Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1638 E. 2018/233 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1638
KARAR NO : 2018/233
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2017
NUMARASI : 2015/514 E- 2017/491K
DAVANIN KONUSU :Alacak
KARAR TARİHİ :28/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin feshedildiğini, davalının elektrik abonesi olan davacı şirketin faturalarını düzenli olarak ödediğini, buna karşın davalının yıllarca müvekkilinden hukuka aykırı ve haksız olarak kayıp kaçak bedeli ile aktif enerji tüketimine ek başkaca bedelleri tahsil ettiğini beyanla , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedeli ve bu bedel üzerinden hesaplanan TRT payı ile fazla alınan diğer bedellerden şimdilik 5.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilince harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile ,davada talep edilen miktar 33.535,85 TL arttrılmak suretiyle 38.535,85 TL’ ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, EPDK tarafından belirlenerek uygulanan tarifelerin lisans sahibi şirketler tarafından uygulanmasının yasal zorunluluk olduğunu, serbest iradeyle ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenemeyeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda ,17/06/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunla değiştirilen 6446 sayılı kanunun 17.maddesi, yine 6719 sayılı kanunun geçici 20.maddesi ile yapılan değişiklikler gereğince dava konusu edilen bedellerin maliyet unsuruna dahil edildiği ,bu sebeple bu bedellerinin davacıya iade edilmesinin söz konusu olmayacağı, alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda, 2010/01 döneminden 2013/04 dönemine kadar davalının esas aldığı kayıp kaçak oranları üzerinden yapılan hesaplama sonucu alınan kayıp kaçak bedelinin 38.535,85 TL olduğu, ancak EPDK’nın hedef kayıp kaçak oranlarına göre alınması gereken kayıp kaçak bedelinin 25.234,35 TL olduğu saptanmış olmakla, bu iki bedel arasındaki fark olan 13.301,49 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Sözkonusu karara karşı , taraflar istinaf talebinde bulunmuştur.
Davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebepleri özetle ;mahkemenin kayıp kaçak bedeline ilişkin olarak verdiği kısmi kabul kararının hatalı bulunduğunu, bilirkişi ek raporunda 6719 Sayılı Yasayla getirilen hükümlere göre 38.535,85TL’ nin davacıya iade edilmesi gerektiğinin belirlendiğini, mahkemenin ise 13.301,48 TL nin idadesine karar verdiğini,bilirkişi raporunda EPDK’nın belirlediği hedef oranlara göre hesaplandığı bildirilen 25.235,35 TL’ nin davacıdan tahsil edilebilecek haklı bir alacak kalemini oluşturmadığını ,bu sebeple mahkemece davanın tümüyle kabulune karar verilmesi gerektiği halde, verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğu,ayrıca kararda davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirinin de hatalı olduğu ileri sürülerek , istinaf konusu kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ise özetle ; yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasa ile getirilen düzenleme kapsamında davanın reddi gerektiği,söz konusu yasayla getirilen hükümlerin mevcut davalara da uygulanacağının anılan yasanın 17. maddesinde düzenlendiğini ,davacı tarafça talep edilen bedellerin maliyet unsuruna dahil olduğunu,davalı şirketin EPDK’nun karar ve tarifelerine uygun hareket ettiğini, bu sebeple mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ,ayrıca bilirkişi raporunda kayıp-kaçak ve diğer bedellerin hesaplanması yapılmış ve bu hesaplanmaya KDV dahil edilmiş ise de ,davacının dava dilekçesindeki talepleri arasında KDV’ne ilişkin talebinin bulunmadığını ,buna rağmen KDV’nin hesaplanmaya dahil edilmesinin hatalı bulunduğu, ayrıca elektrik faturalarında, kayıp-kaçak ve diğer bedellerin 2011 yılından itibaren gösterilmeye başlandığını, bu sebeple bilirkişinin davacı tarafça talep edilen dönemlerden 2010 dönemine ilişkin bedellerin ne şekilde hesaplandığının belli olmadığını , bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, mahkemece davacı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kararın kaldırılması,davalı şirket lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine de hükmedilmesi talep edilmiştir.
