Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2023/1459 E. 2023/1488 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1459
KARAR NO: 2023/1488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2022
NUMARASI: 2014/560 2022/706
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/07/2023
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/560 Esas, 2022/706 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün 2005 yılına ait dönemde … LTD. ŞTİ.’nin muhasebe kayıtları ve mali müşavirlik hizmetlerini yerine getirdiğini, davalı ile müvekkili şirketin birlikte çalışmalarının sona ermesinden sonra Mecidiyeköy Vergi Dairesince müvekkilinin 2005 yılına ait defterleri üzerinde inceleme yapıldığını ve inceleme sonrası Vergi İnceleme Raporu ile 2005 yılına ait defterlerin usulüne uygun tutulmadığı ve boş olduğunu, bu tespit üzerine Mecidiyeköy Vergi Dairesince müvekkili şirkete resen tarh ve takdir yoluyla 763.000,00-TL vergi cezası takdir edilerek 11.05.2011 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin ithalat yapmadığını ve ticari faaliyetini devam ettirmediğini, ödeme emrinin gönderilmesine konu olan defterleri tutma görevinin davalının sorumluluğunda olduğunu ve bu defterlerin davalının uhdesinde bulunması sebebiyle davalının mesleki kusuru sonucu müvekkilinin ağır maddi hasara uğramasına sebep olduğunu, davalının mesleki kusuru ve işine gereken özeni ve samimiyeti göstermemesi nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararı davalının tanzim etmesi gerektiğini, davaya konu zararın tanzim edilmesi ile ilgili olarak davalıya Büyükçekmece … Noterliğinin 20.05.2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile keşide edildiğini, ancak bugüne kadar tazminat ödemesi yapılmadığını belirterek, açıklanan nedenlerle öncelikle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ve telafisi güç zararların önüne geçilebilmesi açısından yargılama sonuna kadar davalının menkul ve gayri menkul malları üzerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmasına uğranılan maddi ve manevi zararın davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacı şirkete muhasebe ve müşavirlik hizmetini yasalara uygun ve eksiksiz olarak verildiğini, davacı tarafın iddiasının asılsız ve yerinde olmadığını, dava dilekçesi ile birlikte deliller sunulmadığından fazlaya ilişkin cevap sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacı taraf delilleri sunduktan sonra mukabili delillerini sunacaklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/09/2022 tarih, 2014/560 Esas, 2022/706 Karar sayılı “Açılan Davanın Reddine” Kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, kabul kararı verilmesi gerekirken red kararının doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı şirket, davalının mali müşavir sıfatı ile şirkete ait defter ve kayıtları usulüne uygun olarak sunmadığından vergi dairesi tarafından kesilen vergi cezasının rücuen tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yapılan yargılama sonucu bahse konu uyuşmazlığın davalı mali müşavir tarafından davacı şirketin kendi uhdesi içerisinde tutulan 2005 yılına ait ticari kayıt ve defterlerin Vergi Usul Kanununa uygun olarak tutulmaması, boş olması nedeniyle Mecidiyeköy Vergi Dairesi tarafından resen kesilen 763.000,00 TL vergi cezasının davalının hizmet kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve rücuen tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı, davalı mali müşavirin davacı şirket bünyesinde çalıştığı, ticari defterleri ve kayıtları şirket bünyesinde tuttuğu, her ne kadar 2005 yılına ait ticari defter ve kayıtların boş olmasının gerekçesi şirketteki bilgisayar programı değişikliği nedeniyle yazdırılamaması gösterilmiş ise de ticari defterler şirket bünyesinde tutulduğundan defterlerin yazdırılması şirketin kendisine ait olduğundan ve teknik heyetçede şirketin bu alt yapıya sahip olmasına rağmen ticari defter ve kayıtları yazdırılamaması kendi kusurundan kaynaklandığı, davalı mali müşavir şirket bünyesinde çalışan sıfatıyla olduğundan Vergi Usul Kanunun 135. Maddesinde sayılan sorumluluklar tespit edilmediğinden herhangi bir kusurunun olmadığı, dava, rücuen tazminat davası olmasına rağmen son alınan mali müşavir uyarınca da halen davacı şirket tarafından kesilen vergi cezasının ödenmediği tespit edildiğinden bu hali ile dahi rücuen tazminat davasının şartlarının oluşmadığı da anlaşıldığından davanın, davalı mali müşavirin herhangi bir kusurunun olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davacının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda HMK 361. madde uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde verilecek dilekçe ile Yargıtay’ın ilgili hukuk dairesi nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/07/2023