Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1773 E. 2020/126 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2017/1773
KARAR NO: 2020/126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2017
NUMARASI: 2015/461 E – 2017/506 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında, abone olmadan elektrik tüketilmesi nedeni ile davalı kurumun elemanlarınca, 10.05.2010 tarihli abonesiz kaçak elektrik tüketimine dayalı tespit tutanağı düzenlendiği, borç tahakkuk ettirildiği, hesaplanan kaçak elektrik bedelinin ödenmemesi nedeni ile abone olduğu diğer üç elektrik sayacının mühürlendiği, halbuki kaçak elektrik tutanağında kimlik bilgileri yazılı ise de imzasının olmadığı ve söz konusu adreste bulunmadığı halde tutanak düzenlendiği, tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen borçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … tesisat nolu aboneliğinden kaynaklanan borcunun bulunmadığını, ayrıca diğer iki abonelik içinde borç bulunmadığını, ancak 10/05/2010 tarih, … nolu kaçak kullanım tutanağına istinaden davacı tarafa borç tahakkuk ettirildiğini, bu borcun mesken aboneliğine borcu olmamasına rağmen aynı abone diyerek ihtarname gönderildiğini, ayrıca kaçak elektrik kullanımına konu yerin işyeri olduğunu, abonesiz kullanan ve işyeri kullanımlarından dolayı mahkemenin görevli olmadığını ve ayrıca mesken dışındaki diğer iki aboneliğinde işyeri aboneliği olduğunu, bu nedenle bu iki abonelik yönünden de mahkemenin görevli olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/567 E. ve 2012/1322 K. sayılı dosyası getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda “davalının yapmış olduğu mühürleme işleminin usulüne uygun olmadığının Tüketici Mahkemesinin emsal ilamı ile belirlendiği” gerekçesiyle davacının yazılı borç ihtarı ile istenilen 8.010,46 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf başvurusunda özet olarak; davaya konu adreste müvekkili şirket yetkilileri tarafından yapılan kontrolde alt kapağı mühürsüz idareye kaydı olmayan sayaçtan sözleşmesiz olarak elektrik enerjisi kullanıldığı tespit edilerek tutanak tanzim edildiğini, kaçak kullanımdan dolayı müvekkili şirket tarafından yapılan işlemlerin Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. maddesine ve 29/12/2005 tarih ve 622 sayılı EPDK kararı kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımını düzenleyen yasal mevzuata uygun olarak yapıldığını, tahakkuklarda ve tanzim edilen fatura bedellerinde herhangi bir hata söz konusu olmadığını, bilirkişi incelemesinde de davacının 4.511,47 TL’lik kaçak tahakkuk toplam tutarından mahallin kullanıcısı haksız fiil sorumlusu olan davacı …’ın sorumlu tutulması gerektiğinin belirtildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, davalının işyerinde kaçak elektrik kullanımından kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Tüketici mahkemesine ait kararda “bu abonelik yönünden borcun bulunmadığı buna rağmen bu abonelik üzerinden borç tahakkuk ettirilerek ihtarname gönderildiği” gerekçesiyle dava kabul edildiği halde mahkemece güçlü delil olarak nitelendirilerek “davalının yapmış olduğu mühürleme işleminin usulüne uygun olmadığının Tüketici Mahkemesinin emsal ilamı ile belirlendiğinin” gerekçe olarak gösterilmesinin dosya içeriğine uyumlu olmadığı açıktır. Dosya kapsamından, davanın başlangıçta ev ve işyeri abonelikleriyle ilgili Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesinin 2015/286 E sayılı dosyasıyla açıldığı, mahkemesince yargılama sırasında … ve … nolu işyeri abonelikleri yönünden dava tefrik edilerek görevsizlik kararı verildiği, Tüketici Mahkemesinde ev aboneliği ile ilgili yargılamaya devam edildiği ve mühürleme işleminin hatalı olduğunun tespitiyle tedbir ve sonrasında davanın bu abonelikle ilgili kabulüne karar verildiği görülmüştür. İşbu davanın ise işyeri aboneliğine ilişkin tefrikli kısım olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu işyeri abonelikleri yönünden; davacının yasal şekilde tesis edilen sayaçtan geçirmeksizin elektrik kullandığı, bu durumun tutanakla tespit edildiği, davacının bu yerde ticari faaliyette bulunduğu, bilirkişi raporuyla belirlendiği şekilde dağıtım-ileti-PSH-kayıp bedeli hariç tahakkuk 4.083,99 TL olup bu bedellerin dahil edilmesiyle de 4.511,47 TL ödemesi gereken enerji bedeli olduğu anlaşılmaktadır. Takip tarihinde borcun 4.511,67 TL asıl alacak ve ferileriyle birlikte 4.660,14 TL olduğu, bunun bilirkişi raporundaki kaçak kullanım miktarıyla örtüştüğü dava dilekçesindeki harca esas değerin 8.017,46 TL’den ibaret olmasına karşılık, bunun tefrik öncesi hem mesken hem de iş yeri aboneliğine ilişkin gösterilen menfi tespit miktarından ibaret olduğu, işbu davaya konu iş yeri için menfi tespite konu miktarın ise icra takip dosyasındaki miktardan ibaret olduğu, alınan denetime elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, iş yerindeki kaçak kullanım ve kaçak bedeli takip miktarıyla uyumlu bulunduğundan, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında; “davanın reddine” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın reddine, 2-Alınması gereken 31,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 3-Davacının yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalının yapmış olduğu 11,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-AAÜT’ye göre, hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısımın karar kesinleşince taraflara iadesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 69,20 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/02/2020