Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1070 E. 2018/125 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1070
KARAR NO : 2018/125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2016
NUMARASI : 2015/501 E – 2016/1028 K
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit
KARAR TARİHİ:01/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …..esas sayılı dosyasında 37.465,57 TL meblağ üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, itirazları ile takibin durduğunu, takip dayanağının müvekkilinin kiraladığı …. mah…..sk no:….. adresindeki dairenin abonelik sözleşmesi ile bu abone sayacının bozuk olduğundan bahisle davalının tahakkuk ettirdiği faturalar olduğunu bildirmek suretiyle, müvekkilinin takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 1138827 sayaçtan kayıtsız elektrik kullandığının tespit edilmesi üzerine …… seri numaralı tespit tutanağı düzenlendiğini, mevzuat gereğince 10/12/2013 tarihinde 34.121,38 TL enerji kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, davacının itirazı ile sayacın laboratuar incelemesi sonucu, davacının kiralama tarihi dikkate alınarak tahakkuk yenilenerek 2.153,30 TL lik fatura düzenlendiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, davacının İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün….. sayılı takip dosyasında icraya konulan 34.121,08 TL asıl alacaktan davalı şirkete ödediği 2.153,30 TL elektrik kullanım bedeli borcu bulunduğunun sabit olduğu, bu miktar yönünden davacının istirdat talebinin ispat edilemediği belirtilerek, dava değerine göre,davacının İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takip dosyasından 35.312,27 TL borcu olmadığının tespitine, 2.153,30 TL borç tutarı için dava ispatlanamadığından, istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince süresi içinde istinafa başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava tarihinden önce davacı tarafından itiraz üzerine yapılan incelemeler sonucunda, dosyada mübrez 2014/4271 sayılı komisyon raporuyla davacı borcunun 34.121,08 TL değil, 2.153,30 TL olduğu tespit edilerek, düzeltildiğini, akabinde davacının 2.153,30 TL borcu şirkete ödediği halde, hiçbir hukuki yararı olmamasına rağmen, 34.121,08 TL borcu olmadığının tespitine yönelik tamamen kötü niyetle iş bu davayı ikame ettiğini, davacının yönetmelikten kaynaklanan itiraz hakkını kullandığı ve itirazı haklı bulunarak fazla tahakkukun iptal edildiğini, bu husus cevap dilekçesinde belirtilmiş ve iptal işlemi dava açılmadan önce gerçekleştirilmiş olmasına rağmen yerel mahkemece eksik inceleme ile, tahakkuk işleminin iptali dava açıldıktan sonra gerçekleştirildiği kabul edilerek, şirketin dava açılmasına sebebiyet verdiği kanaati ile müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasını, dosyanın yerel mahkemeye iade edilmesini veya müvekkili lehine esas hakkında yeniden karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …… sayılı takip dosyası incelenmiş; davacı aleyhinde 34.121,08 TL asıl alacak, 2.834,31 TL işlemiş faiz 510,18 TL KDV olmak üzere toplam 37.465,57 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı davacının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Mahkemece, dava abonelik sözleşmesine dayalı menfi tespit davası olarak nitelendirilmiş ise de, davacının abonelik sözleşmesinin …. mah……sk no:….daire …. adresi için yapıldığı, dava konusu alacağın ise, abonelik sözleşmesinde belirtilen mahalle, sokak, kapı numarası aynı olsa da, daire numarası 10 olan farklı dairede davacının kaçak elektrik kullandığından bahisle 13.11.2013 tarihinde ……. seri nolu kaçak tutanağı düzenlenip bu tutanağa dayalı kaçak elektrik kullanmadan dolayı 37.465,57 TL fatura tahakkuk ettirildiği, bu fatura bedeli üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davacının da söz konusu bu takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine yönelik açmış olduğu menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır. Davacı işbu davayı açmadan önce 30.06.2014 tarihinde takip dosyasında borca itiraz etmiş ise de, öncesinde 11.05.2014 tarihinde kurum nezdinde faturalara itiraz etmiş ve bu itiraz esas alınarak, davalı kurumca 25.06.2014 tarihinde borcun 2.153,30 TL olduğu ve 16.07.2014 tarihine kadar ödemesi için süre verilmiş,buna rağmen davacı, 34.121,08 TL borç davalı tarafından iptal edilmiş olduğu halde, 15.07.2014 tarihinde takip dosyasındaki bedeli 37.465,57 TL borç olarak göstererek, iş bu davayı açtığı, davayı açtıktan bir gün sonra da 16.07.2014 son ödeme tarihinde 2.163,96 TL’ yi davalıya ödediği anlaşılmaktadır. Davalı vekili istinaf sebebi olarak, takip davacının itirazı üzerine durduğu gibi, dava açılmadan önce, takip dosyasında 2.163,96 TL borç olduğu kabul edilerek, fazla tahakkuk ettirilen miktar geçersiz sayılıp, iptal edildiğini, bu nedenle davacının açtığı iş bu davada menfaati olmadığını, buna göre ret kararı verilmesi gerektiğini bildirmiştir.Davalı alacaklı, davacı borçlunun, nezdinde yapmış olduğu itirazı kabul ederek, borcu 2.163,96 TL ‘ye indirdiği halde, davacı tarafın 37.465, 57 TL bedel gösterilmek suretiyle, iş bu menfi tespit davasını açmasında hukuki menfaati bulunmadığı, davalının ancak belirlenen 2.163,96 TL tutar üzerinden borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açabileceği ve dava açıldıktan sonra ödeme nedeniyle bu bedel üzerinden davaya istirdat davası olarak devam edebileceği anlaşılmaktadır.Davacı vekili 13.10.2016 tarihli celse de, bilirkişi incelemesinden vazgeçtiğini bildirmiş, vazgeçme beyanını imzalamıştır. Böylece, davacının da hesaplama yönünden bilirkişi delilinden vazgeçtiği gözetildiğinde davalı kurumun düzenlendiği ve aksi kesin delille ispatlanana kadar geçerli olan ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmelik kapsamında, kaçak elektrik kullanmadan dolayı düzenlenen tutanağa göre hesaplanan 2.163,96 TL bedelden borçlu olmadığını ve dolayısıyla istirdat talebinde haklı olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararı düzeltilerek, “35.312,27 TL bedel üzerinden açmış olduğu menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan reddine, kalan miktar yönünden ise davanın ispatlanamadığından reddine” dair, düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf talebinin HMK353/1/b-2 maddesi gereğince kabulü ile; istinafa konu ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davacının İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün … no’lu dosyasındaki takibe konu borcun 35.312,27 TL’si yönünden açmış olduğu menfi tesbit davasının, hukuki yarar yokluğundan reddine, 2.153,30 TL’si yönüden istirdat talebinin ise sabit olmadığından reddine,2-Alınması gereken 31,40 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 639,85 TL harçtan mahsubu ile kalan 608,45 TL karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine, 3-Davalı lehine karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,5-Davalının yapmış olduğu yargılama gideri olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davalıya isteği halinde iadesine İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa talep halinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf eden davalının yapmış olduğu istinaf giderleri 38,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek, davalıya verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 01/02/2018