Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2020/534 E. 2020/511 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/534
KARAR NO: 2020/511
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2018/1099 2019/573
KARAR TARİHİ: 06/03/2020
İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 11/12/2019 tarihli ve 2018/1099 Esas, 2019/573 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ‘Teknik Hizmet, Danışmanlık Hizmeti Verilmesi ve Alım Satım İşlerinin Yapılması’na dair sözleşme imzalandığını, sözleşmenin; İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Parsel sınırlarında yer alan alana dair verilecek teknik hizmet, danışmanlık ve alım-satım işini kapsadığını, 15/01/2015 tarihli sözleşme gereği davalının ‘İşveren’, davacının ‘Yüklenici’ sıfatına haiz olduğunu, işbu sözleşmenin 01/02/2015 tarihinden başlamak üzere 5 yıl boyunca geçerli olacağını, işveren tarafından yüklenicinin vekaletten azledilmesi, sözleşmenin iş veren tarafından feshedilmesi anlamına geldiğini, vekaletten azledilme sözleşmenin iş veren tarafından feshi anlamına geldiğini, …’in 15/08/2018 tarih ve … yevmiye numaralı azilname ile …’ı vekillikten azlettiğini, sözleşmede kararlaştırılan hususların gerçekleşebilmesi, yüklenicinin taahhüt etmiş olduğu edimleri yerine getirmesi için vekaletnamede belirtilen hususlarda yetki olması gerektiğini, sözleşmenin feshedilmesi halinde cezai şart kararlaştırıldığını beyanla; azilname ile sözleşmenin feshedilmiş sayıldığını, bunun sonucu olarak alacak hakkının doğduğunu ve 15/08/2018 tarihi itibariyle talep edilebilir olduğunu, davalı tarafın ödemede temerrüde düştüğünü ve müvekkilinin seçimlilik hakkı doğduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 Dolar olarak talep edilmekle beraber sözleşmenin tek taraflı feshi sebebiyle kararlaştırılan ceza bedeli, yüklenicinin yapmış olduğu tüm masraflar, mahrum kalınan kar ve tespit olunan diğer alacakların davalı tarafça ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 01/08/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; tebligatın usulsüz olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, huzurdaki davada müvekkilinin ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmediğini, davaya konu taşınmazın müvekkilinin şahsi mal varlığı olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada müvekkilinin tacir değil tüketici olduğunu, davacı şirketin sözleşme kapsamında müvekkiline hiçbir danışmanlık hizmeti vermediğini, bu nedenle müvekkilinin vekili azletmekte haklı olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 11/12/2019 tarih, 2018/1099 Esas, 2019/573 Karar sayılı usulden red kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen görevsizlik kararının hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davacı tarafın tacir olmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, davacı tarafın şirket olup tacir konumunda olduğunu, davaya konu sözleşmede davacı açısından ticari iş niteliğinde bulunduğunu, 6102 sayılı yasanın 19. Maddesinde ticari işin tanımının yapıldığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ”teknik hizmet, danışmanlık hizmeti verilmesi ve alım satım işlerinin yapılması”na dair imzalanan sözleşme gereğince cezai şart ve alacak talebine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının tacir olmadığı, tüketici konumunda olduğu kabul edilerek tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Dosyanın yapılan incelemesinde davacının şirket olup tacir olduğu açıktır. Davalı ise dosyadaki 25/10/2019 tarihli İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği yazısı gereği esnaf olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı için ticari iş söz konusu ise de her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir ihtilaf söz konusu olmadığı için TTK 4 ve 5 maddeleri gereğince ticari davadan bahsedilemez. Bunun yanında taraflardan herhangi birinin tüketici olmadığı da sabit olup tüketici mahkemesinin görevli olduğu yönündeki mahkeme kararı yerinde değildir. Taraflar arasındaki sözleşmenin geniş kapsamlı hizmet sözleşmesi olduğu, sözleşmede açıklanan konularda davacı şirketin davalı esnafa taşınmazlarla ilgili danışmanlık ve aracılık hizmeti vermesinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla genel yetkili asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilmelidir. Davacı taraf istinaf talep etmekle dosya dairemize geldiğinden kamu düzeni gereğince yapılan inceleme sonucunda istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmektedir. Kararın kaldırılarak görev hususunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacının İstinaf talebinin KABULÜNE, İlk derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA, Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlara göre incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere mahkemesine İADESİNE, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan 203,00 TL (istinaf başvuru harçları toplamı) ve 17,63 TL(posta masrafı) olmak üzere toplam 220,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.06/03/2020