Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2021/1963 E. 2021/1628 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1963
KARAR NO: 2021/1628
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2021
NUMARASI: 2021/133 2021/131
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 17/09/2021
İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 01/03/2021 tarihli ve 2021/133 Esas, 2021/131 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kripto para alım satım işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla kayıt olduğu ve bu doğrultuda işlem yaptığı karşı taraf … A.Ş.’nin, müvekkilinin hesabına ve hesapta bulunan ana para dahil olmak üzere toplam 508.264,89 TL’ye manipülasyon gerekçesiyle bloke koyduğunu, müvekkilinin hesapta 307.741,01 TL anaparası bulunduğunu, ayrıca kripto para birimleri cinsinden varlıkları da bulunduğunu, müvekkilinin bloke nedeniyle hiçbir alım-satım işlemi yapamadığını, davalı şirket aleyhine İstanbul CBS 2021/33682 Sor.nolu dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, karşı taraf şirketin el koyduğu ana para, kar ve kripto para varlıklarının taraflarına iade edilmemesi ve işlem yapılmaması nedeniyle ciddi maddi ve manevi zararlar oluştuğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle karşı taraf şirketin hesaplarının tamamı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesinin 01/03/2021 tarih, 2021/133 Esas, 2021/131 Karar sayılı İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı talep eden vekilince tarafından istinaf edilmiştir. Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen red kararının yerinde olmadığını, talep konusu ve uyuşmazlık konusunun ayrışmadığını, hukuksuz yere konulan ve devamlı önüne geçilemez bir zarar oluşturan bloke sebebiyle davalı şirketin tüm bankalarda bulunan tüm hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasını ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiş, kararı istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davacının davalı şirkete ait uygulama üzerinden ”kripto para” alım satım işlemleri nedeniyle şirketin hesabında bulunan ve davacıya ait olduğu iddia edilen ve bloke konulan para nedeniyle şirket hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına ilişkindir. Mahkemece karşı tarafın hesaplarının doğrudan uyuşmazlık konusu olmaması gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, HMK 389 ve devamı maddelerine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. HMK 390/1 maddesine göre ise, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, ihtiyati tedbir talebine konu ettiği davalıya ait banka hesapları tam olarak uyuşmazlık konusu olmadığı, kanunun emredici hükmü gereği davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla mahkemenin talep edenin tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu kapsamda somut olayda HMK’nun 389.maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından davacının taleplerinin reddi kararının HMK. 390/2 ve HMK 391/1-3 maddi olay ve hukuka uygun olduğundan davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince talep edenin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran talep edenin üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 17/09/2021