Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2022/282 E. 2022/404 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/282
KARAR NO: 2022/404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2021
NUMARASI: 2018/1377 2021/1298
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1377 Esas, 2021/1298 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Silivri … Noterliği’nin 01/12/2017 tarihli … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davalıdan … plakalı aracı 53.500,00 TL bedelle satın aldığı, taraflar arasında aracın 151.000 Km’de 53.500,00 TL’ye satıldığına ilişkin el yazılı harici bir sözleşme de imzalandığını, davalının aracın yürür aksamı ve teknik donanımının tam olduğunu, kaza ile oluşan kusurların tamir edildiğini ve aracın teknik donanımında herhangi bir kusur olmadığının beyan ettiğini, satış bedelinin tamamının peşin olarak verildiğini, aracın müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin 03/12/2017 tarihinde aracın çekişinde sorun olması ve hareket kabiliyetini kaybetmesi üzerine bakım ve arızanın belirlenmesi amacıyla aracı … Bakım Servisi’ne götürdüğünü, yapılan incelemelerde aracın motorunda sorun olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin onayı ile ilgili bakım ve onarımının yapıldığını, devamında yeniden arıza vermesi nedeniyle aracın tekrar servise gönderildiğini, söz konusu gizli ayıplardan dolayı bir kısım ek tamirat yapıldığını, müvekkilinin toplamda 26.000,00 TL masraf yaptığını, davalı yana Silivri … Noterliği’nin 30/01/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile durumun kendilerine bildirildiğini ve aracın 7 gün içinde iade alınarak yapılan tamir masrafları ve araç bedeli toplamı 72.710,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalının cevabi ihtarname ile işbu taleplerini reddettiğini, müvekkili tarafından tespit edilen arızaların ilk bakışta basit bir muayene ile tespit edilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından ayıpların gizlenmesi için teknik kontrol aletlerini yanıltacak değişiklik ve eklemeler yapıldığını, bu nedenle araç satın alınamadan önce görülen serviste arıza kontrol sistemine takılmadığını, müvekkilinin buna güvenerek hasarsız olduğuna inanarak aracı satın aldığını belirterek; 26.000,00 TL tamir bedeli ve 182,34 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 26.182,34 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı vekilince yasal süresinden sonra 26/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, işbu beyanları HMK md. 128 uyarınca inkar kapsamında değerlendirilmiştir. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 02/12/2021 tarih, 2018/1377 Esas, 2021/1298 Karar sayılı “Davanın REDDİNE” Kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili, ilk derece mahkemesinin hatalı bilirkişi raporuna istinaden karar verdiğini, ayıbın süresi içerisinde whatsapp yazışmaları ile bildirildiğini, ayıbın gizlenmediğine ilişkin değerlendirmelerin hatalı olduğunu, araç satılmadan önce kilometresiyle oynandığını, bu durumun da aracın muayene kayıtlarından anlaşıldığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, ayıbın gizlendiğine ilişkin somut bir delilin dosya kapsamında bulunmadığını gerekçe göstererek açılan davayı reddetmiştir. Davalı taraf yargılama aşamasında sunmuş olduğu beyanlarda şahıs olarak ticari faaliyetinin bulunmadığını beyan etmiştir. Dosya kapsamına giren Gelir İdaresi Başkanlığının 17/02/2021 tarihli yazıları, İstanbul Ticaret Müdürlüğünün 02/02/2020 tarihli yazılarından davalının gerçek kişilik ticari işletme kaydının bulunmadığı görülmektedir. Araç satış sözleşmesi incelendiğinde dava konusu aracın … tarafından … Ltd. Şti’ye satıldığı, aracın kullanma amacının hususi olarak belirtildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesi görevi ilişkin itirazları 09/04/2021 tarihli celsede görev itirazını TTK md.4 md.12 ve md15 hükümleri gereğince reddetmiştir. Taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce, davada HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni nedeniyle re’sen dikkate alınması gereken usule ilişkin aykırılıkların mevcut olup olmadığının tespiti gereklidir. Usule ilişkin aykırılıklar konusunda da öncelikli olarak ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken husus ise, mahkemenin görevli olup olmadığı sorunudur. Zira görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi, taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir. TTK’nun 4. Maddesi ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklindedir. İlk derece mahkemesince her ne kadar göreve ilişkin itirazlar reddedilmiş ise de dosya kapsamındaki satış sözleşmesi incelendiğinde satış işleminin davalı tarafından yapıldığı, davalının şirket ortağı sıfatı ile veya kendisine ait bir şirket adına hareket ettiğini gösterir herhangi bir delil dosya kapsamında bulunmadığı gibi Gelir İdaresi Başkanlığının yazılan yazısı ve İstanbul Ticaret Müdürlüğünün yazısında davalıya ait gerçek kişi ticari işletmesinin bulunmadığı görülmektedir. Bunun yanı sıra taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Dava konusu uyuşmazlıkta aracı satın alan taraf ticari şirket, satıcı ise gerçek kişi olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlıkta genel mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle istinaf sebepleri incelenmeksizin kararın kaldırılarak mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının İstinaf sebepleri incelenmeksizin, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1377 Esas, 2021/1298 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yolu harcının talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin esas karar ile birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.24/02/2022