Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2021/2826 E. 2021/2031 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2826
KARAR NO: 2021/2031
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/06/2021
NUMARASI: 2021/28 Esas – 2021/440 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 12/11/2021
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2021 tarihli, 2021/28 Esas, 2021/440 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’un Ocak 2015 yılından Aralık 2017 yılına kadar (Ocak 2015 ve Aralık 2017 dahil) davalı şirkete serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) görev tanımı ile hizmet verdiğini, bu hizmet karşılığında davalıdan alacaklığı olduğunu ve alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığını, ancak borçlunun takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı borçlu aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan takipte yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden davacı taraf ile müvekkil şirket arasındaki ilişki davacı yanın dava dilekçesinde de belirttiği üzere muhasebecilik anlamında hizmet alma-verme ilişkisi şeklinde olduğunu, bu nedenle dosyanın görevsizlik kararı verilerek görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, esas yönünden ise; davacı tarafın müvekkilinin muhasebe işlerini 2015-2017 yılları arasında 35 ay kadar yerine getirerek müvekkiline hizmet sağladığını, hizmet süresi boyunca davacı tarafa hizmetinin karşılığı olarak ödemelerin tamamının yapıldığını, davacı yanca açılmış olan icra takibi haksız ve kötüniyetli olarak açılmış olduğunu beyanla görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesini, davacı olarak başlatılmış olan icra takibinin iptalini, alacağın yüzde 20’sinden az olmamak kaydıyla haksız takip tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine yönelik karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa konu karar, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2021 tarihli 2021/28 Esas, 2021/440 Karar sayılı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik kararıdır. Davalı şirket vekili, mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu görevsizlik kararının yerinde olmadığını, davacı taraf ile müvekkili arasındaki ilişkinin muhasebecilik anlamında hizmet alma verme ilişkisi olduğunu ve Tüketici Kanunun 3/1 maddesine göre taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi olduğundan bahisle Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı vermesi gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Taraflar arasında mali müşavirlik sözleşmesi uyarınca hizmet alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, mali müşavirlik hizmeti veren davacının bu sözleşmeden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, miktarı, icra takibine yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin mi yoksa Tüketici Mahkemelerinin mi görevli olduğu hususundadır. İlk derece mahkemesince, icra dosyası ve alacağa dayanak edilen belgeler dosya arasına alınmıştır. İlk derece mahkemesince ” …eldeki davanın muhasebecilik hizmet sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle mutlak ticari dava olmadığı açıktır. Öte yandan, davacı …’ un Vergi Dairesi Başkanlığının yazı cevabına göre bilanço usulüne göre defter tutan 1. sınıf tacir olmayıp aksine serbest meslek kazancına göre vergilendirilen meslek erbabı olduğu, dolayısıyla tacir sıfatı bulunmadığı tartışmasızdır. Her ne kadar davalı ticari şirket / tacir olmakla birlikte, davacı tacir olmadığı için nispi ticari davanın şartlarının (her iki tarafın tacir olması gerekir) bulunmadığı…” gerekçeleriyle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Her ne kadar davalı şirket vekili, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğundan bahisle istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, davalının şirket olması, davacı gerçek şahsın da meslek ve ticari amaçla hareket etmesi nazara alındığında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğu ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilk derece mahkemesince verilen kararda belirtildiği gibi mutlak ve nispi ticari dava niteliğini taşımadığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki mahkeme kararı yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 12/11/2021