Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2022/885 E. 2022/934 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/885
KARAR NO: 2022/934
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/01/2022
NUMARASI: 2022/54 Esas – 2022/50 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/04/2022
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/01/2022 tarihli, 2022/54 Esas, 2022/50 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalının ticari ilişki içerisinde olduğunu, davalıya medikal malzeme satışı yapıldığını, fatura bedellerinin ödememesi üzerine müvekkili tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe kötüniyetli olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/01/2022 tarihli 2022/54 Esas, 2022/50 Karar sayılı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik kararıdır. Davalı vekili, mahkeme kararınında yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin bir hüküm tesis edilmemesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili, mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığını, özel üniversitenin kuruluş amacının kar gütme olduğunu, dolayısıyla Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca davalının vekili olmaması nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının icra takibine konu ettiği faturalardan kaynaklı davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olacağı hususundadır. İlk derece mahkemesince, ” …Somut olayda davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında satılan malların bedellerinin ödemediğinden bahisle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra dosyasındaki borçlu ve eldeki davadaki davalı … Üniversitesi olup, bu kurum kar amacı gütmeyen bir eğitim kurumudur. Bu nedenle, davanın ticari dava olduğunu kabul etmek mümkün değildir. TTK’nun 4 ve 5 maddeleri uyarınca, davanın mutlak ticari dava olmaması sebebiyle de, davaya bakmakla görevli mahkemeler asliye ticaret mahkemeleri değil, genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir (İstanbul BAM 18. H.D. 2021/361 E. 2021/628 K. Sayılı İlamı). Bu itibarla; eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu….” gerekçeleriyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür. HMK’nun 331/2. maddesi görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine, görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinde bu durumu tespit ederek davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği yönünde hüküm bulunmaktadır. Ancak davalı vekili her ne kadar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, 20/01/2022 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, vekaletnamenin ise dosyaya 21/02/2022 tarihinde sunulduğu bu nedenle karar tarihi itibariyle davalı üniversitenin vekil ile temsil edilmediği anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesi ile özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğunu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Davacı vekili, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu iddia etmiş ise de, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin mutlak ve nispi ticari dava niteliğini taşımadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davalı ve davacının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Davacı tarafından harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Davalı harçtan muaf olduğundan istinaf başvurusu nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 22/04/2022