Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1614 E. 2018/76 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2017/1614
KARAR NO : 2018/76
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2017
NUMARASI : 2016/482 E – 2017/59 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile elektrik abone sözleşmesi olduğunu, haksız ve hukuka aykırı tahsil edildiğini ileri sürdükleri kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli perakende satış bedeli,enerji fonu ve TRT payı ile KDV olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsil tarihlerinde itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline kara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Taraf vekillerine ön inceleme duruşma günü tebliğ edilmiş, 03/11/2016 tarihli ön inceleme duruşmasına davacı vekilinin gelmediği, davanın davalı vekilincede takip edilmediği anlaşıldığından davanın dosyasının yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkeme, 09/02/2017 tarihinde “03/11/2016 tarihli oturumda takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 ay içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK 150. maddesinin 5. bendi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına” karar vermiştir.
Gerekçeli kararın tebliğ aşamasında davacı vekilinin vefat ettiği anlaşılmış, davacı asile karar tebliği yapılmıştır.
Davacının yeni vekili tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf dilekçesinde,davacının önceki vekili ..ün 17/08/2017 tarihinde ön inceleme duruşma gününden önce vefat ettiğini, vekille takip edilen davalarda tebligatın vekile yapıldığını, davacı asilin bu nedenle duruşma gününden haberdar olmadığını, davayı takip edemediğini, vekilin vefatının duruşmaya katılamama konusunda geçerli bir özür kapsamında mücbir sebep olduğunu, davacı asilin duruşma gününden haberdar olduğundan bahisle HMK 150.madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair kararın bu nedenle yerinde olmadığından bahisle kaldırılmasını istemiştir.
HMK 139. madde gereği mahkemenin belirlediği ön inceleme duruşma gününün meşruhatlı davetiye ile taraflara tebliği gerekir. Taraf teşkili sağlanmadan usulüne uygun karar verilemez. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında göz önüne alınmalıdır.
Somut olayda davacı vekiline ön inceleme gününü bildirir davetiye 30/06/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilinin ise 03/11/2016 tarihli ön inceleme duruşmasından önce 17/08/2016 tarihinde vefat ettiği, ancak davacı asile vekilinin vefatı sebebiyle duruşma günü tebliğ edilmediği, hatta mahkemenin davacı vekilinin vefat ettiğini davanın açılmamış sayılması kararının tebliği aşamasında öğrendiği görülmüştür.
Bu durumda, HMK 139. maddede belirtilen ön inceleme duruşma günü davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, taraf teşkili sağlanmadan dosyanın işlemden kaldırılması ve devamında davanın açılmamış sayılmasına dair mahkeme kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin istinafa konu kararının HMK 353/1-a-5 maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-5 maddesi uyarınca karar kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/01/2018