Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2021/1686 E. 2021/1448 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1686
KARAR NO: 2021/1448
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/03/2021
NUMARASI: 2020/553 Esas – 2021/253 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 05/07/2021
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/03/2021 tarihli, 2020/553 Esas, 2021/253 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, davalı … Rektörlüğü’nden olan 07/07/2015 fatura tarihli, … seri … sıra nolu, 19.514,25-TL meblağlı Cumhuriyet Gazetesi İlan fatura alacağının tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından, davalı şirkete ait tanıtım ilanının … Gazetesi’nde yayınlandığını, ancak davalının şirket tarafından aldığı hizmet karşılığı borç ödemesini yerine getirmediğini, taraflar arasında 31/08/2019 tarihi itibari ile 19.514,25-TL borç bulunduğuna dair mutabakat sağlandığını, davalı şirket ile cari hesap mutabakatı sağlanmasına rağmen mutabakat tarihinden sonrada herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafından borcun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesinin ibraz edilmediğini, ödeme iddiasında da bulunulmadığını, işbu nedenle davacının alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak, takibe konu edilen borç aslı, işlemiş faize ve faiz oranlarına itiraz ettiğini, davalı tarafın iddialarının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın itirazı ile icra takibinin durduğunu, davalının kötü niyetli olarak alacağın tahsilini geciktirmek için itiraz ettiğini, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun likit alacağa kötü niyet ile itirazı nedeni ile takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davalı T.C. …nin tüzel kişi olduğunu, tacir olmadığını ve davanın da mutlak ticari nitelikte bulunmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiğini, davanın zaman aşımı yönünden reddinin gerektiğini, dava açıldığı tarih ile … Gazetesinde yayınlandığı iddia edilen reklam arasında 5 yıllık zamanaşımı gerçekleştiğini ve dava yoluyla alacağı tahsil etme yetisini kaybettiğini, davacı taraf ile davalı üniversite arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, davacının yasal şartları haiz olmayan kim ile, kim tarafından, nasıl yapıldığı bilinmeyen görüşmeler neticesinde yayınlanmış bir gazete reklamında bahsedildiğini, faturanın düzenlendiği tarihin 07/07/2015 olarak düzenlendiğini ancak davalı üniversitenin tanıtım günlerinin 15 Haziran – 01 Temmuz arasında olduğunu, yapılan reklamın bir anlam ifade edebilmesi ve geçerlilik kazanabilmesi için 25 Hazirandan önce yayınlanmış olması gerektiğini, 07/07/2015 tarihinde düzenlenen faturanın gerçekte hangi hizmete dayalı olduğu ve ne için düzenlendiğinin bilinmediğini, mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesinde davacının davasına konu ettiği hizmetleri davalıya verip vermediğinin yanı sıra hizmetin davalı üniversiteye verilmiş ise de bunun o zaman ki birim fiyatı ile değerlendirilmesini ve fiyatların gerçek piyasa değeri ile bağdaşıp bağdaşmadığının tespitinin de yapılmasını talep ettiklerini, davalının almadığı bir hizmetin karşılığı olarak kesilen faturayı kabul etmediklerini, davacının talep ettiği kötü niyet tazminatı taleplerininde yersiz ve mesnetsiz olduğunu, itirazında kötü niyet olmadığını, açılmış olan işbu davanın görevsizlik nedeni ile reddini, davacının, davalıya verildiği iddia edilen hizmet karşılığında kesilen faturaya dayandırdığı haksız davasının reddini, davalının icra dosyasına itirazında kötü niyetinin olmayışı ve talep edilen alacakların yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davacının inkar tazminatı taleplerinin reddini, davacının kötü niyetli olarak başlatmış olduğu icra takibinden kaynaklı, takip ile talep olunan alacağın %20’si oranında hesaplanacak kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.İstinafa konu karar, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/03/2021 tarihli 2020/553 Esas, 2021/253 Karar sayılı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik kararıdır. Davalı Üniversite vekili, mahkemenin görevsizlik kararı vermesinin yerinde olmadığını işin esasına girerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hangi mahkemenin görevli olduğu hususundadır. İlk derece mahkemesince, ” …6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Ayrıca davalı borçlunun … bir vakıf üniversitesi olduğu gözetildiğinde; vakıf üniversitelerinin kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzelkişiliği haiz olmak üzere kurulmakta olup; bu tüzel kişiliğinde, gerek 2809 sayılı Kanun hükümleri ve gerekse Anayasa Mahkemesinin 30.05.1990 günlü ve 1990/2 E 1990/10 K. sayılı kararı uyarınca kamu tüzel kişiliği niteliğinde olduğu tartışmasızdır. (HGK’nun 13.05.2015 günlü ve 2014/13-566 E. 2015/1339 K. sayılı kararı da aynı yöndedir) Belirtilen bu sebeplerle davalının tüzel kişiliğe sahip olduğu ancak tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmaması nedeniyle ticaret mahkemeleri görevli değildir. ( aynı doğrultuda bkz. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/9631 Esas, 2015/10002 Karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/18404 Esas, İstanbul BAM 19. HD. 2016/12784 Karar, 2018/1929 Esas, 2018/1294 Karar sayılı ilamları) Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 1. Maddesi uyarınca kamu düzeninden olduğu düzenlenmiş, 114/1-c bendi gereği dava şartlarından olduğu belirtilmiştir. Belirtilen bu sebeplerle davanın ticari dava olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığa bakmaya görevli mahkemenin genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış, görev hususunun yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkeme tarafından da re’sen göz önünde bulundurulabileceği…” gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece resen nazara alınır. Kaldı ki istinafa konu davada, istinaf eden davalı vekilince verilen cevap dilekçesiyle görev itirazında bulunulmuş ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir. Davalı vekili, mahkemenin görevsizlik kararı vermeden dosyanın esası hakkında karar ermesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan ve davalı vekilinin de dosyaya daha önce sunmuş olduğu dilekçesinde bu yönde itirazının olduğu da anlaşılmakla davalı Üniversitenin tacir olmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın mutlak ve nispi ticari dava olmaması nedeniyle mahkemenin görevsizlik kararı vermesi yerindedir. Kaldı ki görev kamu düzenine ilişkin olduğundan görevsiz mahkemece işin esasına girilerek karar vermesi halinde bozma sebebi söz konusu olacaktır. Tüm bu nedenlerle mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararı toplanan deliller kapsamında yerinde olup davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Davalı harçtan muaf olduğundan istinaf başvurusu nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalının üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 05/07/2021