Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1829 E. 2018/814 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1829
KARAR NO : 2018/814
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2017
NUMARASI : 2015/366 E – 2017/584 K
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında 22/04/2013 tarihli abonelik sözleşmesi bulunduğunu,17/01/2015 tarihli tutanak la eksik tüketim iddiasıyla davacı hakkında 16.834,77 TL’lik tahakkuk düzenlendiğini,bu tahakkuk bedelinin EPTHY hükümlerine uygun olmadığını, TRT fonu, PSH ve enerji fonu bedellerinin bu bedele ilave edilemeyeceğini, kaçak tespit tutanağının tek taraflı olduğunu, elektriğin kesilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile işyerinde kurulu bulunan 5304529 sayılı tesisatla ilgili olarak BEDAŞ tarafından tahakkuk ettirilen 126.834,77 TL nın bilirkişi raporu ile gerçek rakam belirleninceye kadar şimdilik 30.000,00 TL.sından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;17.01.2015 tarihinde mahallinde yapılan kontrolde L3 fazına alt akım trafosunun yanmış ve o faza ait akım bilgisinin sayaca iletmediğinin tespit edildiğini, bu tespite göre, mevzuat uyarınca 12 ay olmak üzere 17.01.2014-17.01.2015 tarihleri arasında 340.217 kwh ilave tüketim hesabının yapıldığını ve bu şekilde faturada belirtildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. maddesine göre tahakkuk ettirildiğini, ayrıca kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, PSH, sayaç okuma, TRT payı, enerji fonu vs gibi hususların EPDK kararları doğrultusunda faturalara yansıtıldığını, işlemde hata olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, 30.11.2016 tarihli ek raporda eksik tüketim ile 2015/01 döneminde tahakkuk ettirilen normal tüketim bedelinin 121.349,29 TL olduğunun görüldüğünü,ancak davalı şirket tarafından düzenlenen 17.01.2015 tarihli tutanak kapsamında 126.834,77 TL eksik tüketim faturasından davacı kısmi dava açarak 30.000,00 TL’lik kısmından borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiş ise de tesisata bağlı akım trafosunun L3 fazında yanması sonucu kayıt yapmaması nedeniyle tahakkuk oluştuğu, hesaplanan enerji bedelinin 70.246,64 TL olduğu, bu bedele eklenen Belediye Vergisi, TRT payı, enerji fonu, sayaç okuma ve KDV bedelleri hakkında 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı kanunla değişik 17. madde eklenen 10. fıkrası uyarınca Mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğundan ve bilirkişi raporunda da bu bedellerin EPDK düzenlemelerine uygun bulunduğu belirtildiğine göre bu bedellerin hukuki olup olmamasının dava konusu yapılamayacağı, açılan davanın kısmi dava olması gerekçesiyle “Davanın reddine” karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf dilekçesinde, 6719 sayılı yasa nedeniyle Anayasaya aykırılık sebebiyle açılan dava sonucunun beklenmediğini, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre çözümlenmediğini, geçmişe etkili Kanun nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, aleyhe vekalet ücreti verilmemesi gerektiğini, sayaçta periyodik bakım yapılmadığını,bunun davalının kusuru olduğunu, EPTHY 14. madde gereği geçmiş tüketim doğru olarak tespit edilemediğinden eksik tüketimin 90 günü geçmeyeceğini, eksik tüketim tarihinin tespit edilemediğini, kış ayı yüksek tüketim oranlarının tatil zamanlarının fabrika yönünden lehe değerlendirilmesi gerektiğini, davalının yüksek tüketim hesapladığını, bu bedellere yani eksik tüketime kayıp kaçak vs bedellerinin ilave edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava mahkemenin yorumladığı gibi kayıp kaçak davası değildir.Trafodaki L3 fazının çalışmaması nedeniyle 1 yıllık eksik tüketim borcundan tahakkuk ettirilen kadar borçlu olunmadığına dair menfi tespit davasıdır.
Sayaç muayene raporunda akım trafosunun S 2 ucu yanık olduğu için değiştirildiği belirtilmiştir.
