Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/704 E. 2019/725 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/704
KARAR NO : 2019/725
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHK
NUMARASI : 2018/1300 Esas –
DAVANIN KONUSU: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin tarihli, 2018/1300 Esas sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.Davacı yüklenici, davalıların 08/02/2006 tarihli harici sözleşmeyle dava dışı arsa malikleriyle yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine düşen taşınmazı 200.000 USD bedelle davalılara sattığını, imzaladıkları sözleşmenin maddelerinde satıcı ve alıcı olarak edimlerinin kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca davalılara tapu devrini temin amacıyla teminat senedi verdiğini, teminat senedini haksız olarak davalıların nakde çevirdiğini, davalıların sözleşmeyi ihlal ettiklerini, sözleşmede kararlaştırılan kira bedellerinden de davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek davalıların tüm alacaklarına banka hesaplarına, adına kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkul mal varlığına ve şirket hisselerine karar kesinleşinceye kadar ihtiyati haciz konulması istemiyle eldeki davayı açmıştır. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 15/11/2018 tarih, 2018/1300 Esas sayılı ” davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin koşulları bulunmadığından reddine” ara kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, verilen red kararının yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, taraflar arasında adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinin davalılar tarafından ihlali nedeniyle teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesi iddiasına dayanılarak açılan tespit ve tahsil davasıdır. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve delillerin toplanmamış olması nedeniyle HMK 389 vd. Madde hükümlerindeki koşullar gerçekleşmediğinden davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.Davacı, mahkemece verilen tedbir talebinin reddine ilişkin kararın doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur.Davacı tarafından tedbir talebinin reddi kararına yönelik istinaf talebinde bulunulmuş ise de; Yerel mahkemece HMK 389/1 ve devamı maddeleri değerlendirilerek tüm dosya kapsamında gerekli yasal şartların oluşmadığı gerekçeleriyle davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.Davacının tedbir talebinin reddi kararına yönelik mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.HMK’nun 389.maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Somut olayda, yargılamanın henüz başındayken davanın sonucunu belirleyecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesi anılan hükme göre mümkün değildir. Dosyada toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları göz önünde bulundurulduğunda, dosya kapsamında ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı ve yaklaşık ispatın henüz sağlanamaması nedeniyle, red kararı verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur.Bu kapsamda somut olayda HMK’nun 389.maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından davacının taleplerinin reddi kararının HMK. 390/2 ve HMK 391/1-3 maddi olay ve hukuka uygun olduğundan davacının istinaf talepleri yerinde görülmemiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harcın mahsubuyla eksik 8,50 TL’nin davacıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 21/03/2019