Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2020/4 E. 2020/106 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/4
KARAR NO : 2020/106
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI : 2018/294 Esas – 2019/715 Karar
DAVANIN KONUSU: Borçtan Kurtulma Davası
KARAR TARİHİ: 20/01/2020
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2019 tarihli, 2018/294 Esas, 2019/715 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin babası … 10.10.2010 tarihinde öldüğünü, ölümünden sonra müvekkilinin Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010 / 2172 Esas; 2010 / 2221 Karar sayılı dosyasından mirasın reddi kararı aldığını, murisin … A.Ş.’ye borcu bulunduğunu ve bu bankanın davalı TMSF’ye devredildiğini, davalı TMSF’nin İstanbul …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından kendisi aleyhine icra takibi başlattığını, icra takibindeki tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenle de haberinin olmadığını, maaşına konulan hacizden sonra durumu öğrendiğini, maaşından 132.885,93 TL para kesildiğini, alacağın da zamanaşımına uğradığını, dosya borcundan ötürü borçlu olmadığının tespitine, kesilen paranın iadesine ve % 20 kötüniyet tazminatının tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacıya gönderilen ödeme emrini aldığını, buna karşın itirazda bulunmadığını, bu yüzden de haciz işlemine başlanıldığını, bundan ötürü hukuki sorumluluklarının olmadığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 141’e göre zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunu, aynı yasanın 138’inci maddesine göre de İcra ve İflas Kanunu nedeniyle açılacak davalarda % 20 tazminata hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2019 tarihli 2018/294 Esas, 2019/715 Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararıdır. Davalı vekili, tüketici işlemi olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığını 5411 sayılı yasanın 142. Maddesine göre Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının murisinin kredi kartı borcundan dolayı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, kredi kartı sözleşmesinin yapıldığı bankaya TMSF tarafından el konulması sonucu çıkan uyuşmazlıklarda hangi mahkemenin görevli olacağı hususundadır. İlk derece mahkemesince, bankacılık hizmet sözleşmesi örneği, icra dosyası dosya arasına alınmıştır. Açılan dava, icra dosyası sebebiyle borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasıdır. Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevlidir. 5411 sayılı yasanın 142. Maddesindeki düzenleme ” fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılır. O yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde de 1. ve 2. Numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ” yönündedir. Burada dikkat edilmesi gereken kanun metnine göre tüketici tarafından açılan değil fon tarafından açılacak davalar yönünden Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiştir. Açılan davanın menfi tespit davası olması ve fona karşı açılması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlık bu haliyle Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Mahkemenin tüketici işlemi değerlendirmesi yaparak vermiş olduğu görevsizlik kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,Davalı harçtan muaf olduğundan istinaf başvurusu nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 20/01/2020