Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2022/2465 E. 2022/2227 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2465
KARAR NO: 2022/2227
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2021/1131 Esas – 2022/343 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2022 tarihli, 2021/1131 Esas, 2022/343 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, harca tabi değerin 14.500 TL olduğunu, taraflar arasında buğday alım satım ilişkisinin olduğunu, davacının, üretici olarak malını Zahireci olan davalıya sattığını ve 13.10.2018 tarih, 128792 nolu ve 19.569,13 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, davacının fatura konusu alacağını kısmen tahsil etmemiş ise de, bakiye alacağının tahsili için Muratlı İcra Müd. … sy. İlamsız takiple talepte bulunduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu gelişme üzerine, Muratlı Arabuluculuk bürosunun … sayılı dosyasıyla ticari arabuluculuklarda zorunlu müzakereye gidildiğini ve 11.09.19 tarihli son tutanak ile anlaşılamadığının, davalının, borca itirazında, ödeminin davacıya elden yapıldığını, davacıdan sadır, imzalı müstahsil makbuzu olduğunu bildirdiğini, bu durumda davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, delil olarak bu belgelere dayandıklarını, davanın kabulü ile davalının Muratlı İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takip tarihi itibarıyla 15.447,47 TL alacağın davalıdan takip tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.Davalı vekilinin 11/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıdan kısmi ödeme aldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının burada kısmi ödeme almış ise miktarını belirtmesi gerektiğini bunu belirtmediğini, kısmen tahsilat şeklinde belirsiz bir ifade kullandığını, asıl olan davacıya davalıyla yapmış olduğu alım satım neticesi alacağı olan bedelin tek bir defada ve 19.569,13 TL olacak şekilde müstahsil makbuzu ile ödendiğini, davacının çiftçi olduğunu, defter mükellefi bir şahıs olmadığını, davacıya bu nedenle zorunlu olarak müstahsil makbuzu kesilerek ödeme yapıldığını, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde … numaralı ve 19.569,13 TL bedelli bir fatura olduğundan bahsetse de ortada böyle bir faturanın olmadığını müstahsil makbuzu olduğunu, ödemesinin tek bir seferde yapıldığını, davalı tarafın belirtilen süre içinde tescil ettirerek satışı gerçekleştirdiğini, davacı tarafın müstahsil makbuzu ile kendisine ödeme yapıldığı halde kötü niyetli olarak davalı tarafa icra takibi yönelttiğini bu davayı açtığını, öncesinde maddi durumunun bozuk olduğunu ifade ederek davalıdan borç istediğini davalının borç vermeyeceğini söylediğinde böyle hukuk dışı bir yola başvurduğunu, davalının tüm ticari defter ve kayıtlarının da davacının ödeme aldığını doğrular nitelikte olduğunu, bu durumun bilirkişi incelemesi neticesinde ispatlanacağını, davalının şahsına yöneltilen kötü niyetli, haksız takip ve dava nedeniyle davacı taraftan %20 icra inkar tazminatı talep ettiğini, davalının Muratlıda 60 yılı aşkın süre dededen toruna olacak şekilde zahirecilik yapan basiretli ve dürüst bir tacir olduğunu, neredeyse tüm ilçe ve köylerindeki çiftçilerle uzun yıllardı alım satım yaptığını böyle bir hadisenin daha önce hiçbir zaman yaşanmadığını, davacı ve davalının ticari sicillerine göz atıldığında iddialarının doğruluğunun açıkça anlaşılacağını, davalının davacı tarafa hiçbir borcunun olmadığını yapılan alışveriş neticesinde bedelin tek seferde müstahsil makbuzu ile ödendiğinden haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı tarafın %20den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.İstinafa konu karar, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2022 tarihli 2021/1131 Esas, 2022/343 Karar sayılı davanın reddine yönelik kararıdır. Davacı vekili, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın yerinde olmadığını, müvekkilinin yasal defterlerinin bulunmadığını bu nedenle mahkemeye ibraz edilen bir defter bulunmadığını, müvekkilinin çiftçi olduğunu ve götürü usulü vergiye tabi olduğunu, bu nedenle defter ibraz etmediğini, davalının ödemeyi gösterir bir para makbuzu ibraz etmediğini, ödeme yapmadığı halde kendi defterine makbuzu işlenmiş olmasının bilirkişinin ödeme olarak değerlendirmesinin yerinde olmadığını, mala ilişkin bedelin tahsil edilip edilmediğinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiğin beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, İİK.’nun 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında buğday alım satımı konusunda akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, bu alım satım ilişkisinden kaynaklı davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, dayanak icra dosyası dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, ” …davanın temelinde davacının davalıya müstahsil makbuzuna dayalı yapmış olduğu teslimlerden bakiye 19.569,13TL alacağını tahsil etmek istemesi noktasında toplandığını, davacının yasal defterlerinden yola çıkarak, dosya kapsamında yapılan inceleme ve tespitler çerçevesine davacı tarafından dava dosyasına ibraz edilen takibe dayanak yapılan belge incelendiğinde 13.10.2018 tarih ve … seri nolu kesintiler düşüldükten sonra net 19.569,13TL tutarında alıcı ve satıcı imzalarını taşıyan Müstahsil Makbuzu düzenlendiği, bu makbuzun davacının yasal defterlerine intikal ettirildiği, davacının yasal defterlerinde davacı tarafından bedelin nakit olarak tahsil edildiği, dolayısıyla davacının davalıdan talebe konu edebileceği bir alacağı olmadığı tespit edildiği anlaşılmakla, ispat yükü davayı açan davacıda olduğundan dosya kapsamı ile ispatlanmayan davanın reddine, davacının takibe kötü niyetle başlandığına dair davalı tarafça aksine bir delil sunulmadığı…” gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İncelenen dosyada davacının çiftçi, davalının ise zahireci olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da davacı çiftçinin sattığı ürüne ilişkin bakiye alacağına yönelik yaptığı icra takibine itirazın iptalinden kaynakladığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, uyuşmazlığa ilk etapta Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılmış daha sonra Tekirdağ ilinde Ticaret Mahkemesi açıldığından bahisle Tekirdağ Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesi ile özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğunu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, davalının ticari defterinin incelendiği anlaşılmıştır. Davacının tacir olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde neden Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu yönünde bir gerekçede bulunmamaktadır. Kaldı ki dosyadaki iddia ve savunmalar kapsamında uyuşmazlığın mutlak ve nispi ticari dava özelliği taşımadığı nazara alındığında, mahkememin görevsizlik kararı vermesi gerekirken işin esasına görmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle istinaf sebepleri incelenmeksizin mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf sebepleri incelenmeksizin, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1131 Esas 2022/343 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yolu harcının talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin esas karar ile birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 27/10/2022