Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2022/3151 E. 2022/2751 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3151
KARAR NO: 2022/2751
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
NUMARASI: 2022/244 2022/589
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/12/2022
İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/244 Esas, 2022/589 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin göğüs cerrahisi uzmanı Doç. Dr. … tarafından kurulduğunu, …’ nın davalı üniversite bünyesinde bulunan hastanesinde hekim olarak davalı üniversite bünyesinde ise akademisyen olarak görev yaptığını, her iki görevi için iş akdi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca …’ nın akademisyen olarak hizmet verdiği kısım açısından SGK’ lı olarak gösterildiğini ve bordro üzerinden aylık ücretini aldığını, müvekkilinin hastanede verdiği hekimlik hizmeti açısından kendisi adına kurulu davacı şirket üzerinden aylık olarak kestiği faturalarla ödemeler yapıldığını, davalı kurum tarafından akademisyenlik ücretlerinde olduğu gibi faturaların ödenmesinde de sürekli olarak gecikme yaşanması, bazı faturaların ödenmemesi ve hatta son aylara ait faturaların kesilmesinin talep dahi edilmemesi nedenleriyle 07/01/2022 tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmesinin sona erdiğini, müvekkilinin, taraflar arasındaki sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalı üniversite tarafından müvekkilinin hakedişlerinin zamanında hesaplanarak kendisine ödenmediğini, son 3 aylık hakedişlerinin ise ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili üniversitenin tacir olmadığını, müvekkili üniversitenin kamu tüzel kişiliğini haiz kamu kurumu olduğunu, toplumsal yaşamın zorunlu gereksinimlerinden olduğunu, düzenlilik ve gereklilik isteyen yükseköğretim hizmeti niteliğiyle de kamu hizmeti olduğunu beyanla mahkememiz görevine itiraz etmiş, davanın reddini talep etmiştir.İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 15/09/2022 tarih, 2022/244 Esas, 2022/589 Karar sayılı “Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE” kararı davalı tarafından yargılama giderlerine ve vekalete hükmedilmediğinden bahisle istinaf edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşmeden kaynaklı itirazın iptali isteğine ilişkin olup, dava Ticaret Mahkemesine açılmıştır.Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olmadığı belirlemesi yapılarak uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Bir uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olduğu Ticaret Kanunun 4. ve 5/2. maddeleri ile özel yasalarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için Ticaret Kanunun 4. maddesininde 1-6 bentlerindeki davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de, davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir. Ticaret Kanunun 5. fıkrasına ilişkin 26/06/2012 tarihinde 6335 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle Asliye Hukuk – Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü değil, görev ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve resen nazara alınacağını düzenlemiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkindir bu nedenle mahkemenin resen nazara alması gerekir. İcra takibine konu yapılan alacağının, davalı üniversite ile davacı şirket arasında yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşmeden kaynaklı olup, davacı tacir konumunda şirket olmakla birlikte, davalı Üniversitenin tacir kişiliği bulunmamaktadır. Şu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava da değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği görevsizlik kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır.Davalı görev konusunda verilen kararın yerinde olduğunu ancak vekalet ücreti tayin edilmemiş olmasının hatalı olduğu hususuna hasren istinaf talebinde bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlığı altındaki 331. maddesinin 2. fıkrasındaki “görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder” düzenlemesi uyarınca görevsizlik kararı sonucu verilen ret kararları henüz davayı esastan sonuçlandırmadığından davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine de o mahkemece hükmolunmalıdır. 323/ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekâlet ücretine de görevsizlik kararında ayrıca hükmolunamaz. HMK madde 20 uyarınca dosyanın görevli mahkemeye süresi içerisinde gönderilmesi için talepte bulunulmaz ise bu sefer mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilerek vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerine burada hükmedilmesi gerekeceği açıktır. Dosya içeriğine göre, mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz önüne alınarak davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye bırakılması usul ve yasaya uygun bulunmuştur.İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede verilen karar ve gerekçesi, göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf talepleri yerinde görülmediğinden aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, İstinaf başvurusu için 80,70 TL harcın hazine adına davalıdan ilk derece mahkemesince tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.20/12/2022