Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/665
KARAR NO: 2023/759
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 13/12/2022
NUMARASI: 2021/646 Esas – 2022/942 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/12/2022 tarihli, 2021/646 Esas, 2022/942 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı …, diğer davalı … Tic. Ltd. Şti. Çalışanı olup işverenin talimatları doğrultusunda araçların satışı ile ilgili muameleleri yerine getirmekte olduğu, müvekkil şirkete ait … plakalı aracın satışını işverenin talimatı doğrultusunda gerçekleştirmesi için Beyoğlu … Noterliğinde düzenlenen 14/07/2011 tarihli ve … yevmiye nolu vekaletname ile yetkilendirdiğini, davalıların tüm sözlü ve yazılı uyarılara rağmen müvekkil şirkete satış bedeli olan 143.250,00 TL’yi ödemediğini, Kadıköy … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduklarını belirterek davacı müvekkile olan borcu nedeni ile başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı-borçluların itirazının iptaline ve icra takibinin devamını, borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilinin 09/04/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalılardan … Tic. Ltd. Şti. Hakkında açılan davanın sıfat yokluğu sebebi ile reddinin gerektiğini, diğer davalı …’in davalı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, 22/07/2011 tarihinde yapılan araç satışı ile ilgili müvekkiller her hangi bir ödeme alamadıklarını, müvekkillerin 1987 yılından beri aynı adreste trafik müşavirliği işiyle iştigal etmekte olup bugüne dek hiçbir haksız uygulamanın içinde olmadığını belirterek, %40 tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/12/2022 tarihli 2021/646 Esas, 2022/942 Karar sayılı davanın kabulüne yönelik kararıdır. Davalı vekili, müvekkilinin dosyadan tefrik edilen şirketin çalışanı olduğunu ve şirket hakkındaki davanın reddedilmesine rağmen müvekkili hakkında borçlu olduğuna karar verilmesinin yerinde olmadığını, dosya içerisinde alınan bilirkişi raporunda, müvekkilinin sorumlu olmadığının tespit edildiğini, bu bilirkişi raporuna neden uyulmadığının gerekçede yazılmadığını, davacının araç ile ilgili fatura kestiğini, aracın kendisi tarafından değil …’e teslim edildiğinin şirket yetkilisinin ceza dosyasındaki ifadelerinden anlaşıldığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, vekaleten satılan araç bedelinin vekil edene verilmediğinden bahisle vekile karşı açılan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının aracı vekaleten satıp satmadığı, satış bedelinin kimin tarafından alındığı ve dava dışı şirketin çalışanı konumunda olan davalının vekaleten yapmış olduğu satıştan kaynaklı bedelden kimin sorumlu olacağı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, ” …davacının araç satışı için davalıya vekalet verdiği davalının bu vekalet ile dava dışı üçüncü kişiye davaya konu aracı sattığı ve yine noter senedinden anlaşıldığı üzere bedeli peşin olarak aldığı sabittir. Yasal düzenleme gereğince noter evrakı aksini iddia eden iddiasını eş değer belge ile ispatlamak zorundadır, yani somut olayda satışı kendisinin yapmadığını ve bu satış nedeniyle senet belirtilen bedeli almadığını ispat yükü davalıda olup davalı bedeli almadığını somut bir delille ispatlayamadığı gibi aldığı bedeli davacıya ödediğini de ispatlayamamıştır bu nedenle davacının davasında haklı olduğu kabul edilerek itirazın iptaline karar verilmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir…” gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. İncelenen dosyada, davanın gerçek şahıs ve şirkete karşı açıldığı, şirket yönünden açılan davanın tefrik edildiği ve tefrik edilen dosyada pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedildiği, söz konusu kararın istinaf ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. istinafa konu davada da verilen görevsizlik kararının Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönünde değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır. Tespit edilen uyuşmazlık notaları göz önünde bulundurulduğunda, davacı şirketten alınan vekalet ile noterden araç satış sözleşmesi yapıldığı ve incelenen noter senedinde aracın davalı tarafından vekaleten dava dışı …’e satıldığı, bedelinin tamamen alındığı resmi belge ile sabittir. Dolayısıyla vekaleten yapılan satışta vekilin vekil eden adına tahsil ettiği bedelleri vekil edene verdiğini usulüne uygun olarak ispatlaması gerekir. Bu vekalet akdinin vekile yüklediği bir sorumluluktur. Dosya kapsamında davalının vekaleten resmi senede göre tahsil ettiği bedeli davacı şirkete verdiğini ispatlayamamıştır. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davalının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunan davalının talebi aleyhine sonuçladığından istinaf başvurusu için alınması gereken 9.785,41 TL harcın ilk derece mahkemesince hazine adına davalıdan tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi. 30/03/2023