Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2020/2322 E. 2020/1873 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2322
KARAR NO: 2020/1873
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28/02/2017
NUMARASI: 2014/1144 Esas – 2017/183 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli, 2014/1144 Esas, 2017/183 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ( Döner Sermaye İşletme Müdürlüğüne İzafeten) arasında 200/14658 ihale kayıt numarasıyla 01.07.2008 – 31.12.2009 tarihleri kapsayan toplam 18 aylık genel temizlik, ilaçlama, ve çamaşır yıkama hizmeti alımı işinin yerine getirilmesi hususunda anlaştığını, müvekkili şirket ihaleyi kazandıktan sonra Damga vergisi kanuna göre 2008 yılında geçerli olan %0 de 7,5 damga vergisi olan 112.007,95 TL ile karar pulu adı altında 67.204,77 TL peşin olarak ödediğini, daha sonra ise bir kısmı ise aylık almış olduğu hak edişlerden bir kez daha aldığı miktar üzerinden aynı oranda ve/veya yıllara göre artan oranlarda damga vergisi ve karar pulu altına tekrar hak edişlerden davalı yanca kesildiğini, hak edişlerden kesilen damga vergisi mükerrer olduğunu, damga vergisi kanununa göre sadece ihale kararları ve ihale sözleşmeleri vergiye tabi iken ilaveten kamu dairelerince bu karar ve sözleşme gereği yapılan ödemeler sırasında da Damga Vergisi ve karar pulu kesintisi yapıldığını, müvekkili şirket birçok kamu kurumunda iş yapmakta olup diğer birçok kurumca bu şekilde kesinti yapılmamasına rağmen davalı yanca kesinti yapıldığını, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davalarının kabulü ile müvekkili şirketin hak edişlerinden ihale dönemi boyunca kesilen toplam 120.000,00 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; sözleşmelerin imza altına alınması sırasında tahakkuk eden damga vergisi ve karar pulu kurum tarafından kesilmediğini, şirketler tarafından Vergi Dairelerindeki Maliye Veznelerine yatırılmakta ve makbuzları kuruma ibraz edildiğini, davacının dilekçesinde sözleşmeye ilişkin damga vergisi ile karar pulunu ödediğinden, bu ödemenin tüm damga vergileri için peşin ödeme sayılması gerektiğini iddia ettiğini, artık hak edişlerden kesilen damga vergisinin mükerrer olduğunu ileri sürdüğünü, ancak, 3885 sayılı Damga Vergi Kanunu’nun 1 sayılı tablosunun Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar başlıklı 4. maddesinde Makbuzlar başlıklı 1 fıkrasının a bendinde Damga Vergisi kesileceği hüküm altın aldığını, davacının damga dilekçesinde faturaların bu kapsamda sayılmadığından bahisle damga vergisi kesilmemesi gerektiği sonucuna vardığını, bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesi veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar ibaresi, hak edişlerinin kişilerin hesabına havale edildiği gerçeği ile birlikte incelediğinde damga vergisinin mükerrer olduğunu iddia etmek kanuna aykırılık teşkil edeceğini, iadesi talep edilen bedellerin Maliye Bakanlığı adına kesilmiş ve Bakanlık bütçesine dahil edilmiş olması sebebiyle davanın husumet nedeniyle reddini, 120.000,00 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte talebi ile açılan davanın tümüyle reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli 2014/1144 Esas, 2017/183 Karar sayılı davanın reddine, yönelik kararıdır. Davacı vekili, müvekkili ile İstanbul Üniversitesi arasında 18 aylık genel temizlik ilaçlama ve çamaşır çıkama hizmet alımı sözleşmesi yapıldığını, sözleşme hükümlerinin eksiksiz yerine getirildiğini, müvekkili şirketin ihaleyi kazandıktan sonra damga vergisi olarak 112.007,95 TL ile kara pulu olarak 67.204,77 TL ödediğini ancak aylık hak edişler üzerine yeniden karar pulu ve damga vergisi alındığını, bu nedenle müvekkilinin mağduriyetler yaşadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir.
GEREKÇE : İlk derece mahkemesi, bilirkişi raporuna istinaden yapılan kesintilerin hukuka aykırı vergi kesintileri olduğunu ileri süren davacının Vergi Usul Kanunun 116. Maddesi gereğince talepte bulunması gerektiği, talebin reddi durumunda İYUK hükümleri çerçevesinde Vergi Mahkemelerinde dava açması gerektiği bu nedenle ispat edilemeyen davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/03/2019 tarih 2017/2112 Esas 2019/4167 Karar sayılı ilamında, ilk derece mahkemesinin, davacının alacağını maliye hazinesinden istemesi gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğundan reddine karar verdiği uyuşmazlıkta taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet alım sözleşmesine dayandığı, bu nedenle fazladan ödenen damga vergisi, karar pulu ve KİK payının talep edildiği, uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanmış olması nedeniyle davalıya husumet yöneltilebileceği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. Davacı tarafın davalıyla yapmış olduğu hizmet sözleşmesine istinaden müvekkilinden mükerrer şekilde alınan karar pulu ve damga vergisi bedellerini talep etmiş olduğu, dolayısıyla mahkemece işin esasına ilişkin karar verilmesi gerekirken İYUK ve Vergi Usul Kanunu çerçevesinde taleplerini ileri sürmesi gerektiği gerekçesiyle verilen kararın yerinde olmadığı anlaşıldığından kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının İstinaf talebinin KABULÜNE, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1144 Esas 2017/183 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, Davalı tüketici sıfatını taşımış olduğundan ve harçtan muaf olduğundan aleyhine harca hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yolu harcının talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin esas karar ile birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 10/12/2020