Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/54 E. 2019/319 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/54
KARAR NO : 2019/319
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: … 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2018
NUMARASI : 2017/95 Esas – 2018/1007 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/10/2018 tarihli, 2017/95 Esas, 2018/1007 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.Davacı vekili dava dilekçesi özetle;Müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu/lehdarı … arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı kefilinde işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, daha sonra müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında bankacılık sözleşmesi ile kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı …’a 4870 7419 3240 5010 no.lu kredi kartı tahsis edildiğini, dava dışı kredi lehtarına KMH-Kredili mevduat hesabı kredisi açıldığını, dava dışı kredi borçlusunun kredi boçlarını ödeyememesi üzerine Bolu … Noterliğinin 14/06/2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün .. E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun , yetkiye asıl borca, işlemiş faize , faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, sonuç olarak takip tarihi itibariyle 10.551,36-TL alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddini talep etmiştir.İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 02/10/2018 tarih, 2017/95 Esas, 2018/1007 Karar sayılı “Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen reddine, mahkememizin görevsizliğine, 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin ihtaratına” kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, banka ile dava dışı kredi borçlusu/lehdarı … arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı kefilinde işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, daha sonra davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında Bankacılık Hizmet Sözleşmesi ile Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi imzaladığı ve dava dışı …a 4870 7419 3240 5010 no.lu kredi kartı tahsis edildiği, dava dışı kredi lehtarına KMH-Kredili mevduat hesabı kredisi açıldığı, dava dışı kredi borçlusunun kredi boçlarını ödememesi üzerine kredi kartından doğan kredi borçlarının kredi borçlusundan tahsili talebine ilişkin iş bu davanın açılmış olduğu görülmüştür.Mahkemece, 6502 sayılı tüketicinin koruması hakkındaki kanunun 3/1 -k maddesi, 3/1-ı maddesi, 4/3 maddesi, 73/1 maddesi, 83/2 maddeleri değerlendirilerek taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasındaki Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasındaki bu hukuki ilişkide davacıların 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu, yapılan işlemin de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, 01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesine göre; kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre; bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesinde ise “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır. Bundan böyle; 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile içeriği az yukarda yer alan 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir. Tüm bu nedenlerle; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” Hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan kanun hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Somut olayda, davacı vekili kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Mahkemenin Tüketici mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki kararı yerindedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede verilen karar ve gerekçesi, göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf talepleri yerinde görülmemiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yolu başvurusu için davacı taraftan alınması gereken harcın mahsubuyla eksik 8,5 TL’nin davacıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.07/02/2019