Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1017
KARAR NO: 2023/1150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2023
NUMARASI: 2017/753 2023/31
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/753 Esas, 2023/31 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin annesinin hayatını kaybettiği, 23/08/2014 tarihine kadar avukat olarak çalıştığını, müvekkilinin murisinin davalı ile bir kısım işler için vekalet sözleşmesi yaptığını, bu kapsamda davalar açarak icra takibi başlattığını, murisin davalı adına sözleşme çerçevesinde Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/657 esas sayılı dava dosyası, Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ve Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/519 esas sayılı davasını takip ettiğini, murisin bu dosyaları vekil olarak takip etmesine rağmen herhangi bir ücret alamadığını, bu yöndeki taleplerinin davalı tarafından karşılanmadığını belirterek şimdilik 5.000,00 TL. alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığını, davacının annesi …’in vekil olarak takip ettiği 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/657 esas sayılı davasının kaybedildiğini ve temyiz aşamasında olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe karşı borçlunun menfi tespit davası açarak kazandığını, davanın temyiz aşamasında olduğunu, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/519 esas sayılı dosyasında ise görevsizlik kararı verilerek Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/657 esasını aldığını, dava kaybedilmiş olup temyiz aşamasında olduğunu, davacının annesi … tarafından müvekkilinin alacaklısı olduğu ve bütün masrafları müvekkili tarafından verilen Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı, … esas sayılı icra dosyalarında borçlunun borca itiraz ettiğini, … esas sayılı dosyadaki itirazın iptali istemi ile Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/279 esas sayılı dava açıldığını, yine 2011/7907 esas sayılı icra takibinde borçlunun itirazı nedeni ile Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/792 esas sayılı itirazın iptali davası açıldığını, avukat …’in belirtilen dosya borçlusu … ile anlaştığını, …’in anlaşma nedeni ile ellerine 90.000,00 TL. geçeceğini söylemesine rağmen müvekkiline 43.800,00 TL. verdiğini, …’in bakiye para için kendisini oyalayarak parayı ödemediğini, … de 84.400,00 TL. para almış olduğunu, müvekkilinin bilgisi ve talimatı olmaksızın bu kişiye karşı açılan davalardan feragat ettiğini, söz konusu dosyalar nedeni ile …’den alacaklarının olduğunu, …’in yine müvekkilinin alacaklısı olduğu ve tüm masrafları müvekkilinin karşıladığı Şişli … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi başlattığını, Şişli 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2006/755 esas sayılı dosyasında verilen karardan anlaşılacağı üzere …’in ihmali nedeni ile 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini, bu nedenle müvekkilinin alacağından mahrum kaldığını belirterek şimdilik 5.000,00 TL. alacaklı olduklarının tespitine, davacının davasının reddine, takas ve mahsup taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 18/01/2023 tarih, 2017/753 Esas, 2023/31 Karar sayılı “Asıl davada davacının murisin verdiği vekalet ücretinden doğan alacağının 11.173,50 TL olduğunun tespiti ile, ancak davalının alacağının 25.116,00 TL olduğunun tespiti sebebi ile davalının mahsup talebinin kabulü ile davacının açtığı davanın REDDİNE, Süresi içerisinde açılmayan karşı davanın tefriki ile yeni esasa kaydına, tefrik giderlerinin davalı karşı davacı tarafından karşılanmasına, karşılandıktan sonra ayrı bir gün tayini ile yeni alacağı esas üzerinden ve mahsuba giren miktar hariç olarak devamına” kararı davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, kabul kararı verilmesi gerekirken red kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı, karşı davanın tefrik edilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, murisi annesinin avukat olduğunu, 23/08/2014 tarihinde vefat ettiğini, ölmeden evvel davalının vekili olarak takip ettiği dava dosyalarında hak ettiği vekalet ücretinin davalıdan tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş karşı dava ile davacının murisi olan avukatının vekili olarak görevini ihmal ettiğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuş, ayrıca asıl dava ile ilgili takas mahsup talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, davacı tarafça murisi …’in 23.08.2014 tarihine kadar avukatlık mesleğini icra ettiği, davalının taraf olduğu davalarda görev yaptığı, emek ve mesaisine karşılık ücretlerinin ödenmediği iddia edilmiş, davalı yanca davacının annesi müteveffa … ile arasında avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığını, ancak davalının taraf olduğu dosyalarda işlerin takibi sırasında görevi ihmaline bağlı zarara uğradığını bu nedenle davacının murisinden alacağının olduğunu karşı dava ile ileri sürdüğü anlaşılmış, dava konusu somut olayda davacının murisinin takip ettiği davalar incelendiğinde, davalı adına takip ettiği dava ve işlerin her biri itibariyle davaların geldiği aşama, davacının murisinin sarf ettiği emek ve mesaisi gözetilerek yapılan bilirkişi incelemesinde toplam alacağının 47.183,33 TL olduğu ancak davacının murisinin 2007/3369 E.sayılı icra dosyasında 36.009,83 TL tahsilat yaptığı, bu tutarın davalıya aktarıldığına dair dosyaya bir delil sunulmadığı nazara alınarak davacının alacağının 47.183,33 TL-36.009,83 TL=11.173,50 TL olarak belirlendiği; karşı dava yönünden ise yapılan incelemede, davalının zarar iddiasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … (…) E.Sayılı dosyasında ve aynı icra müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyalarında takip borçlusu …’in itirazı sebebiyle açılan itirazın iptali davaları yürürken davacı murisi …’in feragati sebebiyle davaların reddedildiği, … Bankasından gelen yazı cevabında 25.05.2013 günü … tarafından 84.400,00 TL havale edildiği ve hesap özetinde ” … sulh protokolüne istinaden” açıklaması bulunduğu, davalı yanca 43.800,00 TL’nin kendisine gönderildiği ancak eksik ödendiğinin iddia edildiği, davacı tarafından 43.800,00 TL üzerinde ödeme yapıldığını ilişkin bir delil dosyaya sunulmadığı nazara alınarak ve feragat ile sonuçlanan dosyalardaki takip dosyaları yönünden 7.732,43 TL hasım vekalet ücreti ve en az bu kadar akdi vekalet ücreti olduğu dikkate alındığında 15.464,86 TL’nin davacının murisi tarafından tahsilattan kesilmesinin normal olduğu anlaşılmakla davalının alacağı 84.400,00 TL-15.454,86 TL-43.800,00TL=25.116,00 TL olarak belirlendiği, davalı karşı dava ile mahsup talep etmiş olduğundan kendisinden 18.01.2023 tarihli duruşmada açıklama yapması istenmiş ve duruşmada ki beyanında davacı alacağını aşan kısma yönelik bölümün karşı dava da değerlendirilmesine, davacı alacağını karşılayacak kısım için mahsup talep ettiği bu amacına ulaşmak içinde mahsup ve karşı dava terimlerini kullandığını ileri sürdüğü anlaşılmakla;Asıl davada davacının murisin verdiği vekalet ücretinden doğan alacağının 11.173,50 TL olduğunun tespiti ile, ancak davalının alacağının 25.116,00 TL olduğunun tespiti sebebi ile davalının mahsup talebinin kabulü ile davacının açtığı davanın reddine, süresi içerisinde açılmayan karşı davanın tefriki ile yeni esasa kaydına, tefrik giderlerinin davalı karşı davacı tarafından karşılanmasına, karşılandıktan sonra ayrı bir gün tayini ile yeni alacağı esas üzerinden ve mahsuba giren miktar hariç olarak devamına karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu, 6100 Sayılı HMK’nun 133/2. Maddesi uyarınca süresinden sonra karşı dava açılması halinde, yargılamanın sürüncemede kalmasını önlemek amacıyla karşı dava açılabilmesi için kanunun aradığı diğer şartlar gerçekleşmiş bulunsa bile mahkemenin kendiliğinden dahi asıl davayla ona karşı açılmak istenen davanın ayrılmasına karar vereceği hususu hükme bağlandığından mahkemece HMK’nun 133/2. Maddesi uyarınca davalının açtığı karşı davanın tefrikine karar vermesi usul ve yasaya uygun olduğundan, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davacı ve davalının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harçların mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı ve davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.18/05/2023