Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1418 E. 2019/56 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1418
KARAR NO : 2019/56
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2016
NUMARASI : 2015/1022 E – 2016/1427 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 22/01/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tepebaşı Belediye Başkanlığı işçisi olarak, ancak taşeron şirketler bünyesinde çalıştığını, işçilik alacaklarının tahsili için Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/571 Esas 2015/402 karar sayılı dosyasıyla asıl işveren Tepebaşı Belediyesi ile davalılar ve son işveren davacı şirket aleyhine açtığı alacak davası sonucunda , fazla çalışma ücreti, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, sözkonusu kararın Eskişehir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe konulması üzerine, dosya borcunun tamamının davacı şirket tarafından ödendiğini,davacı ile Belediye arasında imzalanan sözleşmede fazla mesai yapabileceğine ilişkin bir madde olmamasına rağmen, mahkeme kararında fazla çalışma ücretlerine hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacı şirketten 30/07/2015 tarihinde 24.890,00 TL, 31/08/2015 tarihinde 3.389,54 TL olmak üzere toplamda 28.279,54 TL’nin tahsil edildiğini, tahsil edilen bu fazla mesai alacaklarından davalıların da kendi dönemleri itibariyle sorumlu olduklarını ileri sürerek , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin davalılardan sorumluluk payları oranında ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; usuli itirazları ile birlikte ,esas yönünden de davacının ödediği işçilik alacaklarını işçinin çalıştığı asıl işveren Tepebaşı Belediyesi’nden talep edilebileceğini, iş mahkemesindeki davanın kendilerine ihbar edilmediğini beyanla , davanın usulden,aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Davacı vekili yargılama sırasında dava değerini ıslah yolu ile 26.407,36 TL arttırarak, 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi, 26.407,36 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerin sorumlu olduğu dönemlere ilişkin hesaplanan miktarlar üzerinden alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava dışı işçi … Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/571 Esas 2015/402 karar sayılı ilamı ile işçi alacağıyla ilgili olarak verilen kararın, Eskişehir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takibe konulduğu ve davacı şirket tarafından ödendiği, davacı şirketin diğer davalılar hakkında çalıştırdıkları dönem itibariyle sorumlulukları oranında yaptığı ödemenin rücuen tazminini talep hakkı bulunduğu,dava dışı işçinin …. Ltd Şti nezdinde çalıştığı döneme ilişkin olarak 1.764,00 TL fazla çalışma ücretinden, … Ltd Şti nezdinde çalıştığı bu döneme ilişkin davalı şirketin 8.232,63 TL fazla çalışma ücreti, 1.330,61 TL mahkeme yargılama gideri (vekalet ücreti dahil), 2.733,90 TL faiz, icra masrafları ve icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 12.297,14 TL’den, davalılardan …Ltd Şti nezdinde çalıştığı bu döneme ilişkin davalı şirketin sorumlu olduğu bedelin 8.934,90 TL fazla çalışma ücreti, 1.444,15 TL mahkeme yargılama gideri (vekalet ücreti dahil), 2.967,17 TL faiz, icra masrafları ve icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.346,22 TL olduğu gerekçesiyle, davanın ıslah edilen miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Söz konusu kararı davalı …Tic. Ltd Şti, davalı … Hizmetleri A.Ş ve … Ltd.Şti vekilleri istinaf etmiş olup, mahkemece davalılardan ….Ltd. Şti istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayıldığından ek karar ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Ek karar bu davalı şirketçe istinaf edilmemiştir. İstinaf eden davalı … Hiz. A.Ş yönünden ise 1.793,70 TL’ye hükmedilmiş olup, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı Yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla ,kesinlik sınırı 3.110,-TL ye yükselmiştir. Bu sebeple,bu davalı yönünden hükledilen miktara göre , istinaf konusu kararın HMK’nın 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalının istinaf dilekçesinin HMK’nın 346, 341 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davalı …. Tic. Ltd Şti vekili istinaf sebepleri olarak , görev ve zamanaşımı itirazlarının hukuka aykırı olarak reddedildiğini, dava dışı işçi tarafından açılan davada,davacı tarafça gereği gibi savunma yapılmadığını ,davacının hukuka aykırı karara