Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/679 E. 2019/498 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/679
KARAR NO : 2019/498
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/741 Esas 2018/434 Karar
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/08/2017
KARAR TARİHİ: 13/03/2019
Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket bünyesinde SGK’lı olarak çalışmakta iken kendisine ya işten ayrılmasını ya da acentelik almasını davalının teklif ettiğini, müvekkilinin de bu baskı nedeniyle davalı ile 15/04/2010 tarihli acentelik sözleşmesini ve bu sözleşmeye bağlı cari hesap sözleşmesi ile eki sözleşmeleri imzalamış olduğunu, böylece İzmir Bölge Müdürlüğüne bağlı Özkanlar Şubesi yükümlülüklerinin sözleşme gereği yerine getirdiğini, müvekkilinin bilahare Bornova …. Noterliğinin 02/01/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haklı nedenle sözleşmeyi fesh ettiğini, fesh gereği 04/01/2017 tarihinden şube devrinin yerine getirildiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini harfien yerine getirdiklerini, davalıya müşteri kazandırdığını, buna rağmen davalının 6 aylık periyotlarda masraf güncellemesini yapmadığını, motorin gideri, araç tamir masrafları, personel maaş ve SGK primlerindeki farkları, kira farkları gibi giderleri cebinden ödemek zorunda kaldığını, hasarlanan kargo tazminatlarının müvekkilinin hak edişlerinden kesildiğini, davalı tarafından belirlenen fiyatların rakip firmaların oldukça üstünde olması nedeniyle müvekkilinin rekabet imkanının ortadan kaldırıldığını, bu sebeple önlenemez ciro kaybı meydana geldiğini, davalı tarafından müvekkilinin hak edişlerine bloke konulduğunu, esasen müvekkilinin hali hazırda acentelik sözleşmesinin imzalanmasından önceki çalışma prensibine göre çalışmaya devam ettiğini, acentelik sözleşmelerinin kağıt üstünde olduğunu, sözleşmeden önceki şube müdürü pozisyonunun devam ettiğini, çalışanların sigorta primlerinin dahi davalı tarafından ödendiğini müvekkilinin acente değil … Kargoya bağlı şube müdürü olduğunu beyan ederek davalının masraf güncellemesi yapmaması sebebiyle şimdilik 10.000,00 TL, şubede çalışan işçilere ödenen işçilik alacaklarından dolayı 10.000,00 TL, müvekkilinin hak edişinden kesilen hasar tazminlerine ilişkin şimdilik 2.500,00 TL, davalı tarafından yapılan haksız faiz kesintisi toplamına mahsuben şimdilik 1.250,00 TL davalı tarafından müvekkili hak edişinde yapılan haksız müşteri fatura kesintisine mahsuben 1.250,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile sözleşme gereği müvekkilinden alınan 30.000 USD bedelli teminat senedin müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, ”Davacı dava dilekçesinde müvekkilinin davalı nezdinde 03/05/2005 tarihinde işçi olarak çalışmaya başladığını, bilahare davalının baskısı üzerine 15/04/2010 tarihinde kağıt üstünde şeklen acentelik sözleşmesi yapıldığını iddia etmiştir. Davacının bu iddiasının yerinde olup olmadığı, taraflar arasında geçerli akdin iş akdi mi yoksa acentilik sözleşmesi olduğu hususu elbetteki delillerin toplanması ve takdiri neticesinde ortaya çıkacaktır. Fakat davacının davalıyla ilk temasının iş aktine göre başladığı hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur, bu durumda davacının iddia ettiği gibi acentelik sözleşmeside şeklen ve kağıt üstünde de olduğu sonuç ve kaanatine varılır ise, tarafların birlikte çalışmaya başladıkları ilk tarih olan 03/05/2005 gününden iddia edilen acentelik sözleşmesinin fesh edildiği 04/01/2017 tarihine kadar taraflar arasında iş sözleşmesi hükümlerinin cari olacağı muhakkaktır. Taraflar arasındaki sözleşmenin iş akti mi yoksa iddia edildiği gibi gerçek anlamda acentelik sözleşmesi mi olduğu hususu daha özel yetkili mahkeme olan İş Mahkemesinde kendine münhasır yargılaması neticesinde ortaya çıkarılması gerekmektedir. Zira gerek Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 27/09/2011 tarih, 2011/6292 esas ve 2011/1212 karar sayılı ilamı ve gerekse aynı dairenin 18/05/2017 tarih, 2017/8788 esas ve 2017/11455 karar sayılı ilamında ve bu ilamlara müstenit yerel mahkeme kararlarında anılan emsal davalara taraf olan … Kargo’nun acentesi gibi görünen bu acentelerin aslında bağımsız tacir gibi hareket etmedikleri, bilakis bağlı çalışan oldukları yönünde müstekar bir şekilde yer verilmiştir.” gerekçeleriyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1. Maddesine göre yetkili ve görevli İstanbul İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.Dava, İlk Derece Mahkemesinde Asliye Ticaret Mahkemesine davacı ile davalı olan …. A.Ş. arasında acentalık sözleşmesi bulunduğu iddiası ile açılmış ve İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın İş Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ve davalı tarafın istinaf talebi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi tarafından davanın işçilik alacaklarından kaynaklandığı belirtilerek Dairemize gönderilmiş ise de; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunca alınan ve uygulanan ilke kararı gereğince, Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararına karşı istinaf incelemesinin Ticaret Dairelerince incelenerek sonlandırılması gerektiğinden Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın anılan görevli daireye gönderilmesine karar verilmesi gerektiğine dair dosyayı inceleyen üye hakimin görüşü dairemizce de benimsenerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Dava acente sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun 06.05.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararı gereğince istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 13/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.