Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1571 E. 2018/314 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1571
KARAR NO : 2018/314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/05/2017
NUMARASI : 2016/626 E- 2017/491K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :22/03/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; abone olan davacı şirketin ,taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirketten elektrik enerjisi satın alındığını, 31/01/2010 ile 27/02/2015 tarihleri arasındaki dönem içerisinde müvekkilinden tahakkuk ve tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, dağıtım sistem hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli ve perakende satış hizmet bedeli, iletim sistem kullanım bedeli, gibi haksız olarak tahsil edilen bedellere ilişkin olarak şimdilik 22.400,00-TL nin dava tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı UEDAŞ vekili davaya cevap dilekçesi ile; davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen faturalardaki bedellerin 6445 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca çıkarılan EPDK Yönetmeliğine uygun olarak düzenlendiğini, Elektrik Dağıtım Şirketlerinin ise EPDK tarafından belirlenen tutarları kanuna, mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olarak tahsil ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yargılamada alınan kök rapor ve 6719 Sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra alınan ek rapora göre ,dava konusu yapılan fatura bileşenlerine dair aylık faturalara yansıtılarak tahakkuk ettirilen bedellere ilişkin kurum kararı (EPDK) yürürlükte olup, meri mevzuatın bir parçası olduğundan, kök raporda hesaplanan bedellerinin tahsil edilmesinin EPDK’nun düzenleyici işlemlerine uygun uygun olarak tahsil edildiği , bu bedellerin meri mevzuat hükümleri uyarınca iadesinin talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili sözkonusu kararla ilgili olarak verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 6719 Sayılı Yasanın Anayasa’ya aykırı olduğunu ,kanunların geriye yürümezliğine ilişkin hukuk kuralının ihlal edildiğini ,ilk derece mahkemesinin Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruları bekletici mesele yapması gerektiğini, kayıp-kaçak, dağıtım, iletim vb. bedellerin abonelere yansıtılmasının hukuka aykırı olduğunun belirlendiğini bildirerek , ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak vb. bedellerin istirdadı istemine ilişkindir.
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ;yargılama sırasında 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş , bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek ,yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.Bu sebeple , yasa değişikliği ve getirilen yeni düzenleme sebebiyle,bu bedeller maliyet unsuruna dahil edildiğinden ve bu düzenlemelerin eldeki davalara da uygulanacağı 17. maddede belirtildiğinden, mahkemenin yasa değişikliği sonrası aldığı bilirkişi kurulu raporunda yapılan tahsiliatların EPDK düzenleyici işlemlerine uygun olduğu belirlendiğinden bu şekilde ,anılan yasal düzenleme gereğince mahkemece denetim görevi de yerine getirilerek karar verilmesinde , usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer istinaf sebeplerine gelince, sözkonusu yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurularının bekletici mesele yapılmamasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde , dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde çok sayıda mahkemenin Anayasaya aykırılık başvurularının, istinafa konu kararın karar tarihi itibariyle yasal karara bağlama süresinin geçtiği ve henüz sonuçlanmadığı, bazı mahkemelerinin başvurularının da usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar( Anayasa m. 152,III; An. Mah. m. 28,IV c,2). Aksi halde, Anayasa Mahkemesine başvurmuş ve onun kararını beklemekte olan mahkeme, beklemeye son vererek, davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırabilir. Dolayısıyla, mahkemenin, Anayasanın m. 152,III; Any. Mah.Kuruluş Kn m. 28,IV c,2 gereğince, Anayasa Mahkemesine başvurunun esastan incelenmesini beklemeksizin, yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması ve Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruları bekletici mesele yapmaması hukuka aykırı bulunmamıştır.
Böylece ,davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerine bağlı kalınarak,davacının salt davanın kabulü gerektiğine dair gösterdiği istinaf sebebi ile sınırlı yapılan inceleme sonucunda ,istinaf konusu kararın usul ve hukuka uygun olduğu anlaşılmakla,davacı tarafın istinaf talebinin HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca raddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden üzerinde bırakılmasına ,
Davacı tarafça istinaf sebebiyle yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/03/2018