Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1334 E. 2019/543 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1334
KARAR NO : 2019/543
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2017
NUMARASI : 2015/828 E – 2017/251 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 03.04.2000 tarihinden itibaren … Mah. … Cad. …. Sok. No:…. K:… … adı altında ticari faaliyete başladığını, bu tarihten itibaren …. tesisat no ile davalı kurumdan elektrik almaya başladığını, işlerinin kötü gitmesi nedeniyle 31.07.2001 tarihinde ilgili vergi dairesine kapanış dilekçesi verdiğini, davalı kurumun ise kapanış tarihinden yıllar sonra yani 2008 ile 2015 yılları arasında borç tahakkuk ettirdiğini, kendisinin sözkonusu borçtan geç haberdar olması nedeniyle, ancak 06.01.2015 tarihinde davalı kuruma itiraz ettiğini fakat itirazı reddedilip icra takibine başlandığını, kendisinin kullanmadığı ama adına tahakkuk ettirilen 12.686,56 TL lik borcu 19.06,2015 tarihinde ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek haksız alınan bedelin ve ödemenin yapıldığı tarihinden itibaren yasal faizinin geri ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı kişiye borç tahakkuk ettirilirken EPDK vc 24887 sayılı Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri yönetmeliğine göre haraket edildiğini, yapılan muamelenin ve hesaplamanın doğru olduğunu, davacının borçlu olmadığının sadece iddia olduğunu. Medeni Kanun ve HMK 190. Madde uyarınca iddianın iddia sahibi tarafınca ispata muhtaç olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davacının sunduğu kira sözleşmesi, ticaret sicil açılış ve kapanış kayıtları, ödeme mekbuzları incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, 11.777,26 TL nin 19/06/2015 tarihiden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekil istinaf başvurusunda önceki savunmalarını tekrarla birlikte özet olarak; müvekkili şirket tarafından yapılan tahakkukların hukuka uygun olduğunu, abonelik sözleşmesini sonlandırılmasının davacının kusuru olduğunu, rapora itirazları dikkate alınarak yeni rapor alınmaması nedeniyle hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sırasında; ilk derece mahkemesinde bilirkişi elektrik mühendisi tarafından hazırlanan ve hükme dayanak yapılan raporunda, denetime elverişli yeterli ve gerektirici açıklama yapılmadığı, bu şekilde hüküm kurulduğu görülmekle, öncelikle dosyadaki maddi ve hukuki olgular, tarafların itirazları gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman elektrik alanında uzman bilirkişi kuruluna verilerek Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin “Zamanında ödenmeyen borçlar” başlıklı 24. maddesinin 2.fıkrası; “Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.” hükmü ile dava konusu aboneliğe ilişkin abone sözleşmesinin 29. maddesinin 1. fıkrasında ise; “Borçlarını ilk müracaatta ödemeyen abonelerin binalarına en az dört gün vadeli bir ihbarname bırakılır. Tayin edilen müddetin sonuna kadar borç ödenmez ise cereyan kesilir” hükmü ve sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu gözetilerek, 2008/12-2013/09 dönemleri arasında tüketilen enerji nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaların ödenmemesi yönetmelik ve sözleşme gereği elektriğin kesilmemesi davalı dağıtım şirketi açısından müterafik kusur teşkil edip etmediği, sözleşme ve yönetmeliğe göre gecikme faizinin hesaplanması, müterafik kusur olarak kabul edildiği takdirde, takibe konu faturaların incelenmesi suretiyle normal tüketim bedeli ve (dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan tarife ve taraflarca imzalanan sözleşme hükmü uyarınca) fatura tutarlarının ödenmemesi nedeniyle elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, gecikme zammı veya faiz yönünden ise; bu tarihe kadar olan gecikme zammı veya faizin tamamının (yasal faizin esas alınması ve KDV’nin de dahil edilmesi suretiyle) hesaplanmasının terditli olarak istenmesine karar verilmiş, bu doğrultuda bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır.Uyuşmazlık; aboneliği iptal ettirmeyen davacı abonenin kullanılan elektrik bedelinden sorumlu olmadığı iddiasıyla menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatı talebine ilişkindir.Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abone davacının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.Öte yandan, davacının uzun sayılabilecek bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davalının beraatını gerektirmeyeceği gibi tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davalının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir.(Y.3HD 2015/9454 E- 2015/18284,2017/13049 E-2017/18337 K..gibi).Somut olayda; davacının 03.04.2000 tarihinde dava konusu yerde ticari faaliyetine başladığı ve 5806799 numaralı abonelik sözleşmesinin yapıldığı, 31.07.2001 tarihirde davacının ticari faaliyetine son verdiği ancak aboneliğini iptal ettirmediği,aboneliğin 15.05.2014 tarihinde … tarafından sona erdirildiği, dava konusu yerde 2008/12-2013/09 tarihleri arasında davalı tarafça davacı aboneliği üzerinden fatura tahakkuku yapıldığı, ancak kurumca fatura borcunun ödenmemesi nedeniyle yönetmelik hükümlerine göre elektriği 2009/12 dönem faturasının son ödeme tarihinde kesilmesi gerekirken, kesmemesinin davalı kurumun müterafik kusurunu oluşturduğu, buna göre bilirkişi heyetince yapılan hesaplama sonunda ilk iki dönem için takibe kadar olan borç miktarının 2.047,66 TL, elektriğin kesilmesi gereken tarihten sonraki borç miktarının ise 6.821,79 TL, toplamda 8.869,45 olduğu, davacıdan tahsil edilen miktar ise 12.686,56 TL olup yukarıda belirtilen şeklide gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim yapıldığında davacıya iadesi gereken miktarın 3.817,11 TL olduğu anlaşılmıştır. Buna göre; davalının istinaf başvurusunun kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkeme kararının düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında;1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 3.817,11 TL nin 19/06/2015 tarihiden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Fazla istemin reddine, 3-Alınması gerekli 260,74 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 216,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,08 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve davanın kabulü miktarı itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretinden aşağı bir ücret takdir edilemeyeceğinden 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve davanın red miktarı itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 216,66 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 6,50 TL vekalet pulu, 0,75 TL dosya masrafı, 816,10 TL bilirkişi/ tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 1.071,81 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranı üzerinden hesap olunan 322,40 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına, 7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 2.053,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmakla davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereği 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile davacı taraf yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2019