Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2021/3302 E. 2021/2441 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3302
KARAR NO: 2021/2441
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2020
NUMARASI: 2020/388 2020/318
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
KARAR TARİHİ: 21/12/2021
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/388 Esas, 2020/318 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın Adapazarı Şubesi kredi kartı borçlusu davalının imzaladığı sözleşmeye istinaden 25/09/2013 tarihi itibariyle 48.659,29 TL borcu bulunduğunu, davalının kredi işleyişi ile ilgili edimlerini yerine getirmemesi üzerine Sakarya … Noterliği’nin 02/03/2001 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, borçlu tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle temerrüde düştüğünden davalı aleyhine 27/03/2001 tarihinde 14.436,91 TL olan alacaklarının ferileriyle tahsili için mahkememizin 2001/1899 D. iş sayılı ihtiyati haciz kararı ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, takip sonucu hacze kabil menkul ve gayrimenkul malvarlığı bulunmadığından ilgili icra dosyasındaki alacaklarının 26/07/2002 tarihi itibariyle faiz ve masraflar dahil olarak 48.659,29 TL için aciz vesikasına bağlandığını, mahkememizin 2013/435 D. iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olup takibi sürümcemede bırakmaya yönelik olduğunu, borçlunun zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yagrılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın davacısı … Bankası A.Ş.’nin sıfat yönünden yok hükmünde olduğunu, davalının %98,50’sinin TMSF’ye ait olduğunu bu nedenle takipte ve davada alacaklı taraf sıfatı ile “devreden … Bankası A.Ş. adına TMSF namı adı altında devam olunabileceğini, gerek icra dosyasında gerekse işbu davada davacının hukuki sıfattan yoksun olup davanın reddi gerektiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile girişilen takip sonucu müvekkilinin adresinde haciz yapılarak müvekkiline ait menkul malların icra marifetiyle satışa çıkarıldığını, bir icra takibi varken İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe girişilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, aynı borca ilişkin yeniden mükerrer takip yapılamayacağını, mükerrerlik nedeni ile davaya itiraz ettiklerini, icra takip dosyasına konu aciz vesikasının incelenmesinde faizin yanlış hesaplandığını, 20.826.917,365 TL olması gerekirken 48.659,29 TL olarak hesaplandığını, alacaklının aciz vesikasına dayalı takipte takip tarihinden itibaren %165 faiz talep etmişse de aciz belgesine bağlanmış olan alacak hakkında faiz işleyemez hükmü bulunduğunu, davacının talep etmiş olduğu %165 faizin kanuna aykırı olduğunu, müvekkili tarafından davacı aleyhine İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/19 E. sayılı dosyası ile aciz vesikasının iptali davası açıldığını, aciz vesikasının iptali halinde işbu davaya konu takip dosyasının ve işbu davanın hükmü kalmayacağından İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/19 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, usul ve yasaya aykırı davanın usul, esas, husumet ve mükerrerlik yönünden reddine, davacının inkar tazminatına mahkum ediilmeini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 02/09/2020 tarih, 2020/388 Esas,2020/318 Karar sayılı “görevsizlik” kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili, görülen davanın kredi sözleşmesine dayandığını, kredi veren bankanın tacir olduğunu, bankanın tacir olması nedeniyle işin tüketici bakımından da ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerektiğini, mahkemenin görevsizliğe ilişkin kararının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dairemizin 09/07/2020 tarih 2017/1928 Esas 2020/1021 Karar sayılı kararına istinaden görevsizlik kararı vererek dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verdiği görülmektedir. Dosya incelendiğinde; ilk derece mahkemesinin 06/02/2018 tarih 2014/13 Esas 2018/84 Karar sayılı kararının dairemizce incelendiği, yapılan inceleme sonucunda kredi kartı hamilleri aleyhine açılan davalarda 01/10/2011 tarihinden sonra Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve mahkemesine iade edilmiştir. Dairemizin bu kararına istinaden ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş olduğu görülmektedir. HMK’nun 23. Maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtayca verilen göreve veya yetkiye ilişkin kararlarının davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacağı belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamından İlk derece mahkemesince esasa ilişkin olarak verilen kararın istinaf incelemesi esnasında dairemizin 09/07/2020 tarih 2017/1928 Esas 2020/1021 Karar sayılı kararı ile , uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle kaldırıldığı, dairemizce verilen kararın göreve ilişkin olması nedeniyle ilk derece mahkemeleri bakımından bağlayıcı ve kesin nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesi esansında göreve ilişkin olarak dairemizce verilen karar kesin mahiyette olmakla istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 21/12/2021