Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/439 E. 2021/2132 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/439
KARAR NO: 2021/2132
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2015/1185 2018/970
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 25/09/2018 tarihli ve 2015/1185 Esas, 2018/970 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili Büyükçekmece nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 01/04/2015 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkilinin davalıdan borç para aldığını,borca istinaden müvekkilinin davalıya senet verdiğini, ancak müvekkilinin daha sonra bu borcu değişik zamanlarda belirli bedellerle itfa ettiğini, buna ilişkin tanıklarının bulunduğu, davalının senedin aldatma kabiliyeti bulunan renkli fotokopisini davacının eşine verdiğini ve senedin aslı ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin bu takibe Büyükçekmece İcra Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile itirazda bulunduğunu, ancak senet aslının kasada olduğundan bahisle tedbir talebinin reddine karar verildiğini, bunun üzerine davalı hakkında Büyükçekemce C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı hakkında Küçükçekmece 17 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1801 Esas sayılı dosyası ile bedelsiz senedi kullanmak suçundan dava açıldığını ve dosyanın halen derdest olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile bedelsiz senedin taraflarına iadesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 25/01/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ve eşinin davalı müvekkilinden borç para istediğini ve müvekkilinden ¨16.500,00 borç para aldığını, davacının eşi … ile davalı arasında yaklaşık bir yıl duygusal anlamda ilişki yaşandığını, …’ın bu ilişki süresince parça parça toplamda ¨28.000ye varacak miktarda borç para aldığını, müvekkili tarafından Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine ¨16.500 bedelli bonodan kaynaklı bir icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibine davacı tarafından Büyükçekmece İcra Mahkemesi’nde 2014/68 Esas numaralı dosya ile itirazda bulunduğunu, akabinde davacı tarafından Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu’ndan davalı müvekkili aleyhine şikayette bulunulduğunu, Soruşturmanın halen Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/261 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/1801 Esas sayılı dosyasında alınan 07/11/2014 tarihli “Uzmanlık Raporu”nda fotokopi senet iğfal kabiliyetini haiz olmadığına ilişkin rapor sunulduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini, zira senedin bedelsiz kaldığının ispatının yazılı delil ile ispatı ile zorunlu olduğunu, tanık anlatımına dayanmanın mümkün olmayacağını, senede karşı ileri sürülen iddiaların senetle ispatının zorunluluğu olduğunu, davacının delil olarak imzasının davalıya ait olduğu belirlenmiş adı yazılı senet sunduğunu, buna göre belgenin hata, hile vs. İle alındığının kanıtlanamadığını bu nedenle davalı için bağlayıcı olmadığını, mahkeme’nin 18/10/2016 tarihli celsesinde verdiği 1 ve 2 numaralı ara kararlarından rücu etmesini talep ettiklerini, davacı tanıkları ile davalı müvekkili arasında husumet bulunduğunu, davacının eşi ve tanığı …’ın davalı müvekkili ile bir yıl süren bir ilişki yaşadıklarını, aralannda Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/46 Esas sayılı dosya ile görülen ve karara bağlanan bir husumet bulunduğunu, diğer davacı tanığı …ın da davalıya borçlu durumda olması sebebiyle müvekkiline ¨5.000 borcu bulunduğunu, sonuç olarak davanın reddini, davacının %40 tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesinin 25/09/2018 tarih, 2015/1185 Esas, 2018/970 Karar sayılı red kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından ceza davası duruşmasında borcun ödendiğini ikrar ettiğini, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın davanın reddedildiğini, davalıya bono bedelleri ödenmekle herhangi bir borcunun kalmadığını kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş kararı istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bedelsiz olan bononun takibe konulduğundan bahisle açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkemece taraf delilleri toplanılmış icra takip dosyası ve ceza dosyası celbedilmiş yapılan yargılama sonucunda ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Karar gerekçesinde, ispat külfeti davacı da olup davacı icra takibine konu bononun ödendiğini yazılı delil ile ispat edemediğinden davanın reddedildiği belirtilmiştir. Davacının, ödemeye ilişkin yazılı delil ibraz edemediği ve eylemin suça konu olması nedeniyle yemin teklif edilemeyeceği doğru ise de davalının aynı olaya ilişkin ceza davasının 16.03.2015 tarihli duruşmasında “… Senet karşılığı vermiş olduğum 16500 TL borcun 10000 TL sini ödemek için benim de telkinlerimle … kredi çekti. Bana 10000 TL para verdi. 5 gün sonra … ısrarla paranın 5000 TL sini geri istedi. Ben de 5000 TL yi verdim. Sonuç olarak 16500 TL nin 5000 TL si ödenmişti. Gerisi ödenmedi…” beyanı gereğince kısmi ikrarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme huzurundaki ikrar, davacı lehine kesin delil niteliğinde olup bu kısımla ilgili ispat sağlanmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekirken tamamının reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacının istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesinin 25/09/2018 tarih, 2015/1185 Esas, 2018/970 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyadaki alacak nedeniyle davacının bu alacağın 5.000,00 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, İlk derece yargılaması nedeniyle hesap edilen harcın mahsubuyla artan 24,41 TL harcın davacıya talebi halinde iadesine, İlk derece yargılaması nedeniyle davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İlk derece yargılaması nedeniyle davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İlk derece yargılaması nedeniyle davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı ve 292,73 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İlk derece yargılaması nedeniyle davacı tarafından yapılan 977,75 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranı göz önünde bulundurularak 296,28 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacının fazlaya ilişkin istinaf taleplerinin reddine, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeni ile davacı tarafından yatırlan harcın mahsubuyla eksik 14,9 TL harcın davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeni ile davacı tarafından istinaf gider avansı yatırılmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan yargılamanın niteliği ve A.A.Ü.T. hükümleri göz önünde bulundurularak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Hem ilk derece yargılaması hem de istinaf başvurusu üzerine yapılan yargılama nedeni ile tarafların yatırmış oldukları gider avanslarından artan kısımların ilk derece mahkemesince talep halinde taraflara iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda, davanın kabul ve red edilen miktarları göz önünde bulundurularak KESİN olarak oy birliği ile verilen karar, açıkça okundu. 23/11/2021