Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2022/2349 E. 2022/2241 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2349
KARAR NO: 2022/2241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2022
NUMARASI: 2019/338 2022/473
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/338 Esas, 2022/473 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe ifa edilen işin niteliğinin ve taraflar arasındaki anlaşmaya da dayanarak 03/01/2018 düzenlenme tarihli ve … seri numaralı, Yenikapı – Hacı Osman Hattı metro tren folyo giydirmesi açıklamalı, birim fiyatı 20.667,00 TL olan 3 adet toplamda KDV dahil 73.161,18 TL bedelli fatura bedelinin davalıdan tahsilinin gerektiğini, Nişantaşı Üniversitesinin tanıtımı ve yine piyasada ki tanınırlığını arttırmak amacı ile müvekkil şirketçe Yenikapı – Hacı Osman yeraltı treni hattı üzerinde sefer yapmakta olan 21-25 ve 24 numaralı vagonlu trenlerin temizleme ve akabinde giydirme faaliyetleri müvekkili şirketçe yüklenildiğini ve gerçekleştirildiğini, müvekkilin bu hizmeti karşısında davalı kuruma müteaddit kereler tahsil talebinde bulunulduğunu ancak davalı tarafın müvekkiliyle sözlü veya yazılı olarak iletişime geçmediğini, daha sonrasında ise davalı kurumun mali sıkıntıda olduğundan o sıralar YÖK denetiminden geçtiklerinden bahisle müvekkil şirkete ödemenin ancak incelemelerden sonra yapılabileceğinin bildirildiği, ancak 5-6 ay süresince tüm çağrılarını cevapsız kalması nedeniyle müvekkili şirketin yaptığı işin faturasını tanzim ettiğini ve ticari defterlerine işlediğini, faturanın ihtarname gönderilerek tebliğ edildiğini, icra takip dosyası kapsamında davalı kuruma yapılan ihtara karşılık herhangi bir cevap verilmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine aynı faturaya dayanak İstanbul … İcra dairesinin … Esas sayılı dosyası açıldığını, ancak davalı tarafın takibe ilişkin itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle davalının yapmış olduğu itirazın iptali takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü Nişantaşı Üniversitesinin tanıtımı ve piyasada ki tanınırlığını arttırmak amacı ile davacı şirketçe Yenikapı – Hacı Osman yeraltı treni hattı üzerinde sefer yapmakta olan 21-25 ve 24 numaralı vagonlu trenlerin temizleme ve akabinde giydirme faaliyetleri iddialarında, davacının hangi işlemleri ne zaman ve nasıl yaptığı, yaptığı iş için neden zamanında fatura tanzim etmediği, yapılan işi hangi tarihli sözleşmeye istinaden ve ne zaman yaptığı belirtilmediğinden davacının bu meyandaki iddialarının maddi gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan imzasız sözleşmeye bakıldığında; sözleşmenin süresinin 15/01/2016 ile 14/01/2017 tarihleri arasını kapsadığı, yapılacak işin “Taksim-Hacıosman metro hattında sefer yapan 21-24 ve 25 nolu tren araçların reklam alanlarının kullanım hakkının iş bu sözleşme süresince kiralayan tarafından Nişantaşı Üniversitesinin görsellerinin yayınlanmasıdır” ibrasenin bulunduğu sözleşme bedelinin 5.1.maddede boş olduğu, 5.3.madde bedelin 250.000,00 TL + KDV olduğu, ödemelerin 4 taksit halinde 62.500,00 TL olarak ödeneceği ve ödemelerin 01/09/2016 ile 01/12/2016 tarihleri arasında yapılacağının belirtildiği, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu imzasız ve her zaman tek taraflı olarak değiştirilmesi mümkün ve müvekkil davacının imzalamadığı bir sözleşmeye dayanmasını kabul etmediklerini ve belirtilen sözleşmeye ve içeriğine açıkça itiraz ettiğini ve muvafakat etmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu 15/01/2016 tarihli sözleşmenin içeriğine, yapılan işe, ödemelere ve ödeme şekline, sözleşme süresine ve diğer hükümlere uygun olarak, müvekkil davalı ile … A.Ş. Arasında 15/01/2016 tarihli sözleşme imzalanarak, sözleşmenin süresinin 15/01/2016 ile 14/01/2017 tarihleri arasını kapsadığı, yapılacak işin “Taksim-Hacıosman metro hattında sefer yapan 21-24 ve 25 nolu tren araçların reklam alanlarının kullanım hakkının işbu sözleşme süresince kiralayan tarafından Nişantaşı Üniversitesinin görsellerinin yayınlanmasıdır.” ibaresinin bulunduğu, sözleşme bedelinin 250.000,00 TL + KDV olduğu, ödemelerin 4 taksit halinde 62.500,00 TL olarak ödeneceği ve ödemelerin 01/09/2016 ile 01/12/2016 tarihleri arasında yapılacağı belirtildiğini, ancak davacının iddiası gibi müvekkilinin hem davacı şirketle hem de dava dışı … A.Ş. İle aynı iş için 2 ayrı sözleşme yapmasının hem hayatın olağan akışına hem de işin doğasına aykırı olduğunu, davacının ileri sürdüğü “yapılan işin bedeli için 5/6 ay süre ile oyalandığını, daha sonra yapılan işin faturasının tanzim edilerek 03/01/2018 tarih ve … sıra numaralı 73.161,18 TL bedelli faturayı Beyoğlu … Noterliğinin 12/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fatura bedelinin ödenmesinin talep edildiği” beyanının maddi gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin sahibi ve tek temsile yetkili olan kişi Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları ve İTO kayıtlarından tespit edileceği üzere … olduğunu, davacı şirketin sahibi tarafından 09/05/2019 tarihinde imzalanan ve el yazılı beyanı ile kefil olarak da imzaladığı, bu beyanın iradesine aykırı olarak imzalatıldığına ilişkin bir talebinin ve davasınında olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 20/05/2022 tarih, 2019/338 Esas, 2022/473 Karar sayılı “Davacı tarafın davasının; davaya bakma görevinin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDE olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği ile; 6100 sayılı kanunun 114 ve 115 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE” kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari iş bulunduğunu, görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsiline ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Bir uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olduğu Ticaret Kanunun 4. ve 5/2. maddeleri ile özel yasalarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için Ticaret Kanunun 4. maddesininde 1-6 bentlerindeki davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de, davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir. Ticaret Kanunun 5. fıkrasına ilişkin 26/06/2012 tarihinde 6335 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle Asliye Hukuk – Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü değil, görev ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve resen nazara alınacağını düzenlemiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkindir bu nedenle mahkemenin resen nazara alması gerekir. İcra takibine konu yapılan fatura alacağının, davalı üniversite ile davacı reklam organizasyon şirketi arasında “araç dış yüzeyleri reklam alanlarına ilişkin reklam kullanımı sözleşmesinden” kaynaklı olup, davacı tacir konumunda şirket olmakla birlikte, davalı Üniversitenin tacir kişiliği bulunmamaktadır. Şu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava da değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği görevsizlik kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davacı istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.27/10/2022