Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1762 E. 2018/119 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1762
KARAR NO : 2018/119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2017
NUMARASI : 2016/606 E – 2017/375 K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin davacıdan kayıp-kaçak bedeli olarak alınan bedellerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirketten haksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte, şimdilik 20.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Elektrik İletim A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirkete husumet yöneltemeyeceğini, davalı şirketçe yapılan işlemlerin konuya ilişkin mevzuat ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasından ibaret olup, herhangi bir yanlışlık ya da hukuka aykırılık söz konusu olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; elektrik faturaları ile tahakkuk ettirilen ve davacıdan tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesine eklenen 10. fıkra hükmü ve 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen geçici 20. maddesi hükümlerine istinaden davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan toplam 92,10 TL yargılama giderinin ve davacı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı taraf vekilleri istinaf etmişlerdir. Davacı tarafın istinaf sebepleri özetle, Anayasa Mahkemesindeki davanın bekletici mesele yapılmaması, davalı tarafların istinaf sebepleri ise, davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin kaldırılması, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği şeklindedir.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak vb. bedellerin istirdadı istemine ilişkindir.
…nun 355. maddesi uyarınca, taraf vekillerinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek ,yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Bu sebeple, yasa değişikliği ve getirilen yeni düzenleme sebebiyle, bu bedeller maliyet unsuruna dahil edildiğinden ve bu düzenlemelerin eldeki davalara da uygulanacağı 17. maddede belirtildiğinden, yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı, diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kaldığından mahkemece anılan yasal düzenleme gereğince davanın esası hakkında karar verilmesinde, usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı tarafın Anayasa Mahkemesindeki davaların bekletici mesele yapılmamasına ilişkin istinaf sebepleri yönünden, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde çok sayıda mahkemenin Anayasaya aykırılık başvurularının, istinafa konu kararın karar tarihi itibariyle yasal karara bağlama süresinin geçtiği ve henüz sonuçlanmadığı, bazı mahkemelerinin başvurularının da usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. (Anayasa m. 152,III; An. Mah. m. 28,IV c,2) Aksi halde, Anayasa Mahkemesine başvurmuş ve onun kararını beklemekte olan mahkeme, beklemeye son vererek, davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırabilir. Dolayısıyla, mahkemenin, Anayasanın m. 152,III; Any. Mah.Kuruluş Kn m. 28,IV c,2 gereğince, Anayasa Mahkemesine başvurunun esastan incelenmesini beklemeksizin, yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması ve Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruları bekletici mesele yapmaması hukuka aykırı bulunmamıştır. Bu sebeple davacı tarafın buna ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davalıların, davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti/yargılama giderlerine ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesi ile, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/13869 E. , 2017/15789 K. sayılı, 13.11.2017 tarihli içtihadında da belirttiği üzere, dava tarihinde davasında haklı olan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacının, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davacı lehine karar tarihindeki AAÜT’ye göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve hukuka aykırı olmakla, davalıların bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, kararın vekalet ücretine ilişkin kısmı HMK 353/1-b-2 maddesi düzeltilerek, yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
B-Davalıların istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek, yeniden esas hakkında;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu’na göre tahsili gereken 31,40 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 341,55. TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 310,15 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacıdan alınan 31,40 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 92,10 TL yargılama giderinin, davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı vekille temsil edildiğinden, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 1.980,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının,davanın başındaki haklılık durumu gözetilerek, HMK 331/1 maddesi uyarınca davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider/delil avansından varsa kullanılmayan kısmının, kararın kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraflarca yatırılan peşin istinaf karar harcının, istekleri halinde davalılara ilk derece mahkemesince iadesine ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/02/2018