Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1348 E. 2018/940 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1348
KARAR NO : 2018/940
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2017
NUMARASI : 2014/1316 E – 2017/269 K
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin faaliyet gösterdiği iş yerinde davalı dağıtım şirketinin elektrik abonesi olduğunu, 13/09/2014 tarihinde sayaç değiştirme tutanağı ile müvekkilinin kullandığı sayacın yenilendiğini,BEDAŞ görevlileri tarafından yapılan sayaç incelemesinde 28/08/2014’ten itibaren müvekkilinin kaçak elektrik kullandığı bahisle 01/10/2014 tarihli 3.459,40 TL tutarlı kaçak elektrik tahakkuk ettirildiğini, ancak müvekkil tarafından ödenen faturalardaki ortalama tüketim oranı ile kaçak iddiasında bulunulan zaman zarfındaki tüketim oranları karşılaştırıldığında kaçak elektriğin kullanılmadığının belirleneceğini bildirmek suretiyle 01/10/2014 tarihli …. numaralı abonelik için tanzim edilmiş 3.459,40 TL kaçak elektrik taahkuku ile ıslah suretiyle ilave edilen 13/10/2014 son ödeme tarihli 1.990,30 TL’lik kaçak elektrik tüketim tahakkuku yönünden borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından yapılan kaçak elektrik tespiti ve tahakkukun usul ve yasaya uygun olduğunu bildirmek suretiyle, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, teknik bilirkişilerce yapılan keşif sırasında davalı Bedaş’ın kaçak takip biriminde yapmış oldukları incelemelerde, sayacın hurdaya ayrıldığı, kaçak mühürlerinin bulunmaması durumunda laboratuvar incelemesinin yapılmadığı, ilgili sayacın bakanlık mühürlerinin sağlam olduğu ve sayaca müdahalenin mümkün olmadığı tespit edildiği, buna bağlı olarak tutanağın gıyabta doldurulmuş olması ve her iki tarafın mahallinde yapılan inceleme sonucunda kaçak elektrik tutanağının usulsüz olduğu, öte yandan tutanak öncesi ve sonrasına ilişkin tüketim ekstrelerinin mukayesesinde tutanak öncesi ve sonrası orantısızlık bulunmadığı, bir çok iş yerinde olduğu gibi mevsimsel özellikler nedeniyle düşüş ve yükselmelerin olağan olduğu belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; sökülen Makel marka 52075384 seri no’lu sayaç laboratuvara gönderilip alınan 29/09/2014 tarihli Sayaç Muayene Talep ve Sonuç Formunda “sayacın damgaları yok, sayaç dışarıdan her tür müdahaleye açık durumda olduğundan kaçak işleminin yapılması uygundur” sonucu çıkarıldığını, kurum personelince yapılan kontrol neticesinde …. Paz. Ltd. Şti. adına 01/10/2014 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiğini, laboratuvar sonucuna istinaden F/699927 seri numaralı tahakkuk belgesi düzenlendiğini, incelemeler neticesinde davacının sayaca müdahalesinin olduğu ve kaçak elektrik kullanıldığının açık ve net bir şekilde tespit edildiğini, tutanak için 29/09/2014 ile 13/092014 ihtilafsız dönemine (yeni takılan sayacın tüketimi) ait tüketim ortalaması referans alınarak ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 1.990,30 TL kaçak bedeli, 3.459,40 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 5.449,70 TL bedel tahakkuk ettirildiğini, söz konusu bedelin mevzuat hükümleri kapsamında kaldığını, tutanak tanzim edilen sayaç abonenin sözleşmesi döneminde (17/12/2011 tarihinde) kayda alındığını, dolayısıyla bu sayaç üzerinden enerji tüketimi yapan başka bir kullanıcı da olmadığını, ilgili tutanak hesabının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine göre yapıldığını, sayacın incelendiği laboratuvarın, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca yetkilendirmiş olduğunu, test sonuçlarının tarafsız ve doğru olduğunu, laboratuvarda test yapılan cihazların kalibrasyonlarının yıllık periyotlarla düzenli olarak TURKAK’tan akredite firmalar tarafından yapıldığını, ayrıca sayaç test ve muayene işlemlerinde kullanılan tüm elektrikli teçhizatın yine Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından kontrol edilerek her biri için ayrı ayrı “Elektrik Sayaçları Tamir ve Ayar İstasyonu Sicil ve Muayene Kartı” düzenlendiğini, dolayısıyla laboratuvar sonucunu kabul etmeyen dosyadaki bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığını, sayaç değiştirme tutanağı ile birlikte düzenlenen, sayaç muayene talep ve sonuç formunda, sayacın damga mühürlerinin olmadığının belirtildiğini, bu konuyla alakalı Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2014/20614 E, 2015/17134 K, 03.11.2015 tarihli ilamında: “dosyaya bir örneği sunulan kaçak elektrik tutanağında dava konusu sayacın kulak mühürlerinin orijinal olmadığının belirtildiği ve yine bir örneği dosyaya sunulan sayacı muayene kağıdında ise sayacın kulak mühürleri ve numaratörleriyle oynanmış olduğu açıklandığından, bu tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu” ifade edilerek, kaçak kullanım