Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1121 E. 2018/129 K. 02.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1121
KARAR NO : 2018/129
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/09/2016
NUMARASI : 2016/828 E – 2016/657 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının abonesi olduğunu, davalı elektrik enerjisi şirketinin düzenlemiş olduğu faturalar ile müvekkilinden kayıp kaçak, iletim, dağıtım vb. adı altında haksız bedeller tahsil ettiğini bildirmek suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; kayıp kaçak bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulamanın yasal bir zorunluluk olduğunu bildirmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davacı tarafça, davalı aleyhine açılan işbu davada davalının, TTK 176. maddesi kapsamında ikincil sorumluluğunun doğduğu belirtilmek suretiyle davacının ileride dava açma hakkı saklı kalmak üzere davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay kararlarında kayıp kaçak bedelinin abonelere yansıtılmasının hukuka aykırı olduğunun belirlendiğini, bu nedenle 6719 sayılı yasanın olaya uygulanmaması gerektiğini, söz konusu yasanın Anayasaya aykırı olduğunu, davacıdan haksız tahsil edilen bedellerden davacıların müteselsilen sorumlu olduğunu bildirmek suretiyle mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 12/09/2012 tarihli toplantısında, kurulun dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin dağıtım şirketleri tarafından 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine ilişkin hazırlanan, “Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar” başlığı altında düzenlemenin kabul edildiği ve Resmi Gazete’de yayımlandığı görülmüştür.
EPDK’nun belirlenen usul ve esaslara göre, getirmiş olduğu düzenleme ile; “Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından dağıtım ve perakende satış faaliyetleri, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütüleceği, devralan şirketin payları, bölünen şirketin ortakları tarafından iktisap edileceği, hukuki ayrıştırma işlemleri tamamlanana kadar, devralan şirket ile bölünen şirketin aynı kontrol yapısına sahip olması, dağıtım şirketi ile dağıtım şirketiyle aynı kontrol ilişkisine sahip üretim ve perakende satış şirketlerinin yönetim kurulu üyesi, genel müdür ve genel müdür yardımcısı unvanları ile başka unvanlarla istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya daha üst makamlarda imza yetkisini haiz diğer yöneticiler ve denetçilerin 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren farklı kişilerden oluşturulmasının zorunlu olacağı” belirlenmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin benzer uyuşmazlık ile ilgili olarak verdiği 08.10.2015 tarih ve 2014/18311E – 2015/15438 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, tedarikçi ve pazarlayıcı konumunda bulunan şirketlerin, dava konusu edilen bedellerin iadesinden müteselsilen sorumlu oldukları benimsenmiştir. Davada, davacı tarafça, kayıp kaçak bedelinin istirdadı davasında; hem tedarikçi hem de pazarlayıcı konumda bulunan şirketlere husumet yöneltmiştir. Davalı … ile davacı arasında perakende sözleşmesi yapıldıktan sonra, yukarıda belirtildiği üzere dağıtım ve perakende hizmetin ayrıştığı, bunun sonucu, perakende hizmetinin dava dışı …’a devir edildiği, bu şekilde ayrışma gerçekleşmiş ise de, tedarikçi ve pazarlayıcı şirketlerin birlikte müteselsil sorumlulukları bulunduğu, yukarıda belirtilen içtihat esas alındığında davacının perakende sözleşmesi yapan …’ a husumet yöneltilebileceği, bu nedenle mahkemece olayla örtüşmeyen gerekçeyle davanın usulden ret edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yargılama sırasında yürürlüğe girmiş 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; 19. ve 20. geçici maddelerin yürürlük tarihi öncesi dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedellerin iadesi için açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği gözetilerek yasa değişikliğinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirilmesinden sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden dosyanın ilgili mahkemeye iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf konusu yapılan ilk derece mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için ilgili mahkemeye İADESİNE,
Peşin alınan 31,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, istinaf eden davacıya iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf eden taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi. 02/02/2018