Alınan 16.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda ,davalı tarafından tanzim olunan tutanak ile davacı adına kayıtlı tesisatın 256 seri no’lu akım trafosunun arızalı kalması nedeniyle 365 günlük sürede eksik tüketim ile normal tüketim bedelinin 86.209,41 TL olduğu, menfi tespit talebinin 40.625,63 TL kısmının yerinde bulunduğu,ayrıca alınan 30.11.2016 tarihli ek raporda ise eksik tüketim ile 2015/01 döneminde tahakkuk ettirilen normal tüketim bedelinin 121.349,29 TL olduğu, davacının 126.834,77 TL’lik menfi tespit talebinin 5.485,48 TL’lik kısmının yerinde bulunduğu belirlenmiş olmakla, kök rapor ve ek rapor arasında farklı tespit ve hesaplama yapıldığı düşünülse bile,aslında sayaç kayıtlarının işlendiği verilerde L3 fazının çalışmadığı dönemlerin açıkca tespit edildiği,buna göre sayaç eksik tüketiminin kök raporda hesaplandığı,ancak 6719 sayılı yasa henüz yürürlükte olmadığından bu bedellere kayıp kaçak vs giderlerin eklenmeden hesaplama yapıldığı,ek bilirkişi raporunda ise belirlenen eksik tüketim bedellerine kayıp kaçak vs giderler eklendiğinde davacının eksik tüketim nedeniyle borçlu olduğu tutarın 121.349,29 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Dolayısıyla kök rapordaki hesaplanan eksik tüketim bedellerine ek rapordaki hesaplama ile kayıp kaçak vs bedeller ilave edilerek hesaplama yapıldığı görüldüğünden, kök ve ek raporun çelişkili olmadığı, bilakis kök rapordaki eksikliğin ek rapor ile giderildiği ortaya çıkmıştır.
Elektrik Hizmetleri Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14.maddesinde, sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde uygulanacak hükümler belirlenlenmiştir.
Dosyadaki kök bilirkişi raporunda ,davalının kullanımında bulunan tesisata bağlı akım trafosunun L3 fazında abonenin kusuru olmaksızın herhangibir nedenle yanması sonucu sayacın L3 fazında kayıt yapmaması sonucu ek tahakkkukun yapıldığı,yönetmelik 14/2.maddesine göre eksik tüketimde faturaya esas doğru bilgi ve belge bulunması halinde 12 ayı geçemez hükmüne göre,somut olayda L3 fazının işaretinin aynı kaldığı dönem tüketim kayıtlarında sağlıklı olarak tespit edilmekle, eksik tüketime ilişkin tutanak tarihinin 17/05/2015 olduğu,bu tarihten geriye doğru 365 günlük süre baz alındığında, 17/01/2014 ile 17/01/2015 arası ek bilirkişi raporunda kayıp kaçak vs bedelleri de ilave edilerek yapılan hesaplamada davacının davalıya dava konusu eksik tüketim sebebiyle 121.349,29 TL borçlu olduğunun, dava değerinin 30.000,00 TL olduğu gözetilerek bu tahakkuktan dolayı davacının davalıya 5.485,48 TL borçlu olmadığı belirlendiğinden, yönetmelik hükümlerine ve EPDK düzenleyici işlemlerine uygun yapılan hesaplamada alınan kök ve ek bilirkişi raporu kapsamında, özellikle ek bilirkişi raporunun eksik tüketime kayıp kaçak vs bedel ilavesi yönünden kök raporu tamamladığı ,ek bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu görülmüştür.
Dava konusu yapılan eksik tüketim tahakkuku nedeniyle 126.834,77 TL’lik fatura bedelinin, dava değeri gösterilen 30.000,00 TL’lik kısmı dikkate alınarak, davacının davalıya 5.485,48 TL borçlu olmamasına rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır.
Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek “Davacının davasının kısmen kabulü ile davacının davalıya tahakkuk ettirdiği toplam 126.834,77 TL’lik borcun 5.485,48 TL’lik kısmından davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine,fazlaya ilişkin istemin reddine”ilişkin karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı kurumun tahakkuk ettirdiği toplam 126.834,77 TL’lik borcun, 5.485,48 TL’lik kısımından, davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 374,71 TL haçtan peşin alınan toplam 2.166,33 TL harcın mahsubu ile fazla 1.791,62 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacıdan peşin alınan 374,71 TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine
5-Reddedilen kısım üzerinden davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince reddedilen kısım için hesaplanan 2.941,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine
6-Davacının yaptığı 832,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek 149,85 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
Davalı tarafından yapılan 12,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek 10,25 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacının yaptığı 36,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda dava değeri olan 30.000,00 TL esas alınarak HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/06/2018