Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2020/1190 E. 2023/131 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1190
KARAR NO: 2023/131
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2019/484 2020/142
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/484 Esas, 2020/142 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini müvekkilinin kardeş firması olan … Ltd Şti’nin davalılar aracılığıyla İngiltere de bulunan dava dışı kişiye Tekstil ürünleri gönderilmesi konusunda anlaştıklarını anlaşılan adette ürün ve numunenin İngiltere ye gönderildiğini, gönderilen ürün ve numune bedelinin toplam 9.800,42 Sterlin olduğunu bu tutarlar üzerinden fatura düzenlenerek ihracat işleminin gerçekleştirildiğini, bu sırada davalıların, işlerinin iyi gitmediğini borçları olduğunu, beyan ederek ticari ilişkiden kaynaklı güvene dayalı olarak müvekkilinden borç istediklerini bu kapsamda müvekkilinin davalılara 6.500,00TL ve 10.000,00TL’lik olmak üzere toplam 16.500,00TL’lik iki adet çeki borç verdiğini, verilen çeklerin …’a makbuz karşılığı teslim edildiğini, davalı …’ın çeklerle ilgili ödeme yapılacağına ilişkin mail yazışmalarının bulunduğu müvekkili ile davalılar arasında ticari ilişki bulunmamasına rağmen çeklerin borç olarak verildiğini ileri sürerek 16.500,00TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar taraf cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin müvekkili … ile herhangi bir ticari ilişki bulunmaması nedeniyle davanın husumetten reddi gerektiğini, bu kişinin … TEkstil …’ın sigortalı işçisi olduğunu; diğer davalı…yönünden ise müvekkili …’ın yurt dışına mal ihracı yaptığını davacı…taraf ile de yurt dışından alıcı temin etmek suretiyle mal satışına aracılık ettiğini çeklerin bu ticari ilişki kapsamında komisyon olarak verildiğini, müvekkilinin ihracat yapmadığını dava dilekçesinde belirtilen … isimli kişiye ihracatı davacının yaptığını, müvekkilinin bu işleme müdahil olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 26/02/2020 tarih, 2019/484 Esas, 2020/142 Karar sayılı “Davacının davalı …’a yönelik davasının husumet yönünden reddine, Davacının diğer davalı … a yönelik davasının sabit görülmediğinden reddine” kararı davacı…tarafından istinaf edilmiştir. Davacı…vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin organik bağı bulunan ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren dava dışı … , davalı … ve … aracılığıyla İngiltereye tekstil ürünü gönderilmesi konusunda anlaşıldığını, gönderilen ürünlerin bedelinin toplam 9.800,42 sterlin olduğunu, bu tutarlar üzerinden faturalar düzenlendiğini, yurt dışı ihracat işlemlerinin yapıldığını, süreç içerisinde davalıların işlerinin iyi gitmediğini belirterek, müvekkili şirketten borç para istediğini, bu kapsamda davalılara 6.500 TL ve 10.000 TL tutarlı iki adet çekin borç olarak verilmiş olduğunu, davalıların cevap dilekçesi ile ispat yükünü üzerine aldıklarını, davalı …’nın ileri sürmüş olduğu iddiaları ispatla yükümlü olduğunu, iddia edilen aksine taraflar arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, davalılar ile ticari ilişkisi bulunan şirketin davacı…şirket değil, ten tekstil olduğunu, davacının ticari deftelerinin bu hususun açık delili olduğunu, mail yazışmalarından borç alınmış olduğunun belirli olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, borcun iadesine yönelik alacak isteğine ilişkindir. Keşidecisi davacı…olan 31.01.2019 tarihli 10.000,00 TL tutarlı ve 06.03.2019 tarihli 6.500 TL tutarlı çeklerin davalılardan …’a ( … Tekstil ) ciro yoluyla temlik edilerek devredildiği, davacı…bu çeklerin veriliş nedenini “geri alınmak üzere verilen borç” olarak açıklarken, davalı…taraf ticari alış veriş nedeniyle komisyon alacağına karşılık verildiğini iddia ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere kambiyo senedi (bono) sebepten mücerret olup, çek nedeni ile borçlu olmadığının ispatı ancak yazılı delille mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK madde 190). Senede karşı ispat kuralı gereği iddia ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar (HUMK. md.236-HMK.md.188) yemin (HUMK md.344-HMK md.227) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Somut olay ele alındığında, davacı…kambiyo senedini haiz çekleri cirolamak suretiyle davalıya devrinin ona borç vermek olduğunu ileri sürmüş, ancak buna mukabil dosyaya yazılı bir delil ibraz edememiştir.Belirtilmelidir ki dosyaya kazandırılan Whatsapp mesajlaşması içerikleri dosyaya aydınlatacak yeterlilikte olmayıp değer verilemez. Davalının savunması gerekçeli inkar hükmüde olup ispat yükünü üzerine aldığının kabulü mümkün görülmemiştir. Açılan eldeki dava, 6100 s.HMK.nun 200.v.d.m.leri hükümleri uyarınca yazılı delil ve belgelerle ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı…istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davacının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, İstinaf başvurusu için yatırılan peşin harcın mahsubuyla bakiye 125,50 TL harcın hazine adına davacıdan tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı…üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.19/01/2023