Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1100 E. 2018/126 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1100
KARAR NO : 2018/126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2017
NUMARASI : 2014/1232 E – 2017/87 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 01/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı kurum ile arasında düzenlenen 17.01.2014 tarihli sözleşme ile ….. numaralı elektrik abonesi olduğunu, …. Mah. …. Cad. ….. Sitesi …. Blok Kat …. No:…… adresinde bulunan ve ofis olarak kullanılan dairede ……… nolu sayacın takılı olduğunu, 15/01/2014-15/03/2014 tarihleri arasında elektrik tüketimi yapıldığını, sonrasında kira sözleşmesinin fesih edildiğini, 2014 Mart ayı için 3.751,40 TL fatura, 2014 Haziran ayı için 69,50 TL, 2014 Temmuz ayı için 658,70 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, yapılan itiraza rağmen düzeltme yapılmadığını bildirmek suretiyle müvekkilinin 4.479,60 TL tutarında borçlu olmadığının tespiti ile gerçek elektrik kullanım bedeli tespit edilerek karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının abonelik sözleşmesini iptal ettirmediğini, bu nedenle elektrik enerji bedelinden sorumluğunun devam ettiğini,şirketin tahakkuk ettirdiği faturaların mevzuata uygun olduğunu bildirmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacı şirketin 15.01.2014-18.11.2014 tarihleri arasında abone sözleşmesi uyarınca elektrik kullandığının tartışmasız olduğu, davalı şirketin 17.03.2014 tarihinde tahakkuk ettirdiği 3.751,40 TL tutarındaki faturanın sayacın arızalı olması nedeniyle hatalı olduğu, 15.01.2014-17.03.2014 tarihleri arasında kullandığı elektrik miktarının 320 kwh olduğu, davacının 2014 Haziran ayına ait fatura tutarı 69.50 TL, 2014 Temmuz ayına ait fatura tutarı 658,70 TL, 2014 Mart ayına ait fatura tutarı 115,20 TL’den sorumlu olduğu, fazla taahhuk ettirilen 3.636,20 TL tutar üzerinden sorumlu olmadığı belirtilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı beyanlarının dikkate alınmadığını, davacının aboneliği sonlandırılmasına yönelik bir başvurusunun bulunmadığını, teknik bir konuda bilirkişi raporuna aksine karar verilmesinin usulsüz olduğunu bildirmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun abonenin sorumluğunun hüküm altına alındığı 2013/13-492/505 Esas, Karar, 2008/19-174/199 Esas, Karar sayılı ve benzer ilâmları ile; “abonenin aboneliğini iptal ettirmediği sürece sorumluluğunun devam edeceği benimsenmiştir”.İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Yargılama sürecinde, iki ayrı bilirkişi raporu alınmış ve nihayetinde, 16.11.2016 tarihli rapora itibar edilerek, hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece itibar edilmeyen 01.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacı istemine konu 2014/03 döneme ait faturanın hatalı hesaplandığını, 01-03 dönemleri için bu hesaplamanın fazla olduğunu, abonelik sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında kullanılmaya başlanan tarihin 01-03 dönemlerini kapsadığını ve bu dönemlerde de faal kullanım olmadığını belirttiği gözetildiğinde, bilirkişinin mevcut belge ve kayıtlar üzerinde inceleme yapmaksızın, kurumun kendi belirlediği değerler üzerinden yaptığı hesaplamayı denetlemesinin usulsüz olduğu ve bu nedenle mahkemece yeni bilirkişi seçilerek, inceleme yaptırılmasının isabetli olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece mahallinde bilirkişi eşliğinde yapılan keşif sonucu hazırlanan 16.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda, 2014/03 döneme ait 3.751,40 TL tutarındaki faturanın 2008-17.03.2014 tarihleri arasındaki elektrik tüketimine ilişkin olduğu, taraflar arasında yapılan 17.01.2014 tarihli abonelik sözleşmesi öncesine ait bedelden davacının sorumlu tutulmayacağı, bu nedenle davacının sözleşme kapsamında 15.01.2014-17.03.2014 tarihleri arasında kullanmış olduğu 320 kwh esas alınarak hesaplanan 115,20 TL bedel üzerinden sorumlu tutulabileceği, buna göre de tahakkuk ettirilen 3.751,40 TL tutardan, 115,20 TL’nın mahsubu ile, 3.636,20 TL bedelden sorumlu tutulamayacağı, bu bedelden ancak gerçek kullanıcının sorumlu tutulması gerektiği, böylece iki faturanın toplamı sonucu belirlenen 115,20 TL tutarın usulsüz olmadığı da belirtilmiş olup, mahkemece bu rapora itibar edilerek verilen kısmen kabul kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 35,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Davalının yapmış olduğu istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 01/02/2018