Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1558 E. 2018/1363 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1558
KARAR NO : 2018/1363
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2017
NUMARASI : 2015/389 E – 2017/357 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan …nin; mülkiyeti kendisine ait … motor nolu … şasi nolu … Mercedes marka otobüsünü bir kısmını peşin para alıp, geri kalan 80.000 Euro’yu ise daha sonra ödenmek üzere davalılardan …’a sattığı ve teslim ettiği, …’un da, otobüsü … isimli şirkete sattığı ve yurtdışına ihraç ettiği, Romanya’dak… şirketinin ise 80.000 Euro’su …’a ödenmek üzere anlaşarak 19/09/2008 tarihinde aynı otobüsü 126.000 Euroya müvekkili ….. şirketine sattığı ve devrettiği, müvekkil şirketin, merkezi İstanbul’da bulunan …. Ltd. Şirketine, değişik tarihlerde banka havalesiyle 80.000 Euroyu, davalılardan …’a ödenmek üzere gönderdiği, …’un paranın, kendi borcundan mahsup edilmek üzere adına, davalı …’ne ödemesini istediği, davacı şirketin ortağı … ile aynı soy ismini taşıyan …’ın ise 15/04/2009 tarihinde 80.000 Euroyu …’un borcundan mahsup edilmek üzere onun adına davalı …’ne teslim ettiği, ancak, süresi içerisinde dava dışı … şirketinin 80.000 Euro bedelin ödenmediğinden bahisle müvekkili hakkında Romanya’da dava açtığı ve müvekkili… şirketinden parasını tahsil ettiği, davalı … ile….nin birlikte hareket ettiğini bildirmek suretiyle, sebepsiz yere müvekkilinden tahsil edilen 80.000 Euroya isabet eden 224.000,00 TL’nin 15/04/2009 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacı ile aralarında herhangi bir ticari alış-veriş bulunmadığını, müvekkili şirketin, davacının davasını dayandırdığı kendi aralarındaki otobüs alım-satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, davacı ile müvekkil şirket arasında kurulmuş olan herhangi bir sözleşme de olmadığını, davacı ile arasında ne ticari ne de hukuki bir ilişki olmadığını, hem sebepsiz zenginleşmeye dayalı davada zaman aşımı süresinin dolduğunu, hem de bu talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bundan dolayı davacı tarafın müvekkil şirketin sebepsiz zenginleştiğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, davacının … şirketinin kendilerine dava açıp 80.000 Euro’yu kendilerinden tahsil ettiğine dair iddianın, müvekkilini ilgilendiren bir iddia olmadığını, kaldı ki davacının bu iddialarının herhangi bir belgeye dayanmayan afaki iddia olduğunu bildirmek suretiyle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yabancı şirket olduğundan, teminat yatırması gerektiğini, harcın tamamlanması gerektiğini, davalı …’ne müvekkilinin borcuna mahsuben yapıldığı iddia olunan ödemelere ilişkin davacının, alacağın temliki yahut borcun nakline ilişkin yazılı bir delil sunmadığını bildirmek suretiyle, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat yolu ile yapılan bilirkişi incelemesi ve tüm deliller kapsamında, 15/04/2009 tarihinde … tarafından düzenlenen belgede …’un borcuna mahsuben . ..L adına .Ltd. Şti yetkilisi …’tan 80.000 Euro alındığı hususu tespit edildiği, davacı şirketle davalılar arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı, davalının kendi akidi olan dava dışı …L ile yaptığı anlaşmaya istinaden satın aldığı otobüsün satış bedelinin 80.000 Euro’sunu, … şirketinin …’a olan borcuna istinaden bu davalıya ödediği, bu davalının da bu 80.000 Euro ile …ne olan borcunu kapattığı, davacı, dava dışı …L şirketine ikinci kez 80.000 Euro ödediğini ispat edememiş olmakla birlikte, ispat etmiş olsaydı dahi kendi iç ilişkileri gereği …’nin …’a olan borcunu üçüncü kişi sıfatıyla ifa etmiş olması, diğer davalı … firmasının da …’tan olan alacağını tahsil etmiş olması karşısında her iki davalının da sebepsiz zenginleştiğinden bahsedilemeyeceği, davacının dava dilekçesindeki iddiasına göre olsa olsa …’a olan borcunun ödenmesi nedeniyle malvarlığının pasifi azalan konumuyla, ayrıca ikinci kez almış olduğu ödeme nedeniyle malvarlığının aktifi artan dava dışı …L şirketinin sebepsiz zenginleştiğinin iddia edilebileceği belirtilmek suretiyle, davanın esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delil olarak sunulan