Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1220 E. 2018/710 K. 01.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1220
KARAR NO : 2018/710
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2017
NUMARASI : 2016/826 E – 2017/370 K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … AŞ. ile müvekkil şirket arasında yapılan 02.03.2013 tarihli sözleşmeye istinaden Esenyurt İlçesi … da bulunan arsa üzerine bir bina yapılmış ve muhatabın kullanımı amacıyla kira sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçlunun müvekkil şirketin kiracısı olduğunu, aynı parselde davalıya kiraya verilen alanın hemen yanında müvekkile ait depo alanı bulunduğunu, muhatabın ve müvekkil şirketin depolama alanını ayıran tüm hat boyunca beton ve demir çit bulunduğunu, müvekkilinin kendine ait alanda ayıran tüm hat boyunca beton ve demir çit bulunduğunu, müvekkilinin kendine ait alanda inşaat, banyo ve mutfak hammadde ya da eşyalarını depo ettiğini, 05.02.2016 tarihi saat 13:15- 13:30 arasında müvekkil şirket yetkilisine depoda yangın çıktığını, yangın sonunda müvekkil şirkette büyük bir hasar meydana geldiğini ürünlerin çoğunun yanarak, bir kısım ürünler ise basınçlı su ve söndürme çalışmaları sırasında hasar alarak kullanılmaz hale geldiğini, yangından kurtarılan ürünlerin bir kısmı yoğun duman ve sıcaklık nedeniyle ekonomik anlamda değer kaybettiğini, kamera kayıtlarından … personelince ısınmak için yakılan ateşten kaynaklandığını, rüzgârın da şiddetiyle müvekkil şirketin deposuna sirayet ettiği özellikle aradaki çite davalı çalışanlarınca bitişik olarak istiflenen ve çit boyunu geçen istifleme nedeniyle müvekkil tarafına düşen kasaların yangının hızla büyümesinde büyük rol aldığının tespit edildiğini, itfaiye tarafından hazırlanan yangın raporunda yangının çıkış sebebi olarak “olay yerinde,” .. marketlerine ait bahçenin girişine göre sağ ve orta kısmında bulunan ahşap paletler ve plastik kasalar ile bitişiğindeki…’a ait tek katlı çatısı galvaniz sac ile kaplı, çevresi tamamen açık olan çelik konstrüsivon sevkivat deposunun …’e bakan tarafının alevli şekilde yandığının” tespit edildiği, kamera kayıtlarında; …A.Ş’ye ait alanda girişe göre sağ kısımda, ısınmak maksatlı yakılan ateşten çıkan kıvılcımların rüzgarın da etkisiyle ahşap paletlere sıçraması sonucu yangın başlangıcının meydana geldiğinin, gelişerek istiflenmiş haldeki diğer ahşap palet ve plastik kasalara sirayet ettiğinin, aynı zamanda bitişiğinde bulunan tek katlı çatısı galvaniz sac ile kaplı, çevresi tamamen açık olan çelik konstrüksiyon …’a ait sevkiyat deposunun dahilinde bulunan paketlenmiş ve üst üste istifli muhtelif türde mamul yapı malzemelerine şiddetli rüzgarın da etkisi ile sirayet ederek geliştiğinin tespitinin yapıldığını, davalı şirketin sebep olduğu yangın nedeniyle müvekkili şirketin zarar gördüğünü bildirmek suretiyle davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … E .sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile; 3.285.824,46 TL üzerinden ve icra takip tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte takibin devamını, yine borçlunun kötü niyetinin açık olması karşısında %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmasa da, uyuşmazlık konusu olayın tarafların ticari işinden doğmayan haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle, huzurdaki davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, işbu sebeple mahkemenin öncelikle görevsizlik kararı vererek, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini sağlaması gerektiğini, aleyhe başlatılan takibe itiraz ettiklerini, öncelikli olarak, yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı ile birlikte davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilip dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, aksi halde dosyanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, Ticaret Mahkemelerinin görevi ve hangi işlerin ticari iş sayılacağının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5. maddesinde açıklandığı, HMK.115 madde uyarınca; dava şartlarının bulunup bulunmadığının mahkemece her aşamada resen incelenmek zorunda olduğunu, bu haliyle mahkemenin görevli olmadığını belirterek, göreve dair dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, hükme karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Ticaret Kanununun 4/1 maddesinde “her iki
tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” demek suretiyle her iki tarafın ticari iş ve ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan bahsedilmiş olup, her iki tarafın ticari iş ve işlemlerinden bahsedilmediğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tacirler arasındaki haksız fiilden kaynaklandığı, TTK’nın 3. maddesi uyarınca haksız fiilin, tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari iş mahiyetinde olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevli olduğunu, aksi halde de, yetkili Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemelerine dosyanın gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini bildirmek suretiyle mahkemenin görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/I-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar (Gönen ERİŞ, Gerekçeli-Açıklamalı-İçtihatlı 6335 sayılı Kanunla Güncellenmiş Yeni TTK Hükümlerine Göre Ticari İşletme ve Şirketler Ticaret Sicili Yönetmeliği ve İlgili Tebliğler, Seçkin Yayınevi, C. 1, 1. Baskı, Ankara 2013, s. 323).
Davacı ile davalı tacir olup uyuşmazlığın tarafların ticari faaliyetinden kaynaklandığı ve tacirler arası haksız fiilden doğduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Eldeki dava, davalı şirketin çalışanlarınca mesai saatleri içinde, ısınmak amacıyla yakılan ateşten çıkan yangın sonucu, davacının ticari işletmesinin zarar gördüğü belirterek meydana gelen zararın tazminine ilişkindir.
Her ne kadar davacı şirket, davalı ile arasında kira sözleşmesi bulunduğu ileri sürülmekteyse de uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmadığı, hasar bedelinin davalının çalışanlarının davalı işlemlerinin faaliyeti sırasında oluşturdukları haksız fiilinden kaynaklandığı iddiasına dayandığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2016/4515 E. – 2018/115 K. sayılı ve 2016/190 E. – 2017/7675 K. sayılı ilamlarında da vurgulandığı üzere, davada eylem, her iki tarafın ticari işlemleri ile ilgilidir.
Davacı ile davalı tacir olup uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili tacirler arası haksız fiil olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince görevsizlik kararının kaldırılmasına, yeniden esastan yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kabuılü ile, HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine iadesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2018