Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1539 E. 2018/230 K. 23.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1539
KARAR NO : 2018/230
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI : 2014/216 E- 2017/536K
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 23/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davacının elektrik aboneliğinin bulunduğu işyerinde yapılan kontrolde, MAKEL marka mevcut sayacın sökülerek 08/05/2014 tarihinde LUNA marka, 78250374 seri numaralı sayacın takılarak , hatta enerji verildiğini, sökülen sayacın hiçbir güvenlik bandı olmaksızın, davalı kurum laboratuarında incelenmesi sonrası 14/05/2014 tarih ve F/684974 seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağının düzenlendiğini,buna göre davacı hakkında son 16/06/2014 son ödeme tarihli 2.991,80 kaçak tahakkuku ile 20.371,20 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, ancak her iki sayacın tesbit edilen günlük tüketim miktarlarına ilişkin verilerin esas alınması halinde, davalı şirket tarafından 20.472,62 TL tutarında fazla tahakkuk yapıldığını beyanla, 14/05/2014 tarihli Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağına göre belirlenen tahakkuk bedelinin 20.472,62 TL ‘lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zaman aşımı, husumet ve hak düşürücü süre itirazları ile birlikte ,esas yönünden 08/05/2014 tarihinde yapılan kontrolde; sayacın eksik kayıt yaptığı şüphesi ile sayaç değiştirme tutanağı tanzim edildiğini ve yapılan laboratuvar incelemesi sonucunda; 20/04/2008 tarihli gövde kapak açılma ikazı olduğunu, sayacın R,ST fazlarına ait ölçüm uçlarının dirençle şöntlenmiş olduğunu,sayacın eksik kayıt yaptığı hususunun belirlenerek , kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini,buna göre kaçak ve eksik tüketim tahakkuklarının hesaplandığını, sayaca müdahale ile anılan fazların kayıt dışı bırakmış olduğunu tespit edildiğinden, davalı kaybının kaybının aslında 20/04/2008 tarihinden sayaç değiştirme tarihi olan 08/05/2014 tarihi arasındaki dönemi kapsadığını, buna göre ilgili mevzuat gereğince geriye dönük 12 ay üzerinden kaçak elektrik tahakkuk ettirildiğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ,alınan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda , laboratuar muayene sonuç raporundaki tespitler neticesinde , Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 26/1-b ‘ye göre “kaçak ” elektrik kullanımının sözkonusu olduğu, abonenin sayaç ve üzerindeki mühürlerin muhafazasından sorumlu olduğunu, 14/05/2014 tarihli ve F/684974 no ‘lu “Kaçak / Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağının, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesi ile davanın reddine,ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Sözkonusu kararla ilgili olarak ,taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini,hata paylarını esas alınarak yapılan hesaplamanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu,her fazdaki eksik kaydın ne zaman başladığının tespitinin mümkün olmadığını,hata payına değil,tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değerine göre hesaplama yapılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,davada davacının kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen 20.472,62 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitinin istenildiği,bu davanın reddine karar verilmekle birlikte ,ayrıca faturalardaki kayıp kaçak vs bedeller yönünden de davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olduğundan bahisle bu bedeller için davacı yararına maktu vekalet ücreti ile davacı yargılama giderlerinin kısmen davalıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı bulunduğu, ayrıca davacının menfi tespit davasının reddine karar verildiğinden, davalı lehine nispi vekalet ücreti ile yargılama giderine de hükmedilmesi gerektiğinden , kararın bu yönleri ile kaldırılmasını talep etmiştir.
Tarafların istinaf dilekçelerinde ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,davacının dava konusu sayaca müdahalede bulunduğu sabit olmakla, davacı hakkında yapılan kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkukunun ilgili yönetmelik hükümlerine göre doğru olarak hesaplandığı hususu , denetime elverişli bilirkişi heyet raporu ile tespit edildiğinden ,yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının davaya katkı sağlamayacağı,bu nedenle bu tutanaklardan dolayı davacının menfi tespit davasının reddine ilişkin karar usul ve hukuka uygun olduğundan,davacının buna yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Ancak , davacının ödediği bedeller yönünden kayıp kaçak vs bedellerinin de iadesini içerir açık bir talebi olmamasına rağmen, mahkemenin dava konusu olmayan bu talepler yönünden , davacı lehine masraf ve kısmi vekalet ücreti taktiri, taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden, davalının bu konudaki istinaf talebi yerinde görülmüştür. Yine, davacının kaçak ve kaçak ek tahakkuk tutarlarından 20.472,62 TLsından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği ve buna dair davacının menfi tespit davasının reddedildiği gözetilerek , davalı lehine nispi vekalet ücreti taktiri gerekirken ,maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve hukuka aykırılık oluşturduğundan, davalının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusu da yerinde bulunmuştur.
Bu nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, ancak , davacı lehine masraf ve kısmi vekalet ücreti taktiri ve davalı lehine reddedilen talep yönünden nispi yerine maktu vekalet ücreti taktirine dair istinaf başvurusunun ise kabulü ile, kararın bu kısımlarının HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince düzeltilerek, yeniden esas hakkında aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile, istinaf konusu kararın HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek, yeniden esas hakkında,
1-Davanın REDDİNE,
2- Davacının işyerinde kullandığı elektriğin kesilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA ve bu konuda davalı kuruma müzekkere yazılmasına,
3-Alınması gerekli 31,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 349,65 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 318,25 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
6-Davalı tarafından yapılan tebligat , posta , bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.528,00 yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
7-Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.456,64 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider/delil avansı bakiyeleri varsa karar kesinleştiğinde taraflara iadesine ,
İstinaf sebebiyle davacıdan alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf sebebiyle davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf eden davalı tarafça ,istinaf sebebiyle yapılan 30,80 TL masrafın davacıdan alınarak, davalıya verilmesine ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa,karar kesin olduğundan istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair , dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2018