Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/705 E. 2021/1975 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/705
KARAR NO : 2021/1975
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI: 2015/199 Esas – 2017/962 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİH: 04/11/2021
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli, 2015/199 Esas, 2017/962 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında 15.02.2013 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca müvekkillerinin % 50’şer hissesi bulunan İstanbul ili, … ilçesi … köyü … pafta, … ada, … blok No:… 1 kat 4 10 nolu bağımsız bölümün davalıya veya davalının istediği 3.şahsa satılması konusunda anlaştıklarını, bu sözleşmenin 4-b maddesi uyarınca ödeme gününde satıcı alıcıya veya onun istediği 3.şahsa tapunun devrini yapmamış ise bu ödemeleri aldığı tarihte aynı meblağda senetleri alıcıya vereceğini, satıcı tapunun devrini gerçekleştirdiğinde senetlerin kendisine iade edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin söz konusu gayrimenkulün satışı için davalı alıcıya vekalet verdiğini ve bu vekalet uyarınca davalının söz konusu gayrimenkulü sattığını, ancak müvekkili …’ın aldığı ödemenin teminatı olarak davalıya verdiği davaya konu 21.03.2013 vade tarihli 50.000,00 TL tutarındaki bononun müvekkiline iade edilmediğini, taraflar arasında imzalanan anlaşma uyarınca davalının müvekkiline 12.02.2013 tarihinde 3.000,00 TL kaparo, 15.02.2013 tarihinde her iki müvekkilinin banka hesabına ayrı ayrı 48.500,00 TL yatırdığını, sözleşme uyarınca ödenmesi gereken 50.000,00 TL ödemenin 21.03.2013 tarihinde elden yapıldığını, davalının satış işlemi gerçekleşmesine rağmen söz konusu bonoyu iade etmeyerek 20.000,00 TL’lik kısmı için İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyası ile takibe koyduğunu belirterek, davaya konu bonoyla ilgili olarak her iki müvekkilinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasını ispat etme yükümlülüğünün bulunduğunu, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, teminat olduğunu iddia ettiği senetlerin üzerinde bunu doğrular nitelikte hiçbirşeyin bulunmadığını, davacı iddialarının asılsız olduğunu davanın reddine karar verilerek davacınınb orçlu olduğunun tespitine karar verilmesini, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli 2015/199 Esas, 2017/962 Karar sayılı davanın kabulüne yönelik kararıdır. Davalı vekili, dava ve takibe konu senedin teminat amaçlı verildiği yönündeki mahkeme tespitinin yerinde olmadığını, tapu devrinin yapılmış olmasının davacının borcunu ifa ettiği anlamını taşımayacağını, müvekkilinin 20.280,00 TL alacaklı olduğunu, davacıların taşınmazı satışa hazır hale getirmemesi nedeniyle ipotek bedelinin yedi ay sonra müvekkilince ödendiğini, sözleşmede kararlaştırılan taşınmaz bedelinden fazla ödeme yapıldığını, bilirkişi raporuyla da bu durumun tespit edildiğini, söz konusu senedin teminat senedi bile olsa müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme konusu taşınmazın davalıya ya da onun göstereceği üçüncü kişiye satımı konusunda tarafların anlaştığı ve taşınmaz devrinin gerçekleştiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, taşınmazın devri konusunda yapılan sözleşmenin 4/b maddesi kapsamında davalıya (alıcıya) verilen senedin iade edilip edilmediği, davacıların sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirip getirmediği hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, sözleşme, tapu kaydı, dekontlar dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, ” …davalı taraf, senedin teminat senedi olmadığını ve takibin haklı olduğunu beyan etmiş olsa da, yapılan bilirkişi incelemesinde de belirlendiği üzere davaya konu 21.03.2013 vade tarihli 50.000,00 TL tutarlı bononun taraflar arasında akdedilen Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesine istinaden davalı yana verildiği, tapu devrinin gerçekleştiıilmesi halinde teminat amacıyla verilen bonoların satıcıya iade edileceği kararlaştırıldığından ve davacı yanın sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğinden dolayı davacı yanın davalı yana İstanbul …. icra müdürlüğünün … E sayılı takibe konu 21.03.2013 vade tarihli 50.000,00 TL tutarlı bonodan dolayı davalı yana borcunun bulunmadığı…” gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4/b maddesinde sözleşmede belirtilmek suretiyle tapu devrinin yapılması halinde iade edilmek üzere senet verildiği açıktır. Bu nedenle icra takibine konu senedin teminat amacıyla verildiğinin kabulü gerekmiştir. Davacı tarafından tapu devrinin de yapıldığı anlaşıldığından senedin iadesi gerekir. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davalının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,İstinaf başvurusu için davalı tarafından yatırılan peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.024,65 TL harcın hazine adına davalıdan tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 04/11/2021