Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1717 E. 2018/307 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1717
KARAR NO : 2018/307
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2017
NUMARASI : 2015/710 E- 2017/88K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının , davalı tedarikçi firmadan 31/05/2012- 31/12/2014 tarihleri arasında elektrik satın aldığını, fatura bedellerini davalı şirkete ödediğini, ancak fatura içeriklerine göre tedarik edilen elektrik enerji bedelinden başka hukuka aykırı olarak kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim sistem kullanım, sayaç okuma bedeli gibi alacak kalemlerinin de tahakkuk ettirildiğini tespit ettiklerini, hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen bu bedeller toplamının 108.422,20-TL’ye ulaştığını, hukuka aykırı olarak tahsil edilen bu kalemlerin iadesi için davalı aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, takibin devamına, alacak faturaya dayalı olup, likit bulunduğundan % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının iadesini talep ettiği tutarların dava dışı … A.Ş adına, mevzuat gereğince müvekkili şirket tarafından tahsil edildiğini, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedelinin yasal düzenlemeler kapsamında tahsil edilen bedeller olduğunu , tacir olan davacının söz konusu faturalara yasal süresi içinde itiraz etmeyerek fatura ve içeriğini kabul ettiğini, bu bedellerin maliyet kapsamında bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17.maddesi 10. fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda talebin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı taraf, dava konusu bedellerin hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, tahsilat tarihinde bu bedellerin tahsilinin Yargıtay HGK kararlarına, içtihatlara aykırı olduğunu, yasal dayanağının bulunmadığını, mahkemenin yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa’ya aykırılığı ile ilgili olarak yapılan başvuruların sonuçlanmasının beklenmediğini , bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi de ihlal ettiğini, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava; 31/05/2012 – 31/12/2014 döneminde elektrik tüketim faturaları içerisinde davacıdan haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan kayıp- kaçak, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletim bedelinin iadesi için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından, davalı aleyhine 03/03/2015 tarihinde haksız olarak tahsil edilen elektrik kullanım bedellerinin iadesi istemi ile 108.422,20 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlunun vekili aracılığıyla süresi içinde borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ettiği,ilamsız takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yargılama kök ve ek bilirkişi raporları alınmıştır. Mahkemece yasa değişikliği öncesinde alınan kök raporda, Mayıs 2012 – Aralık 2014 tarihleri arasındaki dönem için iade edilmesi gereken miktarın 108.422,56 TL olarak tespit edildiği, davacının takip talebinde 108.422,20 TL talepte bulunduğu mütalaa olunmuştur.17/06/2016 tarihinde 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda değişiklik yapan 6719 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi sebebiyle alınan ek raporda, söz konusu tutarların hukuka uygun olarak alındığı belirtilmiştir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş , bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek ,yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.Bu sebeple , yasa değişikliği ve getirilen yeni düzenleme sebebiyle,bu bedeller maliyet unsuruna dahil edildiğinden ve bu düzenlemelerin eldeki davalara da uygulanacağı 17. maddede belirtildiğinden, mahkemenin yasa değişikliği sonrası aldığı bilirkişi kurulu raporunda yapılan tahsiliatların EPDK düzenleyici işlemlerine uygun olduğu belirlendiğinden bu şekilde ,anılan yasal düzenleme gereğince denetim görevi de yerine getirilerek karar verilmesinde , usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer istinaf sebeplerine gelince ,yukarıda açıklandığı üzere yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Ancak, davacı, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple ; ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK’nun 331/1 maddesi uyarınca, dava açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olması sebebiyle, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ve bu hususta yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden HMK nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek, yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile , HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf konusu karar karar düzeltilerek , yeniden esas hakkında ,
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 31,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.851,59 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.820,19 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacıdan alınan 31,40 TL peşin karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 3.971,13 -TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 1.980,-TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
6-Karar şekline göre davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına ,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, kararın kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine,
Sair istinaf taleplerinin reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, davacı tarafa isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacı tarafça istinaf sebebiyle yapılan 38,- TL masrafın davalıdan alınarak ,davacıya verilmesine ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/03/2018