Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2020/100 E. 2020/129 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/100
KARAR NO : 2020/129
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/09/2019
NUMARASI : 2019/253 Esas – 2019/34 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/01/2020
İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2019 tarihli, 2019/253 Esas, 2019/34 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Taraflar arasında imzalanan 17.02.2012 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesindeki teslim tarihi yükümlülüğüne davalı tarafça uyulmadığından, davalı şirketin, davacıya sözleşmenin 3.2, 3.3 ve 3.4 maddelerinden kaynaklanan gecikme tazminatı borcu bulunduğunu, müvekkili tarafından davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen davalı şirketin teslim ve gecikme tazminatı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü süresinde ve eksiksiz yerine getirdiğini, davalı yanın ise kendi kusurlu davranışı ile süresinde teslim yükümlüğünü yerine getirmediğinden ve taşınmazı tesliminde temerrüde düştüğünü, icra takibi dayanağı gecikme tazminatı alacağı muaccel olduğunu, davalı şirketin adına kayıtlı bulunan taşınır ve taşınmazların üzerine dava değeri üzerinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması talep ettiğini beyanla, davalı tarafın itirazın iptali ile asıl alacak üzerinden devamını, %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.İstinafa konu karar, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2019 tarihli 2019/253 Esas, 2019/34 Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararıdır. Davalı vekili, yerel mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararının yerinde olmadığını, müvekkilinin ticari şirket olduğunu ve faaliyetinin ticari olduğunu, davacının apart otel dairesi olarak bağımsız bölümü satın aldığını, ilk derece mahkemesinin, taşınmazın iş yeri olmadığından bahisle görevsizlik kararı vermesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE :Taraflar arasında taşınmaz alımına ilişkin sözleşme yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, bu sözleşmeden kaynaklı alınan taşınmazın apart otel vasfında olmasının ilk derece mahkemesinin görevini etkileyip etkilemediği, davacının tüketici sıfatının bulunup bulunmadığı, taşınmazın ne amaçla alındığı hususundadır.İlk derece mahkemesince, tarafların yokluğunda taşınmazın iş yeri olmadığından bahisle Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verdiği görülmüştür. Bir uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olduğu Ticaret Kanunun 4. ve 5/2. maddeleri ile özel yasalarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için Ticaret Kanunun 4. maddesininde 1-6 bentlerindeki davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de, davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bir davanın Tüketici Mahkemesinde görülebilmesi için taraflardan birinin tüketici olması, diğer tarafın ise satıcı ya da sağlayıcı sıfatını taşıması, işlemin de tüketici işlemi olması gerekir. 6502 sayılı kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden ” gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise ” mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tarif edilmiştir. Anayasanın 36. Maddesi “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir ” hükmünü 6100 sayılı yasanın 27/1 Maddesi ” Davanın tarafları, müdahiller ve davanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptir.” hükmünü içermektedir. İstinafa konu davada, dosya üzerinden karar verildiği, tarafların özellikle davacının taşınmazı hangi amaçla aldığı, tüketici sıfatını taşıyıp taşımadığı belirlenmeden karar verildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmede proje kapsamında bağımsız bölümler, ofisler ve ticari alanların bulunduğu belirtilmesi nedeniyle dava konusu taşınmazın konut mu iş yeri mi olduğu hususunun aydınlatılması gerekir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin taraf beyanlarını alındıktan sonra taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri mi Ticaret Mahkemeleri mi yoksa Genel Mahkemelerin mi görevli olacağı hususunda karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile deliller toplanmadan verilen görevsizlik kararının araştırmaya yönelik kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;İstinaf talebinin KABULÜNE,İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/253 Esas 2019/34 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE,54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yolu harcının talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin esas karar ile birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 22/01/2020