Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2023/951 E. 2023/996 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/951
KARAR NO: 2023/996
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2023/96 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/04/2023
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/96 Esas sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalının kötü niyetli bir şekilde taşınmazı 3.kişiye devretmesi ve taşınmazın üzerinde bulunan sözleşmeye konu kavak ağaçlarının kesilmesi mümkün olduğundan tensip zaptı ile beraber en yakın tarihe gün verilerek acele bir şekilde tedbiren keşif yapılmasına, davaya konu olan Tekirdağ İli Hayrabolu İlçesi … Köyü … Ada … Parselde kain taşınmazda yapılan keşif sonucunda taşınmaz üzerinde bulunan ve sayısı belirlenen kavak ağaçlarına ve taşınmaza ihtiyatı tedbir konulmasına, taşınmazda keşif icra edilmesi adına Mahkememizce tensip zaptı ile keşif günü verilmesine aksi halde ise Hayrabolu İlçesinde görevli Mahkemeye talimat yazılarak keşif günü belirlenmesinin istenmesine, yapılacak yargılama neticesinde Tekirdağ İli Hayrabolu İlçesi … Köyü … Ada … Parselde kain taşınmazda bulunan bedeli müvekkilince yatırılmış olan kavak ağaçlarının kesimine ilişkin davalının gereken izinleri almasına dair sözleşmenin aynen ifasına, karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/96 Esas sayılı dosyasında 16/02/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbir ve delil tespiti talebinin reddine yönelik ara karar ile 21/02/2023 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara kararlardır. Davacı vekili, taşınmaz üzerinde keşif yapılarak kavak ağaçları üzerine tedbir konulması gerektiğini, taşınmazın elden çıkarılması halinde sözleşmeye konu ağaçların kesimin gerçekleştirilemeyeceğini, tespit yapılmadığı takdirde de ağaçların sayısının belirlenemeyeceğini ve güncel değer tespitinde zorluk yaşanacağını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalın arsası üzerinde bulunan kavakların kesimi konusunda sözleşme yapılıp yapılmadığı, sözleşme bedelinin davacı tarafından ödenip ödenmediği, davalının sözleşmeden doğan edimini ifadan kaçınıp kaçınmadığı, bu nedenle taşınmaz üzerine bulunan kavaklara yönelik tedbir talebinin yerinde olup olmadığı hususundadır.İlk derece mahkemesince, talep edilen ihtiyati haczin ve ihtiyati tedbirin ayrı ayrı ara kararlar ile reddine karar verildiği görülmüştür. İİK md. 257 Hükmü ile ihtiyati haciz şartlarını düzenlemiş olup yasa hükmü; ”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklindedir. HMK 389. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü düzenlemiştir. HMK.’nun 390. Maddesinde de yaklaşık ispat kuralının oluştuğu hallerde tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. HMK.’nun 392. Maddesinde ihtiyati tedbirde teminat gösterilmesine ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Davacı her ne kadar ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep etmiş ise de, HMK.’da düzenlenen tedbir şartları ile İİK.’da düzenlenen ihtiyati haciz şartlarının iddianın ileri sürülüşü göz önünde bulundurulduğunda, talebin yargılamayı gerektirmesi, henüz delillerin toplanmamış olması da göz önüne alındığında mahkemenin talepler hakkında ayrı ayrı ret kararı verilmesi yerindedir. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davacının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davacının her iki ara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacının üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi. 28/04/2023