Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/3141 E. 2021/1396 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3141
KARAR NO: 2021/1396
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2019
NUMARASI: 2014/682 Esas – 2019/531 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2014/683 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/05/2019 tarihli, 2014/682 Esas, 2019/531 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili, iş bu dava ve birleşen davadaki dava dilekçeleri ile; davalıya ait İstanbul ili, Maltepe İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel üzerine yapılacak olan inşaatta A ( Birleşen dosyadaki dava ile ) – B ( Kök dosyadaki dava ile ) blok yönünden yapı denetim hizmeti verdiğini; 06/12/2006 tarihli … nolu yapı denetim hizmet sözleşmesinin taraflar arasında imzalandığını; davalının 5.273,07 TL olan ilk taksidini ödediğini ancak diğer taksitlerini ödemediğini; bunun üzerine B blokta verilen hizmete ilişkin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, A bloktaki verilen hizmete karşı da Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını; davalının haksız birer itirazla takipleri durdurduğunu bildirerek; her iki takip yönünden de itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile davalı müvekkili arasında yapı denetim sözleşmesi imzalanmadığını, sözleşmeye konu müvekkiline ait arsa ile ilgili olarak müteahhit … Ltd. Şti arasında Üsküdar … Noterliğinde 18/07/2006 tarih ve … yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını; müvekkilinin arsa sahibi olduğunu, sözleşmeye göre hür türlü gider ve ödemelerin müteahhit tarafnıdan karşılanacağının belirtildiğini; yapı denetim hizmet sözleşmesinin müvekkilinin hiçbir bilgisi olmaksızın dava dışı müteahhit ile davacı arasında imzalandığını; ilk taksitininde müteahhit tarafından ödendiğini, kendisinin bir haberi olmadığını; hal böyle olunca davacının bir alacağı varsa müteahhitten istemesi gerekitğini; kendisinden sözleşme gereğince herhangi bir ücret istenemeyeceğini belirterek; davanın reddini talep etmiş; bilahare ek rapordan sonra tespit edilen bedellerin yüksek olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 03/05/2019 tarih, 2014/682 Esas, 2019/531 Karar sayılı “davanın kısmen kabulüne,Kök dosya yönünden; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası için davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 20.895,40 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki takipten sonra işleyecek faiz yönünden talep nazara alınmak suretiyle devamına, Fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, Birleşen dosya yönünden; İstanbul anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı ( birleşen … sayılı dosya sebebiyle ) dosyasına yapılan davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 26.764,97 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip talebinden itibaren icra takip talebindeki gibi faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, Fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, Her iki dosyadaki alacakların eser sözleşmesi / hizmet akdinden kaynakladığı, bu tip alacakların kesin hakedişe bağlanmaması halinde likit sayılmayacağı için davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, Her iki dosyadaki davalı tarafın kötü niyetli takip tazminatı talebininde şartları oluşmadığından reddine, ” kararı davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, davalı tarafın 12/02/2016 tarihli bilirkişi kök raporundaki hesaplamalara itiraz etmediğini, bu nedenle bu bedeller yönünden inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, 07/03/2019 tarihli olup ikinci heyetten alınan raporun karara esas alınmasının hatalı olduğunu, raporun eksik ve gerekçesiz olduğunu, raporun dosyadaki delil ve belgelerle çeliştiğini, yapı denetim yönetmeliğine göre hak ediş raporları alınmamış olduğundan hizmet bedeli talep edilmesinin mümkün olmadığını, imar barışı kapsamında başvuru yapılarak iskan alındığını, bu nedenle % 20 lik tamamlanan kısım için bedel talep edilebileceğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı tarafından yapı denetim sözleşmesine dayalı olarak davalıya ait olan 2 adet yapı için verilen hizmet bedellerinin tahsili amacıyla davalı tarafından 2 ayrı icra takibi başlatılmış olup, davalı tarafın itirazı üzerine itirazın iptali davaları açılmış ve açılan davalar İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/682 Esas sayılı dosyasında birleştirilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yüklenicinin yapı sahibinden almış olduğu vekaletnameye istinaden yapı denetim sözleşmesi imzaladığını, alınan bilirkişi raporuyla A bloktan yapı ruhsatlı olarak gerçekleştirilen inşaat seviyesinin % 80 olduğu, bu çerçevede ödenmesi gereken hizmet bedeli tutarının 26.764,97 TL olduğu, birleşen dosyadaki B blok yönünden ise işin gerçekleşme oranın % 80 olduğu, ödenmesi gereken denetim hizmeti bedelinin kısmi ödemeleri mahsup ettikten sonra 20.895,40 TL olduğu gerekçesiyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaliyle takibin 895,40 TL yönünden devamına; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından ise 26.764,97 TL yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hak edilen alacak tutarı yargılama sonucu ortaya çıkmış olduğu gerekçesiyle inkar tazminatına yönelik talepleri reddetmiştir.Mahkemece Maltepe Belediye başkanlığına müzekkere yazılmış Belediye başkanlığınca 29/09/2017 tarihinde verilen cevapta 26/08/2008 tarihli % 90 seviye tespiti görüldüğü, iskon yapı denetim aş tarafından yapı denetim sisteminden hazırlanacak %90 seviyeye kadar hak ediş tutarının ödenebileceği belirtilmiş, 20/10/2017 tarihli cevapta ise A ve B blok a ait projeye aykırı yapı bulunduğuna dair bir tutanak ve encümen kararı bulunmadığı bildirilmiştir. Davacı, her ne kadar davalı tarafın 12/02/2016 tarihli bilirkişi kök raporundaki hesaplamalara itiraz etmediği, bu nedenle bu rapordaki bedeller yönünden inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuyla tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacı tarafın vermiş olduğu hizmet nedeniyle bir alacağı bulunup bulunmadığı, belediye başkanlığından temin edilen belgeler ve bu belgelere istinaden düzenlenen bilirkişi raporuyla ortaya çıktığından istinaf talebi yerinde değildir. Davacı vekili, mahkemenin hükmü esas aldığı bilirkişi raporunun gerekçesiz ve dosya kapsamındaki delillerle çelişkili olduğu yapı denetim yönetmeliğine göre bedel talep etme haklarının oluşmadığını ileri sürmüş ise de, mahkemece belediye başkanlığına yazılan müzekkerelere verilen cevapta % 90 seviyesine kadar davacının hak ediş talep edebileceği belirtilmiş, bunun yanı sıra A ve B bloka ilişkin projeye aykırı bir işlemin olmadığı bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu da dosya kapsamında bulunan bu belgelerle uyumlu olduğu, bu nedenle davalı tarafın vermiş olduğu yapı denetim hizmeti nedeniyle B blok için 20.895,40 TL alacak talebinde bulunabileceği A blok için ise 26.764,97 TL alacak isteminde bulunabileceği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle davalı tarafın da istinaf talepleri yerinde değildir. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davacı ve davalının tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Asıl dava ve birleşen dava değerleri ve kabul ve red oranları nazara alınarak dairemizce kurulan hüküm kesin olarak tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve Davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Davacının istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken harç davacıdan peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalının istinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harcın mahsubuyla asıl ve birleşen dava için eksik 9.646,17 TL’nin davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak istinaf kanun yoluna başvuran taraflar için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 01/07/2021