Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/2914 E. 2019/2238 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2914
KARAR NO : 2019/2238
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2019
NUMARASI : 2018/776 Esas – 2019/299 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2019 tarihli, 2018/776 Esas, 2019/299 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili Prof. Dr. … ile davalı hastane arasında davalının Ümraniye’de kurulu bulunan … isimli hastanesinin kalp damar cerrahisi bölümünde hafta içi yarım gün hizmet verilmek üzere anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin 2017 Kasım ayından itibaren davalı hastanede staf olarak çalışmalarını yürütmeye başladığını, aradaki anlaşmaya göre bir aylık dönemde tamamlanan hizmetler için takip eden ayda karşılıklı mutabakat yapılarak hesaplanacak hakediş oranları toplamı 36.000,00 TL’yi geçmez ise dostora her halükarda Fiks Brüt Ürcet olarak 45.000,00 TL’yi ücretin takip eden ayın en geç 20’sinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu anlaşmaya uygun olarak davalı tarafından 2017 Aralık ayında müvekkilin Kasım ayına ait fix ücreti ve hak kazandığı hakediş bedelleri iki ayrı makbuz karşılığında müvekkilin banka hesabına ödendiğini, ancak tüm taleplere rağmen Aralık, Ocak ve kısmi Şubat aylarına ait fix ücretler ile tahakkuk eden hasta hakedişlerinden doğan paylara istinaden ücretlerin ödenmediğini, 20 Mart 2018 tarihli mailde müvekkilin aylık fiks 45.000,00 TL brüt ücretle çalıştığı kabulle beyan edilirken geriye dönük ücret kesintisiyle müvekkile eksik ödeme yapılmaya çalışıldığının anlaşıldığını, Aralık 2017 ve Ocak 2018 aylarına ait fix ücretlere ilişkin düzenlenen faturaların Kadıköy …. Noterliği’nin 26/04/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiğini, ihtarnameye cevap verilmemesi üzerine İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini belirterek; davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli kısmı itirazın iptaline, alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, davalının, takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesine özete; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında fiilen yapılan sözlü bir anlaşma olduğunu, davacının müvekkili hastanede kalp ve damar cerrahisi bölümünde hizmet vermesi karşılığında, hekimin ilgili ayda her gün gelmiş olması kaydıyla, hakediş tutarının 36.000,00 TL’nin altında olması halinde bu tutarın, üzerinde olması haline hakedişe konu çıkan tutarın ödenmesi şeklinde anlaşıldığını, Ocak 2018 ayı içerisinde eksik çalışması bulunduğundan eksik çalışma günlerinin düşüldüğünü ve davacıya 32.400,00 TL ödeme yapıldığını, 2018 Şubat ayı içerisinde de eksik çalışması nedeniyle 9.240,00 TL ödeme yapıldığını, Aralık 2017 ayına ilişkin de eksik çalışması bulunduğunu, ancak çalışma gün sayısı davacı tarafından yanlış bildirildiğinden tam olarak 39.600,00 TL ödeme yapıldığını, davacının işlem yaptığı hastalardan alınması gereken 6.900,00 TL’lik tutarın davacının kendi hesabından mahsup edilmesini talep etmesi üzerine bu tutarın toplam miktardan düşüldüğünü, belirtilen verilere göre hesaplama yapılarak icra takip masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte toplam 37.252,29 TL’nin icra veznesine yatırıldığını, müvekkilinin davacıya borcunun kalmadığını belirterek, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2019 tarihli 2018/776 Esas, 2019/299 Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararıdır. Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında mutabakat sağlanmış ve imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, davacının kendi nam ve hesabına çalıştığını, davacının müvekkili hastanede kalp ve damar cerrahisi bölümünde hizmet verdiğini, 2018 yılı Ocak, Şubat aylarında eksik çalışma günleri bulunduğundan alacağından bu günlerin ücretlerinin düşülerek ödeme yapıldığını, davacının işlem yaptığı hastalardan alınması gereken 6.900,00 TL’lik tutarın kendi hesabından mahsup edilmesini talep ettiğini,bu miktarında toplam miktardan düşüldüğünü, bu nedenlerle davanın esastan reddi gerekirken verilen görevsilzik kararının yerinde olmadığını, beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince, ” …Eldeki dava bakımından davanın dayanağını oluşturan hizmet sözleşmesinin madde metninde sayılardan davalardan olmadığı, bu hali ile mutlak ticari dava bulunmadığı, bununla birlikte davalının tacir olduğunda kuşku bulunmamakla birlikte davacının doktor olarak davalı hastanede hizmet verdiği, doktor olan davacının tacir sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle davanın nisbi ticari davalardan da sayılamayacağı, bu hali ile mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır. Görevli mahkeme bakımdan ise; iş bu davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bir dava olduğu, davacının davalı şirket nezdinde doktor olarak ücret karşılığında çalıştığı, uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, somut olayda görevli Mahkemenin İş Mahkemesi olduğu, bu hali ile Mahkememizin görevsiz olduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu….” gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Karar tarihi itibariyle 7036 sayılı yasa yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun 5. Maddesinde İş Mahkemelerinin görevleri yönünde yeni düzenlemeler getirilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta bu kanunun göreve ilişkin hükmü kanunun yürürlük tarihi olan 25/10/2017’den itibaren geçerli olacağından bu tarihten sonraki Borçlar Kanunu kapsamında kalan hizmet sözleşmelerine İş Mahkemeleri bakacaktır. Dolayısıyla görevsizlik kararı tarihinde bu kanun yürürlüğe girdiğinden taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda Genel Mahkemeler görev değil İş Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin görevsizlik yönünde vermiş olduğu karar yerindedir. İstinafa konu davada tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, davacının talebinin hizmet akdinden kaynaklı alacağına yönelik olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,Harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 24/10/2019