karşı temyiz hakkını kullanmadığını ,bu sebeple davacının aleyhine çıkan kararla ilgili olarak müvekkiline rücu hakkının bulunmadığını, müvekkilinin güvenlik hizmetini yürüttüğü ihale dönemi boyunca fazla mesai yaptırmadığını, nadiren olan fazla mesailerin ise karşılığını ödediğini, müvekkili tarafından sunulan maaş bordroları ve banka kayıtları incelendiğinde yapılan fazla mesainin karşılığının ödendiğinin görüleceğini, davacı taraf bu savunmaları ilk davada ileri sürseydi davanın kabulüne karar verilmeyecek olduğunu, ihbar edilen tarafın temyiz hakkının bulunmadığını,bu hususların da değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek ,kararın kaldırılmasını ,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. Tic. Ltd Şti’nin ileri sürdüğü istinaf sebeplerine bağlı kalınarak yapılan incelemede; davada ileri sürülen alacak, davacı şirketin dava dışı işçi için ödediğini beyan ettiği işçilik haklarından kaynaklanmaktadır. Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacı tarafça ,dava dışı işçinin daha önceki işverenleri durumunda olan davalı şirketlerin, kendi dönemleri ve payları oranında tazminattan mesul oldukları ileri sürülerek rücuen alacak talep edilmiştir. Davanın rücuen alacak talebine ilişkin olduğu,ödeme tarihlerinin 31/08/2015 ve 30/07/2015, dava tarihinin ise 09/09/2015 olduğu, böylece TBK 82. maddede öngörülen 2 yıllık dava açma süresi dava tarihi itibarıyla dolmadığından, davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Yine, yukarıda açıklandığı üzere, davacı tarafça, dava dışı işçinin daha önceki işverenleri durumunda olan davalı şirketlerin, kendi dönemleri ve payları oranında tazminattan mesul oldukları ileri sürülerek rücuen alacak talep edilmekle , ödemenin dayanağı işçilik alacağına ilişkin ilam ise de, rücu davası alt işverenler arasında genel hükümlere göre açılan dava olduğundan, davanın İş Mahkemesinin görevine girmemesi sebebiyle mahkemenin görevli olduğu açıktır.Bu sebeple davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,dosya kapsamına göre ,davalılar davacıdan önceki alt işverenlerdir. Davanın tarafları arasında yazılı olmayan , yasadan kaynaklanan bir işyeri devri mevcutur.Davacıdan tahsil edilen alacak ,dava dışı işçinin davacının yanısıra diğer davalı alt işverenler nezdindeki çalışmasını da kapsadığından,işçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili alt işveren kendi dönemi ile sorumlu olacaktır. Davada, aslında her bir davalının, dava dışı işçi ile belli dönemle sınırlı hizmet sözleşmesi olduğu ileri sürülmektedir. Bu nedenle, taraflar arasında sözleşme ilişkisinden kaynaklanan rücu isteminin hukuki niteliği gereği, aksi yasada öngörülmedikçe, her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması gereklidir. Dava dışı işçi tarafından açılan Eskişehir 2.İş Mahkemesinin 2014/571 E., 2015/402 K. Sayılı ilamıyla işçi lehine çeşitli işçilik alacaklarına hükmedildiği,sözkonusu davanın davalılarının Tepebaşı Belediyesi,bu dosyadaki davacı …Ltd.Şti ile ….Ltd Şti,…Ltd. Şti olduğu görülmüştür.Her ne kadar, kararı istinaf eden davalı …Ltd.Şti sözkonusu davada davalı değil ise de,istinaf konusu davada dava dışı Tepebaşı Belediyesi ile bu şirket arasında sözleşme mevcut olup,dava dışı işçinin davalı şirkette çalıştığı dönemler bellidir.Davalı tarafın istinaf dilekçesinde iş mahkemesindeki davada davalı olan işbu davadaki davacının eksik ve gerektiği gibi savunma yapmadığı, verilen kararı temyiz etmediği ,talep edilen dönemlerde istisnai olarak yaptırılan fazla mesai ücretlerini ödediklerinin yeterli savunma yapılsaydı anlaşılacağına ilişkin istinaf sebebi yönünden yapılan incelemede, rücuen alacağın dayanağı olan İş Mahkemesindeki davanın yargılamasında ,davalı şirkete dava ihbar edilmemiştir. Ancak, tarafın davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması,doktrin ve Yargıtay uygulaması dikkate alındığında , üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Davanın ihbar edilmemesinin hukuki sonucu , davayı ihbar etmemiş olan tarafın her türlü kusurundan sorumlu olmasıdır. Davayı ihbar etmeyen tarafın kusuru nedeniyle davayı kaybettiğini ispat yükü (külfeti), üçüncü kişiye düşer. (Hukuk Muhakemeleri Usulü, Prof. Dr. Baki Kuru, 2001, s.3541-3542, Yargıtay 11. H.D nin 2016/10060 esas, 2018/3689 karar sayılı 17/052018 tarihli kararı) Somut olayda, dosya içinde bulunan Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/571 Esas 2015/402 karar sayılı