Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2021/351 E. 2021/749 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/351
KARAR NO: 2021/749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2020/160 Esas – 2020/171 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 05/04/2021
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/02/2020 tarihli, 2020/160 Esas, 2020/171 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; borçlunun, alacaklı müvekkiline vermiş olduğu 07/09/2018 ödeme tarihli 40.000,00 USA DOLAR’lık (Kırk Bin DOLAR) ve 23/08/2018 ödeme tarihli 42.500,00TL’lik (Kırk İki Bin Beşyüz DOLAR) bonolar vadesinde ödenmediğini, borçlunun kaçma ihtimalinin mevcut olduğunu, bu nedenlerle ve rehinle de teminat altına alınmamış olan alacakları için İİK’nun 257. maddesinin aradığı şartlar gerçekleştiğini, söz konusu iki senet toplamda 82.500,00 USA DOLAR tutarında olduğunu, bonoların toplam tutarı için ihtiyati haciz talebinde bulunma gerekliliği hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, alacakları karşılığında senetlerin toplam bedeli olan 82.500,00 USA DOLAR için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından müvekkilleri haklarında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile takipten 11.03.2020 tarihinde Mahkememizin 2020/160 D.İş sayılı ihtiyati haczin infazı ile muttali olduğunu, ihtiyati haciz kararının dayanağı olan senetlerin kambiyo vasfında olup olmadığı resen kamu düzeni sebebiyle dikkate alınması gerektiğini, buna göre; senetler TTK’nın aradığı zorunlu yasal şekil unsurlarını içermediğinden kambiyo vasfından olmadığını, gerçekten de; 40.000 Amerikan Doları tutarlı senedin ” düzenlenme tarihi” yazılı olmadığını, “iki farklı vade tarihi” yazılı olduğunu, ödeme günü olarak üstte vade 07/09/2018 olarak belirtilmiş iken, senet metninde ise bu kez farklı olarak 07.05.2018 vade tarihi olarak yazıldığını, “düzenleme yeri yazılı olmadığı gibi, borçluların adresleri de ilçe idari birim olarak değil.” Beşiktaş yerine Gayrettepe, Fatih yerine de Cağaloğlu gösterilip yazıldığını, tüm bu sebeplerle senet kambiyo vasfını haiz olmadığından takibin iptalini istediklerini, 42.500 Amerikan Doları tutarlı senedin; “düzenleme yeri yazılı olmadığı gibi, borçluların adresleri de ilçe idari birim olarak değil” Beşiktaş yerine Gayrettepe, Fatih yerine de Cağaloğlu gösterilip yazıldığını, tüm bu sebeplerle senetler kambiyo vasfını haiz olmadığından ve alacak da yargılamayı gerektirdiğinden duruşma günü açılmaksızın vaz edilen ihtiyati haciz kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/07/2020 tarihli 2020/160 Değişik İş Esas, 2020/171 Değişik İş ek karar sayılı kararıdır. Davalılar vekili, müvekkillerinin alacaklıya bir borçlarının bulunmadığını, talebin yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati hacze konu senetlerin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: İlk derece mahkemesi ihtiyati haciz talebi üzerine 26/02/2020 tarihli karar ile 82.500 USD alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere %15 teminat karşılığında … ve …’a ait menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar vermiş, karara yapılan itirazın ise, 02/07/2020 tarihli ek karar ile reddedilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29/09/2020 tarih 2017/12-276 Esas, 2020/695 Karar sayılı ilamında aynı bonoda birbirinden farklı iki vadenin bulunmasının geçersizlik sebebi olduğu, TTK.’nun 703.maddesinin 2. fıkrasına göre vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden çeşitli vadeleri gösteren poliçelerin batıl olduğu gerekçesiyle uyuşmazlığa konu senedin batıl olduğuna hükmetmiştir. Dosya kapsamında bulunan iki adet bono incelendiğinde, 1 numaralı bonoda ödeme gününün 23/08/2018 tarihi olarak yazıldığı, senet metninde de ödeme tarihinin 23/08/2018 olarak düzenlenmiş olduğu, bono bedelinin 42.500 USD olduğu, düzenleme yerinin İstanbul olduğu, düzenleme tarihinin 23/04/2018 olduğu görülmektedir. 2 numaralı bono incelendiğinde ise, ödeme günü olarak 07/09/2018 tarihinin yazıldığı, bononun 40.000 USD bedelli olduğu, senet metninde ise ödeme tarihinin 07/05/2018 tarihi olarak düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olan bonolardan 1 numaralı bononun kambiyo senedinin tüm vasıflarını taşıdığı ancak 2 numaralı bonoda başlıkta ödeme günü 07/09/2018 olarak belirtildikten sonra senet metininde 07/05/2018 tarihinde bedelin ödeneceği belirtildiği, bu suretle iki farklı vadenin yazılmış olduğu görülmektedir. 2 numaralı bononun iki farklı vade taşımış olması nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talebin kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalıların istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/02/2020 tarihli, 2020/160 Esas, 2020/171 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davacının 23/08/2018 vade tarihli ve 42.500 USD bedelli kambiyo senedine ilişkin ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile, %15 teminat karşılığında borçluların üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının takibe konu 42.500,00 USD ( 259.250,00TL) ‘lik borç tutarı ile sınırlı olmak üzere İHTİYATEN HACZİNE, Davacının 07/09/2018 tarihli ve 40.000,00 USD bedelli senede ilişkin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, İlk derece yargılaması nedeni ile davanın redddilen kısmından dolayı davacı tarafından yatırılan peşin harcın mahsubuyla bakiye 4,90 TL ‘nin ilk derece mahkemesince davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İlk derece yargılaması nedeni ile davanın kabul edilen kısmından dolayı hesap edilen 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davalılardan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İlk derece yargılaması nedeni ile davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T gereğince hesap edilen 910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, İlk derece yargılaması nedeni ile davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davanın reddedilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T gereğince hesap edilen 910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeni ile davalılar tarafından yatırılan harcın talep halinde ilk derece mahkemesince davalılara iadesine, 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan yargılamanın niteliği ve A.A.Ü.T. hükümleri göz önünde bulundurularak karşılıklı vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Hem ilk derece yargılaması hem de istinaf başvurusu üzerine yapılan yargılama nedeni ile tarafların yatırmış oldukları gider avanslarından artan kısımların ilk derece mahkemesince talep halinde taraflara iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 05/04/2021