bulunduğunun kabul edildiği ve buna göre inceleme yapılması gerektiğinin belirtildiği, Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere dağıtım şirketince tutulan tutanak içeriğinin doğruluğunun karine olarak kabul edileceği, ispat yükünün aksini iddia eden karşı tarafa ait olduğunu, laboratuvar sonucuna göre, sayaçtan kullanıma ilişkin verilerin teknik incelemeye bağlı olarak kesin nitelikte temin edilip tutanak altına alındığını, tutulan bu tutanağın resmi belge niteliğinde olduğu ve aksi aynı nitelikte bir delil ile ispat edilinceye kadar geçerli olduğundan tutanakta yer alan bilgilerin dikkate alınmasının zorunlu olduğunu, oysa davacı tarafın, tutanakların aksini ispatlayamadığını, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, 03,09.2014 tarihli sayaç değiştirme tutanağında şirket çalışanlarından …’ ın imzası bulunduğu gibi, 01.10.2014 tarihli F/699927 seri nolu Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı’nda yetkili … hazır bulunup kimlik bilgilerinin de tutanağa geçirildiğini, ancak yetkilinin tutanağı imzalamaktan imtina ettiğini, tutanakta imza olmamasının, mahallinde tutulmadığını göstermeyeceğini bildirmek suretiyle usul ve yasaya aykırı mahkeme kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı 15.12.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava konusu edilen kaçak elektrik tutanağına göre, adına kaçak ek tahakkuku 3.459,00 TL tutarın yanı sıra, 1.990,30 TL kaçak tahakkuku yapıldığını bildirmek suretiyle, 1.990,30 TL kaçak tahakkuk tutarı üzerinden davayı ıslah etmiş, davalı tarafça kabul edilmemiş, mahkemece de ıslah esas alınarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olaya gelince; davalı kurum görevlilerinin şüphelenmesi üzerine davacıya ait sayacın laboratuvarda incelenmek üzere 13.09.2014 tarihinde düzenlenen değiştirme tutanağı ile yerinden söküldüğü ve laboratuvara sevk edildiği, Ölçü ve Ayarlar Kanunun kapsamında yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda” sayacın mühürünün (sayacın kulak mühürlerinin koparıldığı) bulunmadığı, her türlü müdahaleye açık olduğu”na dair tespit yapıldığı, sayaç ayar servisinde sayacın endeksinin okunduğu ve rapora dayalı olarak, 01.10.2014 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği, ek tahakkuk 3.459,00 TL tutarın yanı sıra, 1.990,30 TL kaçak tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı kurumca, 13.09.2014 tarihinde düzenlenen sayaç değiştirme tutanağı ile, yerinden sökülen ve laboratuvara gönderilen Makel marka sayacın yerine Luna marka sayacın takıldığı tarih 13.09.2014 ile 29.09.2014 ilk okuma tarihi arası 16 günlük sürede belirlenen 3.435 kw esas alınmak suretiyle, günde tüketilen 214 kw üzerinden hesaplama sonucu, 1.990,30 TL kaçak elektrik tahakkuk ettirilirken, 28.08.2014 tarihinden 24.10.2013 tarihi arası 309 gün üzerinden 3.459 TL ek kaçak tahakkuk yaptırıldığı, ancak davacı tarafça, davalının tahakkuk ettirdiği ek kaçak bedelinin dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.
Islah için davacının hukuki yararının bulunması ve açılan kısmi davada fazlaya dair hakların saklı tutulması koşulları aranır. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutmadığı anlaşılmaktadır. O nedenle 1.990,03 TL kaçak elektrik tahakkuk yönünden ıslah dilekçesi kabul edilerek, istenen (artırılan) talebinin kabul kararı doğru görülmemiş olup, bu husus davalı tarafça yargılama aşamasında kabul edilmediği halde, istinaf sebebi olarak gösterilmemiş ise de, istinaf incelemesi sırasında re’sen incelenmesi gerektiği, nitekim yargılamaya hakim olan ilkelerden HMK 26. maddesi gereğince “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” şeklindeki düzenleme karşısında, hakimin, talepten fazlasına hükmetmemesi gerektiği, kısmi dava şeklinde açılmayan davada, ıslah ile talebin artırılmayacağı, ıslahın da mümkün olmadığının gözetilmesi gerektiği, bu nedenle mahkemece talepten fazla hüküm verildiği, bu durum kamu düzeninden olduğundan re’sen istinaf incelemesine konu edilerek, 1.990,03 TL tutarın ıslahının mümkün olmadığı, dava konusu haline gelmediğini kabul etmek gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında abonelik sözleşmesi kurulması konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacının işyerinden sökülen sayacın 2011 tarihinde monte edilerek, mühürlendiği, davacının faturalarını düzenli ödediği, aboneliğinin devam ettiği, sayacın kontrolü esnasında 01.10.2014 tarihli kaçak tespit tutanağında “ sayacın damgalarının olmadığı, sayacın dışarıdan her türlü müdahaleye açık durumda olduğunun belirlendiği, tutanağa istinaden kaçak ve ek kaçak tahakkuku yapıldığı, sayacın dışarıdan her türlü müdahaleye açık olduğuna dair tutanağın, 29.09.2014 tarihli laboratuvar raporu esas alınarak, düzenlendiği anlaşılmaktadır.
