Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1532 E. 2018/824 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1532
KARAR NO : 2018/824
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2017
NUMARASI : 2015/429 E- 2017/632K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ :28/06/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,… no.lu tesisatın abonesi olan davalı-borçlunun, müvekkili şirkete kayıtlı olmayan bir sayaçtan elektrik enerjisi kullanması nedeniyle hakkında Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, düzenlenen faturayı ödememesi sebebiyle bedelin tahsili için aleyhine Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ,davalının borcunun olmadığı iddiasıyla icra takibine itiraz ederek takibin kötü niyetli olarak durmasına sebep olduğunu ileri sürerek , davalı-borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile, icra takibinin devamına, davalı-borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında , müvekkili şirketin davacı şirketin elektrik abonesi olduğunu, yaptığı sözleşme ile elektrik kullanıyorken, dava dışı … şirketi ile elektrik dağıtımı yapmak üzere sözleşme yapılması üzerine , davalının … şirketinden elektrik satın almaya başladığında elektrik idaresi ile sözleşmesinin feshedilmediğini, …. şirketinden elektrik kullandığı sürece daha önce davacı tarafından bağlanarak mühürlenmiş olan sayacın kullanılmaya devam edildiğini, … şirketinin müvekkili şirketi ile sözleşme yapmasından sonra faturaların … şirketinden gönderildiğini ve müvekkili şirketin doğal olarak faturaları bu şirkete ödediğini,bir süre sonra protokolün iptal edildiğini , Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/184 Esas sayılı dosyasında şirket yetkilisi hakkında açılan ceza davasında yapılan bilirkişi incelemesinde “sayacın eksik kayıt yapmasına neden olacak müdahalede bulunulmadığı” tespit edilerek davalı müvekkili şirket yetkilisi müvekkil …’nun beraatine karar verildiğini, faturaya davalı tarafça itiraz edildiğini, itiraz akabinde müvekkilinin tekrar sözleşme yapmak için davacı kurumca davet edildiğini, tekrar abonelik sözleşmesi imzaladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece ,yargılamada alınan ve benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda ,davalı şirketçe 23.07.2012 – 13.09.2012 tarihleri arasında idareye kayıtlı sayaçla sözleşmesiz elektrik kullanıldığı,davalının fiilinin ilgili yönetmeliğe göre usulsüz elektirik kullanımı olduğu gerekçesi ile , davalının 8.382,18 TL, kaçak tahakkukundan sorumu tutulması gerektiği gerekçesi ile ,davanın kabulüne,davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davacının icra inkar tazminat talebinin şartlar oluşmaması nedeniyle reddine,asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işlemek suretiyle değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı şirketin kullandığı tüm elektrik bedellerini ödemiş ve kaçak elektrik kullanmadığı ceza davası kararı ile sabit hale gelmiş olmasına rağmen,davacının haksız ve yersiz olarak tahakkuk ettirdiği kaçak elektrik bedelini tahsil edebilmek için icra takibi başlattığını , kaçak elektrik kullanma fiilinin işlenmediğinin ceza yargılamasında belli olduğunu ileri sürerek ,kararın kaldırılması talep edilmiştir.
Ancak ,dava dosyasının istinaf incelemesinde bulunduğu aşamada , davacı vekilince Uyap’dan gönderilen 27/06/2018 tarihli dilekçe ile ,davalı taraf ile akdedilen sulh protokolü çerçevesinde dava kapsamındaki tüm taleplerinden HMK’nun 307’nci maddesi uyarınca feragat etikleri beyan edilerek,talepleri gereği davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin yargılama giderini yapan taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi, taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi talep edilmiştir.
İstinaf eden davalı vekilince Uyap’dan verilen aynı tarihli dilekçede ,istinafa konu dava ile ilgili olarak müvekkili şirket yetkilisi …ile davalı …. A.Ş. vekili arasında yapılmış olan Sulh ve İbra Protokolü gereğince istinaf taleplerinden ve dava gideri, vekalet ücreti vb diğer taleplerinden karşılıklı olarak feragat etikleri beyan edilmiştir.
Davalı tarafın istinaf talebinden feragati yönünden yapılan inceleme sonucunda;HMK’nın 349/2. maddesine göre; istinaf başvurusu yapıldıktan sonra istinaf talebinden feragat edilirse, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise istinaf başvurusu feragat nedeniyle reddedilir. Davalı vekilince, dosyanın Dairemize gönderilmesinden sonra istinaf talebinden feragat edilmekle, vekaletnamesinde özel yetkisi bulunan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 349/1 maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Diğer yandan ,davacı taraf da açtığı davadan feragat etmiştir.Davadan feragat, HMK’nun 307. maddesinde; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 311. maddesinde ise, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı açıklanmıştır. Davadan feragat hüküm kesinleşene dek mümkündür. Davadan feragatin, istinaf başvuru isteğinden feragat yanında daha geniş kapsamlı olduğu açıktır. Zira, istinaf başvuru isteğinden feragat halinde istinaf dilekçesinin reddine karar vermekle yetinilecek, diğerinde ise davadan feragatin yukarıda açıklanan hukuki niteliği gereği, HMK’nın 310. maddesindeki “feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği” şeklinde düzenleme karşısında, hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği, her ne kadar Yargıtay içtihatlarında, hükümden sonra ortaya çıkan karar düzeltme incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisi, hükmü veren mahkemeye ait olduğu belirtilmiş ise de, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihi 20.07.2016 tarihinden sonraki uygulama için geçerli olmadığı, nihayetinde Bölge Adliye Mahkemelerinin, ilk derece mahkemesi kararını düzelterek, yeniden esas hakkında karar verme yetkisi olduğu, esasa ilişkin kararların davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihaî kararlar olduğu hususu gözetildiğinde, istinaf aşamasında da, davadan feragat değerlendirilerek, bu yönde karar verilebileceği kabul edilmiştir.
Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatın geçerliliği için davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesi veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Çünkü, davacı, davadan feragat etmekle yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, bilakis dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir. Bu nedenle ve HMK’ nın 311/1 maddesinde açık biçimde belirtildiği gibi, davadan feragat, maddi anlamda kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Somut olayda; davacı vekilinin sunduğu dilekçede, feragata ilişkin beyanı olduğu, HMK 74. maddesi kapsamında davacı vekiline verilen vekaletnamede, davadan feragat için, özel yetki verildiği, bu bağlamda davacı vekilinin istinaf aşamasında davadan feragat ettiği anlaşıldığından HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf talebinin HMK 349/1 maddesi uyarınca reddine ,
2- Davacının istinaf incelemesi sırasında davadan feragat ettiği gözetilerek HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 2/3 oranında harç tutarı 20,93 TL nin peşin alınan harçtan mahsubu ile fazla alınan 84,10 TL harcın talebi halinde davacı tarafa iadesine ,
3-Tarafların talepleri gözetilerek,taraflarca yapılan masrafların üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın beyanı gözetilerek, davalı yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına ,
5- Taraflarca yatırılmış gider avansı bakiyesi varsa iadesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacı ,istinaf yargılamasında vekille temsil edilmiş ise de talep ve beyanı dikkate alınarak lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair , HMK 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 28/06/2018