Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2020/1274 E. 2020/1387 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1274
KARAR NO: 2020/1387
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2020
NUMARASI: 2019/529 2020/342
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 13/03/2020 tarihli ve 2019/529 Esas, 2020/342 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 05/02/2016 tarihli 50.000,00-TL bedelli, 19.02.2016 tarihli 20.000,00-TL bedelli, 08.04.2016 tarihli 50.000,00-TL bedelli ve 13.05.2016 tarihli 50.000,00-TL bedelli makbuzlarla toplam 170.000,00-TL borç/emanet verme nedeniyle alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 07.11.2018 tarihli icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın takibe haksız bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ve yine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında karz ilişkinin mevcut olmadığını, aralarında işçi – işveren ilişkisinin bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketten ödünç para talebinin bulunmadığı gibi ödünç para talep ettiğine ilişkin her hangi bir yazılı belge de sunulmadığını, müvekkilinin davacının da belirttiği gibi tacir olmadığını, daha önce davacı şirketin çalışanı olan gerçek kişi olduğunu, ihtilafın işçi işveren ilişkisi devam ederken bu ilişkiden kaynaklı olduğunun tartışmasız olduğunu, görevli mahkemelerin iş mahkemeleri olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemek kaydıyla davacı tarafın iddia ettiği alacak talebini ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde isteyebileceğini, davacı tarafın emanet olarak verdiği paranın tarihinin makbuzlardan görülebileceğini, bu durumda iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu ve zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkilinin davacı şirkette 16.10.2015 – 22.03.2017 tarihleri arasında kalıpçı kalfası olarak çalıştığını, davacının kaba inşaat işinde çalışan işçilerine banka üzerinden asgari ücret ödediğini, SGK primlerinin asgari ücret üzerinden gösterildiğini, asgari ücretten arta kalan kısmı işverenin işçilere dağıtılmak üzere makbuz karşılığında müvekkili ve dava dışı diğer kafalara elden dağıtılmak üzere verdiğini, müvekkilinin almış olduğu ücret ödemelerini işçilere eksiksiz olarak dağıttığını, müvekkilinin davacının işyerinde sadece 17 ay çalıştığını, 17 ay çalışan bir işçiye bu miktarda yüklü para verildiği iddiasının abes olduğunu, davacının ticari şirket olması nedeniyle söz konusu para çıkışının ticari defter ve belgelerinde ayrıntılarıyla yer alması gerektiğini, davacının bir kısım işçilere de benzer davalar açtığını, dava dışı … hakkında açılan davada yine Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğini, görevsizlik üzerine dosyanın Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/522 E. Sayılı dosyasında yargılamasının yapıldığını ve bu mahkemece de karşı görevsizlik kararı verildiğini, icra takibindeki faiz miktarına itiraz ettiklerini nihayetinde dosyada görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bakırköy İş Mahkemeleri’ne gönderilmesini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, davacının davasının esastan reddi ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibin iptalini, davacının kötüniyetle hukuki ve kanuni dayanağı bulunmaksızın takip başlatmış olması nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına. %10 para cezasına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesinin 13/03/2020 tarih, 2019/529 Esas, 2020/342 Karar sayılı görevsizlik kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olduğunu, ancak görevli mahkemenin asliye hukuk olmayıp Bakırköy İş Mahkemeleri olduğunu, davalının davacı şirkette kalfa olarak çalıştığını, davaya konu makbuzun işçi ücretleri farklarını işçilere ödemek için davalıya verilen paraya ilişkin olduğunu, kararın kaldırılarak iş mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmesini istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalıya borç olarak verildiği iddia edilen paranın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava, davacı tarafından Büyükçekmece 5. Asliye hukuk Mahkemesine açılmış, mahkemece davacının tacir olduğundan bahisle ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verdiği, kararın kesinleştiği, istinafa konu kararda da mahkemece TTK 4. Maddesi ve 5. Maddesi kapsamında ticari davanın söz konusu olmadığı genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, bu kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi ticari dava söz konusu olmayıp görevsizlik kararı verilmesi yerinde ise de davaya konu alacağın oluştuğu dönemde taraflar arasında iş akdi bulunması davalının savunmasında bu paranın kendisini kalfa olması nedeniyle diğer işçilere ücret farkının ödenmesi için verildiğini belirtmesi dosyaya ibraz edilen Bakırköy 23. İş Mahkemesi dosya duruşmasında davalının tanık olarak beyanlarında da davacı şirkette çalıştığını, ve ödemelere ilişkin beyanda bulunduğu göz önüne alındığında dosya kapsamı gereğince iş mahkemeleri görev alanına girdiği açıktır. Açıklanan nedenlerle istinaf talebi yerinde olup kararın kaldırılarak iş mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalının İstinaf talebinin KABULÜNE, İlk derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA, Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlara göre incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere mahkemesine İADESİNE, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan 203,00 TL (istinaf başvuru harçları toplamı) ve 45,00 TL (posta masrafı) olmak üzere 248,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 07/10/2020