ve delil listesinde beş numaralı olarak gösterilen 80.000 Euro’nun, ödenmesinde aracılık eden tanık…’tan alındığının kabul ve ikrar edildiğini, dolayısıyla belgede imzası bulunan …’ın tanık sıfatıyla dinlenmesi gerektiğini, …’den çevirisi yapılan belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, …’un defter incelemesinin bağlayıcı olmadığını bildirmek suretiyle usul ve yasaya aykırı karar kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Her sözleşme kural olarak yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Bu kurula sözleşmenin nispiliği denilmektedir. Somut olayda, davacı davalı şirketin otobüsünü davalı …’a sattığı ve teslim ettiği, satış bedelinin tam ödenmemesi sonucu, davalı …’ın 80.000 Euro borcunun devam ettiği, davacı tarafça hangi amaçla olursa olsun, …’ın bu kalan borcu üstlenilerek, 15.04.2009 tarihinde davalı …’a ödendiği, bu noktada taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında, 80.000 Euro’nun …’a ödenmesi konusunda uyuşmazlık bulunmadığı halde, davalı … defterleri üzerinde incelemenin yerinde olmadığı, sonuçta her sözleşme kendi taraflarını bağlayacağından, davacı ile dava dışı.. arasında ….’ın borcunun üstlenilmesine yönelik anlaşmanın, davalı …’un defterleri incelenerek, tespit edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı … tarafından, kendi borçlusu davalı …’ın borcunun, davacı tarafça üstlenilmesi kabul edilerek, alacağını tahsil etme yolunu tercih edildiği, böylece borcun üstlenmesiyle birlikte davalılar arasındaki borç ilişkisinin davacının iradesi ile kendisine intikal ettiği, eldeki davada, davacının, davalı …’un kendisini yanılttığı, iradesini fesada uğrattığına yönelik bir iddiası bulunmadığı, aksine davacı iddiasının, Romanya Mahkemelerinin kararı sonucu, satın almış olduğu otobüsün satış bedelini(semen) dava dışı … şirketine ödemek zorunda kaldığı ve böylece satış bedelini mükerrer ödediği iddiasına dayandığı, davalı … ile dava dışı …’nin aleyhine birlikte hareket ettiklerini ileri sürdüğü görüldüğünden, yüklenilen borcun alacaklısı davalı …’a karşı bu vakıanın ileri sürülemeyeceği, bu nedenle mahkemenin davalı …’a yönelik açılan davanın reddine dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının buna dair istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince, reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı borçlu …’dan ödemenin iadesini talep etmesine gelince, davacı dilekçeler aşamasında… ile dava dışı … arasında ilişki olduğunu ve mükerrer ödeme konusunda kendisini aldattıklarını ileri sürmüş olup, davacının, davalılar arasındaki borç ilişkisini ve kendi satışından 80.000 Euro’nun mahsup edilmesiyle borçlu…’ın borç naklini kabul ettiği, borcu üstlenmesiyle birlikte, …’ın borcunu üstlenmesini yönlendiren dava dışı …’nin, anlaşmaya aykırı olarak, 80.000 Euro bedeli kendisinden mükerrer tahsil ettiğini, bu şekilde borcun nakil bedelinin ödenmemiş olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. … tarafından Romence düzenlemiş faturanın, çevirisi sağlanarak, delil olarak sunulmuş ise de, faturanın tek başına davanın ispatı açısından yeterli olmadığı, nitekim Romanya Mahkeme Kararı açıklanarak, karar ve dava dışı … şirketine yapılan ödeme belge suretlerinin delil olarak sunulması gerektiği halde, mahkemece 22.12.2015 tarihli ön inceleme celsesinde, tarafların “mahkemece belirlenen uyuşmazlık konuları çerçevesinde, dayanmış oldukları hangi delil ile hangi vakıayı ispatlayacaklarını açıklamaları ve delillerini somutlaştırmaları amacıyla kendilerine iki ay süre ve imkan verilmesine” şeklinde süre verildiği halde, buna uyulmadığı, hakim tarafından vakıaların somut olmadığı, buna dair delillerin sunulmamış olduğu uyarıldığı halde, davacı tarafın, vakıaları ve delillerini somutlaştırılmadığı, Romanya Mahkemesi Kararı, otobüs satış bedelinin … şirketine ödendiğini gösterir belge ve kayıtlarını sunmadığı, sonuç olarak, yukarıdaki bölümde belirtildiği üzere davalı …’un defterlerinin davacının bu iddiasını ispatlamaya yönelik bir delil olmadığı anlaşıldığından, davacının davasını ispatlayamadığı kanaatiyle, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/10/2018