Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2023/1289 E. 2023/1569 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1289
KARAR NO: 2023/1569
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2022
NUMARASI: 2022/632 2022/919
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/632 Esas, 2022/919 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket ile biri 02/09/2020 tarihli diğeri ise 28/01/2021 tarihli toplam finansman tutarı 473.000,00 TL olan 2 adet tasarruf finansmanı sözleşmesi imzalandığını, her iki sözleşmenin teslim tarihinin Ağustos 2021 tarihine tekabül ettiğini, davacı, sözleşmenin kurulması aşamasında davalı şirkete ödemiş olduğu peşinata binaen davalı şirket tarafından davacıya teminat olarak bono verildiğini ve şirket tarafından tahsilat yapılacağı için geri alındığını, davalı şirket temerrüde düşerek ödemeyi geç yaptığını, bu süre zarfında araç piyasasında meydana olan artış dolayısıyla davacının zarara uğradığını, davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, davacının tacir veya tüketici olmadığını, ancak mesleki ve ticari amaçlarla hareket eden ve ticari nakliye aracı (TIR) alma ve iş kurma gayesinin güden biri olduğunu, zorunlu arabuluculuk ücretinin ve tüm yargılama giderleri, harçları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmektedir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde davalı şirket ile 02/09/2020 ve 28/01/2021 tarihli, toplam finansman tutarının 473.000,00 TL olan iki sözleşme akdettiğini, her iki sözleşmenini de teslimat ayının Ağustos 2021 olduğunu, teslimat tutarı ile ticari nakliye aracı alınacağını, ancak tahsilatın Şubat 2022’de yapıldığını, davacının tüketici olmadığını, gecikmeden dolayı fiili zarar ve yoksun kalınan kar kayıplarının olduğunu, bu sebeple şimdilik 12.000,00 TL zararın tazminini belirsiz alacak davası olarak talep ve dava ettiğini, davacının taleplerinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmektedir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 08/12/2022 tarih, 2022/632 Esas, 2022/919 Karar sayılı “Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, Davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA, Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE” Kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, verilen görevsizlik kararının doğru olmadığı gerekçelerle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, davalı şirket ile imzaladığı 02/09/2020 ve 28/01/2021 tarihli sözleşmeler uyarınca tahsisatın geç yapılması sebebiyle uğradığı zararın tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 02.09.2020 tarihli ve 28.01.2021 tarihli tasarruf plan sözleşmesi düzenlendiği ve düzenlenen sözleşmede hizmetin; müşteriye belli bir zaman dilimine yayılmış ödemeler karşılığında, benzer müşterilerden ihtiyaçları doğrultusunda oluşturduğu tasarruf programlarında yapılan ödemeler neticesinde oluşan toplu parasal değeri müşteriler arasında sözleşmede belirtilen kurallar çerçevesinde kullandırmak suretiyle müşterilerin arsa/konut/taşıt finansmanı vb kıymetleri almasını sağlama olarak tanımlandığı, mevcut durumda davalı tarafın ticari veya mesleki amaçlarla hareket ederek Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun anlamında davacıya hizmet sunduğu, davacı tarafın da hizmet alan konumunda bulunduğu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici sıfatına haiz olduğu, davaya konu sözleşmelerin eklerinde tasarruf türünün açıkça konut ve araba için olduğunun açıkça belirtildiği, ticari bir şeyin alımına dair sözleşmelerin yapıldığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceğinden, HMK 114 ve 115. maddeleri gereğince davanın usulden reddine, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacının davalı şirket ile 2 adet tasarruf finansmanı sözleşmesi imzaladığı, sözleşmelerden birinin araca diğerinin ise konuta ilişkin akdedildiği, davacının konuta ilişkin finansman sözleşmesini araca çevirdiğini, söz konusu aracın ticari araç olan tır olduğu, davacının tacir olup ticari ve mesleki amaçla hareket ettiği başka bir anlatımla 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 3. Maddesinde sayılan tüketici olmadığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığından eldeki davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olmadığı bu nedenle işin esası incelenerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davacının tüketici olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf taleplerinin kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle: Davacının istinaf taleplerinin KABULÜNE, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 08/12/2022 tarih, 2022/632 Esas, 2022/919 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline,İstinaf kanun yoluna başvuru sebebiyle davacı tarafından yatırılan harçların talep halinde kendisine iadesine,İstinaf yargılaması sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esas hakkında verilecek karar ile hüküm altına alınmasına,İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.13/07/2023