dosyası kapsamı itibarıyla, mahkemece asıl işveren ile yapılan ihale sözleşmeleri, dava dışı işçinin özlük dosyası celp edilerek, bilirkişi raporu alındığı, verilen kararın Yargıtay 22. H.D nin 24/11/2015 tarihli kararı ile onandığı ve kesinleştiği gözetildiğinde, anılan davada davalı konumunda olan (iş bu rücu davasının davacısı) şirketin aleyhine karar verilmesinde kusurlu olduğu kanaatine ulaşılamadığından, bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Davacı şirketçe icra dosyasına ödenen miktar, bilirkişi raporu ve belgelere göre (reddiyat miktarı-harçlar dahil) 28.279,54 TL’dir. Bu miktarın tamamının davacı tarafından ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, her bir davalının alt işveren olduğu dönemler itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarları hesaplanmıştır. Rücuya konu fazla çalışma ücreti miktarı kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olmakla, dava dışı işçinin davalı şirketlerdeki çalışma sürelerine göre, bu miktardan davalı şirketlerin sorumlu oldukları tutarların belirlenmesine yönelik hesaplama ve alınan bilirkişi raporu, ilk dava davalıya ihbar edilmediğinden, davalı icra takibindeki masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağından, bu kısımlar yönünden hükme dayanak yapılacak yeterlilikte bulunmamamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu sebeple, davalı …. Ltd. Şti.’nin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, istinaf konusu karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında, davanın kısmen kabulü ile 333,33 TL’nin dava tarihinden itibaren, 9.229,81 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ,diğer davalı, … Hiz. Aş’nin istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b- maddeleri uyarınca kesinlikten reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalı … Hiz. Aş’nin istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca kesinlikten reddine,B-Diğer davalı …. Ltd. Şti.’nin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, istinaf konusu karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davanın kısmen kabulü ile, 333,33 TL alacağın dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren 1.460,37 TL’nin ıslah tarihi olan 23/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reoskont faizi ile davalı … Hiz. A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, 333,33 TL alacağın dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren 9.229,81 TL’nin ıslah tarihi olan 23/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reoskont faizi ile davalı …. Tic. Ltd Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine, 333,33 TL alacağın dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren 13.012,89 TL’nin ıslah tarihi olan 23/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reoskont faizi ile davalı …. Tic. Ltd Şti ‘ den alınarak davacıya verilmesine, 2-Alınması gerekli 1.687,46 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL ile ıslah harcı olarak alınan 450,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.209,76 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 1.800,00TL vekalet ücretinin davalılardan …..A.ş Den alınarak davacıya verilmesine 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin,davalılardan ….. Tic. Ltd Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin,davalılardan …. Ltd Şti ‘ den alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı ….. Ltd. Şti. vekille temsil edildiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT 13/son maddesi uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak , bu davalıya verilmesine , 7-Davacı tarafından yapılan 153,00 TL tebligat gideri 64,60 TL müzekkere gideri 695,60 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 913,20 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma göre takdiren 685,00 TL’lik kısmının ve 27,70 TL peşin harç ile 451,00 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK 333.maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden …. Hiz. Aş’ye isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, davalının yaptığı istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı … Ltd. Şti tarafından yatırılan peşin istinaf harcının isteği halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine ,İstinaf sebebiyle davalı tarafından yapılan 36,00 TL masrafın davacıdan alınarak ….. Ltd. Şti’ye verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/01/2019