Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1398 E. 2018/210 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1398
KARAR NO : 2018/210
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2017
NUMARASI : 2016/532 E – 2017/513 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 21/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’nın Tepebaşı Belediye Başkanlığı işçisi olarak 06/11/2012 tarihinden itibaren taşeron şirketler bünyesinde çalıştığını, en son çalışmasının davacı şirkette olduğunu, dava dışı işçi tarafından işçilik alacaklarının tahsili için açılan davada Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/819 E., 2015/720 K. sayılı kararı ile asıl işveren Tepebaşı Belediyesi, davacı ve davalı aleyhine ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücretinin tahsiline karar verildiğini, kararın infazı için Eskişehir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile yapılan takipte borcun tamamanını davacı tarafça ödendiğini, dava dışı işçinin davacıda fazla çalışmasının olmadığını, ayrıca diğer işçilik alacaklarından da davalının sorumlu olduğunu beyanla, davalıdan işçiyi çalıştırdığı dönemlere ilişkin işçilik alacakları, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile bu alacak sebebiyle ile icra ilam ve vekalet ücretinden, faiz ve icra giderlerinden devreden işveren sıfatıyla davalıya isabet eden dönemler yönünden rücuen tahsili için şimdilik 1.000,00 TL’nin davalının sorumluluk tutarı olarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …Hiz. Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde, husumet itirazı ile bu alacağını asıl işveren Tepebaşı Belediyesinden istenebileceğini, İş Mahkemesindeki davanın ihbar edilmediğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
Davacı 18/01/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile şimdilik 1.000,00 TL olarak açtıkları davada taleplerini 6.004,25 TL arttırarak, toplam taleplerini 7.004,25 TL’ye çıkardıklarını bildirmiş, ıslah harcını da yatırmıştır.
Mahkeme bilirkişi raporunda 7.004,25 TL alacak hesabı yapılmış ise de davacının Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2015/76 esas ve 2015/7292 karar sayılı dosyasında hükmedilen işçilik alacakları için dava, yargılama giderleri ve icra masrafları ile birlikte toplam 6.518,00 TL ödemede bulunduğu anlaşılmakla davacı ödediğinden fazla alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle “Davanın kısmen kabulü ile, 1.000,00 TL’nin dava tarihi olan 18/04/2016 tarihinden itibaren 5.518,00 TL’nin ise ıslah tarihi olan 18/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek reoskont faizi ile davalı …Tic. Ltd Şti ‘ den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir.
Mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde,mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ek bilirkişi raporunda davacının icra dosyasına yaptığı toplam ödemenin 14.747,00 TL olduğu ve davalının sorumlu olduğu tutarın ise 7.004,25 TL olarak belirlendiğini, bu rapora göre davada toplam ıslah edilen 7.004,25 TL üzerinden karar verilmesi gerektiğinden bahisle, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacının ıslahla toplam talebinin 7.004,25 TL olmasına rağmen mahkemece toplam 6.518,00 TL’ye hükmedildiği, davacının reddedilen talebinin 486,25 TL olduğu, reddedilen miktar itibarıyla istinafa konu edilen tutarın da486,25 TL olduğu görülmüştür.
İstinaf başvuru sınırı HMK’nun 341. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, istinaf başvuru sınırı karar tarihinde 3.110,00 TL olarak belirlenmiştir. Dava konusu istinafa konu alacak miktarı 486,25 TL olmakla miktar itibarıyla kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Kesin olan kararların istinaf başvuruları hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı gözetilerek İstinaf Mahkemesince de istinaf başvurusunun reddine karar verilebilir. Bu nedenle, davacının istinaf dilekçesinin, istinafa konu tutar davacı yönünden kesinlik sınırında kalmakla, HMK 341, 346 ve 352/b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf dilekçesinin, reddolunan kısım gözetilerek, kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmakla, HMK 352/b, 341 ve 346. maddeleri uyarınca reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/02/2018