EPTHY’nin 26. maddesi kapsamında kaçak elektrik enerjisi tüketimi, (1) Gerçek veya tüzel kişinin; a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi, b) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,” hükmüne yer verilmiştir.
3516 sayılı Ölçüler ve Ayarlar Kanunu’na göre damga, muayene sonunda uygun olduğu anlaşılan ölçü ve ölçü aletlerinin üzerine konulan umumi ayar işaretidir. Yine Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliğine göre, periyodik muayeneleri sonucunda uygun bulunan ölçü ve ölçü aletleri, Ölçü ve Ölçü Aletleri Damga Yönetmeliğinde belirtildiği şekilde damgalanır.
İlk derece mahkemesinin hükmüne esas aldığı bilirkişi kurulu raporunda; sayaç değiştirme
tutanağı ve kaçak tutanağının Yönetmelik kapsamına uygun tutulmadığı, kurumun tahakkukuna dayanak tespitlerde kaçak kullanımın tespit edilmediği belirtilmiş ise de, sayaç muayene sonucuna göre düzenlenen ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan 01.10.2014 tarihli aboneli kaçak kaydında” laboratuvar raporunda sayacın Bakanlık damgalarının olmadığı, sayacın her türlü müdahaleye açık olduğuna” dair tespitine karşılık, bilirkişi kurulunun aksi mütalaası, tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli dava konusu edilmediğinden, istinaf incelemesine konu edilmemiştir.
Davacının ek kaçak tahakkuku dava konusu ettiği gözetilerek, bu yönde yapılan inceleme ile; EPTHY hükümlerine göre, kaçak elektrik kullanımı dışında, müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılacaktır. Bu süre 12 ayı geçemeyecektir. Yukarıda belirtildiği üzere davalı kurum yetkilileri tarafından yapılan denetimler neticesinde 01.10.2014 tarihli kaçak tespit tutanağı tanzim edildiği, tutanak ile “damgaları bulunmayan sayaç üzerinden enerji kullanıldığının” tespit edildiği anlaşıldığı, bu bağlamda ek tahakkuk bedeli olarak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tutanak öncesi ve sonrasına ilişkin tüketim endeks bilgilerine göre, tutanak öncesinde dönemsel yüksek ve zaman zaman düşük değerler olduğu gibi, tutanak sonrasında da aynı şekilde yüksek ve çok düşük değerler görüldüğü, birçok işyerinde olabildiği gibi, davacının işyerinin özelliği gereği de cafe-restoran mevsimsel farklılıklardan elektrik enerjisi tüketimi değişebileceği, böylece bu tüketimin tutanak sonrası 309 günle kıyaslandığında tutanak öncesi ve sonrası davacının elektrik tüketiminde açık fark olmadığı belirtildiği, bu yönden hükme esas alınan bilirkişi kurulunun raporunda, Yönetmelik hükümlerine göre, değerlendirme yapıldığı ve denetime uygun olduğu, böylece davalı kurumun kaçak ek tahakkuk 3.459,00 TL tutarını dayanaksız tahakkuk ettirdiği, bu nedenle mahkemece bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının bu yöndeki istinaf sebebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine; ancak yukarıda belirtildiği üzere kaçak elektrik kullanımı ve buna göre tahakkuk ettirilen 1.990,30 TL bedel ıslaha konu edilemeyeceğinden, bu miktar yönünden mahkemenin kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğu görüldüğünden, talebi aşar şekilde karar verilmesinin kamu düzenine aykırı olması nedeniyle resen yapılan inceleme ile, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, bu kısma ilişkin mahkeme kararı kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile, 1.990,30 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı BEDAŞ’ın istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-Davanın kabulü ile; davacı tarafa ait 00000229360 numaralı abonelik kapsamında 01.10.2014 tarihli tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen 3.459,40 TL’lik ek kaçak elektrik bedelinden borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının 00000229360 numaralı abonelik kapsamında 01.10.2014 tarihli tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen 1.990,30 TL’lik kaçak elektrik bedeline ilişkin talebi yönünden usule uygun bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 372,26 TL harçtan peşin alınan 93,09 TL harcın mahsubu ile, bakiye 279,17 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 1.980,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında sarfedilen, 190.00 TL tebligat masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi masrafı, 33.99 TL ıslah harcı, 59.10 TL peşin harç, 25.20 TL başvuru harcı, 3.80 TL vekalet harcı masrafı olmak üzere toplam 1.812,09 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, dava açılırken davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte davacıya iadesine,
Davalının sair istinaf sebeplerinin reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 25,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek, davalıya ödenmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/07/2018