HMK nun 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda ; 17/06/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunla değiştirilen 6446 sayılı kanunun 17.maddesinde “kayıp kaçak , PSH, dağıtım, iletim ve sayaç okuma bedellerinin tarifelerde yer alarak tüketicilere yansıtılacağa” hükmü yer almıştır. Yine 6719 sayılı kanunun geçici 20.maddesinde “kayıp kaçak,PSH, dağıtım, iletim, sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan davalar hakkında 17.madde hükümlerinin uygulanacağı” hükmü yer almaktadır. Yapılan bu değişiklikler gereğince, EPDK’nın belirlediği hedef oranlarını geçmediği tesbit edilen dağıtım, iletim, PSH ve sayaç okuma bedellerin, maliyet unsuruna dahil olması sebebiyle , davacıya iade edilmesi söz konusu olmayacaktır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda, 2010/01 döneminden 2013/04 dönemine kadar davalının tahakkuk ettirdiği kayıp kaçak bedelinin 38.535,85 TL olduğu, EPDK’nın hedef kayıp kaçak oranlarına göre alınabilecek kayıp kaçak bedelinin 25.234,35 TL olduğu saptanmış olmakla, bu iki bedel arasındaki fark olan 13.301,49 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair kararda herhangi bir yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak, davacı taraf tahsil edilen tüm kayıp kaçak bedellerinin iadesini istemiş ise de, bu miktarın dışındaki talep yönünden , yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa hükümleri gereğince kayıp kaçak bedelleri maliyet unsuruna dahil edildiğinden,bu sebeple buna ilişkin hakkın özü ortadan kaldırıldığından,yürürlüğe giren yeni yasa sebebiyle bakiye kısma ilişkin talebinin ise konusuz kaldığı anlaşıldığından,davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak, yeniden esas hakkında ,istinaf konusu hükmün davanın kısmen kabulüne ilişkin bölümü aynı kalmak üzere , “fazlaya ilişkin talebin konusu kalmadığından bu kısma ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına ” şeklinde düzeltilmesine ve bu karar şekline göre de HMK nun 331/1 maddesi uyarınca davacının davanın başındaki haklılık durumu dikkate alınarak davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesini gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tarafın istinaf talebinin HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
2-Davacı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile, istinaf konusu karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek , yeniden esas hakkında,
Davanın kısmen kabulü ile , 13.301,49 TL nin ( 360,10-TL’sine 18/01/2017 tarihinden, 380,11-TL’sine 15/02/2010 tarihinden, 417,33TL’sine 18/03/2010 tarihinden, 357,62-TL’sine 16/04/2010 tarihinden, 349,87-TL’sine 14/05/2010 tarihinden, 412,52-TL’sine 17/06/2010 tarihinden, 510,38-TL’sine 19/07/2010 tarihinden, 240,38-TL’sine 10/08/2010 tarihinden, 406,95-TL’sine 16/08/2010 tarihinden, 688,74-TL’sine 17/09/2010 tarihinden, 1.580,71-TL’sine 17/08/2012 tarihinden, 1.203,86-TL’sine 17/09/2012 tarihinden, 585,60-TL’sine 15/10/2012 tarihinden, 1.094,76-TL’sine 30/11/2012 tarihinden, 512,18-TL’sine 25/12/2012 tarihinden, 265,25-TL’sine 11/01/2013 tarihinden, 632,75-TL’sine 18/01/2013 tarihinden, 710,42-TL’sine 18/02/2013 tarihinden, 754,58-TL’sine 21/03/2013 tarihinden, 1.119,35-TL’sine 18/04/2013 tarihinden itibaren) değişen oranlarda işleyecek avans faizi birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin konusu kalmadığından bu kısma ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 908,62 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 665,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 243,23 TL harcın davalıdan tahsiline ,
Davacıdan alınan 665,39 TL peşin harcın ,davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı yararına takdir edilen 1.980,- TL nisbi avukatlık ücretinin ve davacı tarafça yapılan 1.135,83 TL toplam yargılama giderinin davalıdan alınarak ,davacıya verilmesine ,
Bakiye kısma ilişkin talep konusuz kalmış ise de ,HMK nun 331/1 maddesi gereğince davacının başlangıçtaki haklılık durumu gözetilerek davalı yararına bu kısım yönünden avukatlık ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider/delil avansı varsa ,karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 908,62 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 228,- TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 680,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,peşin alınan istinaf karar harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının ise, istinaf eden davacı tarafa isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacı tarafça istinaf sebebiyle yapılan 18,-TL masrafın davalıdan alınarak ,davacıya verilmesine ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/02/2018