Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2020/1160 E. 2023/194 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1160
KARAR NO: 2023/194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/12/2019
NUMARASI: 2019/292 Esas – 2019/1317 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli, 2019/292 Esas, 2019/1317 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından davacı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinde 35.000.TL bedelli 30.09.2017, vade tarihli 20.02.2017 düzenleme tarihli senet dayanak yapıldığını, taraflar arasında bir adet daire satışı yapıldığını, bu daire bedelinin bir kısmı dava dışı, … Tic. Ltd. Şti. den alacağının mahsup edilmesinin kararlaştırıldığını, buna ilişkin taraflar arasında daire satışı ve bedelinin ödenmesi konusunda bir protokol yapıldığını, bunun dışında taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davalı kötü niyetli olarak varolmayan alacağı tahsil etmeye çalıştığını borçlarının olmadığını belirterek davanın kabulü ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davacı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalının alacağının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli 2019/292 Esas, 2019/1317 Karar sayılı davanın reddine yönelik kararıdır. Davacı vekili, mahkemenin protokole dayalı olarak değerlendirme yapmasının yerinde olmadığını, bu protokol kapsamında senedin verildiğinin müvekkilince iddia edilmediğini, icra takibine konu edilen senedin teslimini gerektirecek taraflar arasındaki ticari bir ilişki bulunmadığını, bilirkişi raporuyla da şirket kayıtlarında bonoya rastlanmadığı tespiti yapıldığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE:Dava, İİK.’nun 72.maddesine dayalı Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılmış menfi tespit davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirketin hakkında yapılan takipten dolayı borcunun bulunup bulunmadığı, takibe konu senetten dolayı davalının alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, arabuluculuk tutanağı, protokol başlıklı belge, bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.İlk derece mahkemesince, ” ….Davacının iddiası somut uyuşmazlıkla örtüşmemektedir. Şöyle ki protokole konu kambiyo senetleri olarak çeklerden bahsedilmiş fakat icra takibine konu kambiyo senedi ise protokole konu çekler olmayıp 35 bin TL bedelli bonodur. Söz konusu bonoya ilişkin bilgiler taraflar arasında düzenlenen protokolde geçmemekte ve bu sebeple davacının iddia ettiği protokolün olayımıza uygulama imkanı bulunmamaktadır. Kaldı ki davacının ticari defterlerinin incelenmesinde de uyuşmazlık konusu bonoya ait herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. Davacının iddiasını kambiyo senedinin illetten mücerret olması nedeniyle yazılı delille ispatlaması gerekmektedir. Gelinen aşamada davacı bu hususta delil sunamamış olup, tevehhüme itibâr yoktur kuralı gereği…” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı şirket vekili her ne kadar istinaf aşamasında mahkemenin gerekçesine dayanak ettiği protokole dayanmadıklarını iddia etmiş ise de, dava dilekçesinin içeriğinde bu protokole dayandığı ve delil olarak sunulduğu görülmüştür.Dolayısıyla mahkemenin davacının iddiaları ve sunmuş olduğu deliller kapsamında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davaya dayanak yapılan icra dosyasında bonoya dayalı takip yapıldığı ve bononun bir örneğinin de dosyaya sunulduğu görülmüştür. Bononun malen kaydını içerdiği görülmüştür. Davacının iddiaları kapsamında yapılan bilirkişi ve defter incelemesinde de, imzası inkar edilmeyen bonoya yönelik herhangi bir kayıt bulunamamıştır. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davacının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davacının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, İstinaf başvurusu için yatırılan peşin harcın mahsubuyla bakiye 125,50 TL harcın hazine adına davacıdan tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacının üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi. 26/01/2023