Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2022/202 E. 2022/326 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/202
KARAR NO: 2022/326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/517
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/517 Esas, null/null karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil 2017 yılında İstanbul ilinde yer alan projelerle ilgilenmekte iken davalı …’in kendisine ulaştığını ve … LTD. ŞTİ. yetkilisi olduğunu belirterek “…” adlı projede müvekkilin aradığı kriterlere uygun dairelerin olduğundan bahisle müvekkilinin yatırımlarını bu projede değerlendirmek için ikna etmeye çalıştığını, davalının müvekkili …’nın tecrübesizliğinden de yararlanarak güven duygusu oluşturup müvekkili “…” projesinden daire satın almaya ikna ettikten sonra müvekkil ile … arasında 02.12.2017 tarihinde Taşınmaz Satış Vaadi sözleşmesi akdedildiğini, İşbu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca …, müvekkiline, “İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel, … Kat … numaralı bağımsız bölüm”ün mülkiyetini …’ya geçirme, Müvekkil … ise satış bedeli olan toplamda 500.000 –TL’yi; 280.000 TL’si 04.12.2017 tarihinde ödenmek üzere “peşinat”, 124.000 –TL’si senet düzenlenerek 31.05.2019 tarihinde ödenmek kaydıyla “ara ödemesi” olmak üzere, geri kalan tutarı ise aylık 4.000 -TL taksitlerle sözleşmeyi takip eden her ayın 20. gününde ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, bu ödemelere bağlanarak her bir taksit tutarında senetler düzenlenmiş ve müvekkile imzalatıldığını, müvekkilinin her bir taksiti sözleşmeye uygun şekilde ödediğini ve bir senet hariç yaptığı ödeme karşılığında bütün senetler kendisine iade edildiğini, borcu kalmamış olmasına rağmen müvekkiline senedin iade edilmemiş olması, senedin davalı tarafından 3. Kişilere ciro edilme ihtimalinin yüksek olduğunu gösterdiğini, senedin 3. Kişilere ciro edilmesinin ise müvekkil açısından telafisi imkansız zararlar doğurmasına ve haksız şekilde icra tehdidi ile karşı karşıya kalmasına sebebiyet vereceğini, bütün bu nedenlerle dava konusu senedin ödenmemesine ve senede dayalı olarak icra takibi başlatılmamasına ilişkin bir ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve etmiştir. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 15/09/2021 tarih, 2021/517 Esas sayılı ara kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili, müvekkili tarafından bedeli ödenmiş senedin ciro yoluyla üçüncü kişilerin eline geçme ihtimalinin bulunduğunu, senedin üçüncü kişilere devredilmesi halinde müvekkilinin üçüncü kişilere borçlandırılmış olacağını ve müvekkili bakımından telafisi imkansız zararların doğmasına sebebiyet verileceğini bu nedenle mahkemenin tedbir talebinin reddine ilişkin kararının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu senedin ödenmemesi ve icra takibine ilişkin tedbir kararı verilmesini gerektiren bir sebebin bulunmaması ve davanın esası yönünden yaklaşık ispat şartının oluşmamış olmasını gerekçe göstererek tedbir talebini reddetmiştir. Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve cevap dilekçesi incelendiğinde davacı ile davalı taraf arasında konut alım satımına ilişkin sözleşme bulunduğu bu sözleşmeye istinaden davalı tarafa 124.000,00 TL bedelli senet verildiği, konut alım satımı nedeniyle davacının halen 29.000,00 TL borcu bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının konut alım satımı nedeniyle mevcut borcunun 29.000,00 TL olduğu, senet bedelinin ise 124.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacının konut alım satımı nedeniyle 29.000,00 TL borcu bulunduğu ancak senet bedelinin 124.000,00 TL olması nedeniyle senedin üçüncü kişilere ciro edilmesi halinde mevcut borcunu aşan bir takibe maruz kalma ihtimalinin bulunduğu bu nedenle senedin üçüncü kişilere ciro edilmesinin önlenmesinde ve icra takibine konu edilmesinin önlenmesinde hukuki menfaatinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin tarihli, 2021/517 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, Davacının davasının Kabulü ile, senet bedelinin %15 oranında teminat yatırıldığında sözleşme nedeniyle davalı tarafa verilen 124.000,00 TL bedelli senedin üçüncü kişilere ciro yoluyla devrinin önlenmesi ve icra takibine konu edilmemesi yönünden yalnızca davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesine, 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan yargılamanın niteliği ve …Ü.T. hükümleri göz önünde bulundurularak karşılıklı vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Hem ilk derece yargılaması hem de istinaf başvurusu üzerine yapılan yargılama nedeni ile tarafların yatırmış oldukları gider avanslarından artan kısımların ilk derece mahkemesince talep halinde taraflara iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 16/02/2022