Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/2451 E. 2019/1967 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2451
KARAR NO : 2019/1967
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2018
NUMARASI : 2018/605 2018/727
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 27/09/2019
İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 05/07/2018 tarihli ve 2018/605 Esas, 2018/727 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kardiyoloji uzmanı olarak davalı hastanede anlaşma üzerine 2016 tarihinde muhtelif bazı tıbbi invazih işlem ve poliklinik hizmeleri verdiğini, bunların neticesinde son olarak davalı hastaneden toplam brüt 24.175,00 TL. alacaklı hale geldiğini ve meblağ için 01.02.2016 tarihli 21.174,00 TL.’si toplam tutarlı fatura düzenlediğini ve davalıya tebliğ ettiğini, işbu alacağı için hastane yönetimi ve yetkilileri ile defalarca sözle ve e-posta yoluyla yazılı olarak görüştüğünü, ancak müspet netice elde edemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının bunun üzerine 8.101,00 TL.’sini kabul ederek bu tutarı ödediğini, kabul ettiği tutarın masrafları ile bakiye alacağa haksız ve mesnetsizce itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın kabulünü, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalının %20 inkar tazminatına mahkumiyetini, masraf ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’ın uzmanlık alanının kardiyoloji olan tıp doktoru olduğunu, davacı hastanelerin sahip olduğu imkanları kullanım ihtiyacı doğduğunda müvekkili hastanenin imkanlarını da kullandığını, bu kapsamda hastane tarafından tahsil edilen ödeme tutarı üzerinden hakkedişlerin davacıya ödendiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında bu şekilde bir ticari ilişkinin olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında hasta-hekim gibi bir ilişkinin söz konusu olmadığını, ticari uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğunu, dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, davacı yanın önce düzenlendiği 21.274,00 TL. bedelli serbest meslek makbuzunun müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin faturayı itiraz ile iade etmeleri üzerine davacının bu kez müvekkili şirket hakkında haksız icra takibi başlattığını, itiraz dilekçelerinde de belirtikleri üzere müvekkili şirketin alacaklı görünen tarafa takip tarihi itibariyle muaccel borcunun 8.101,43 TL. olduğunu, fazlaca talep edilen bedelin haksız olduğunu, müvekkili şirketçe kabul edilen kısmın başlatılan icra takibi dosyasına ödendiğini, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında yapılacak inceleme ve araştırmalar sonucunda davacının haksız takip başlattığının ortaya çıkacağını, davanın görevsizlik nedeni ile reddini, dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın esastan reddini, davacının alacağının %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 06/07/2018 tarih, 2018/605 Esas, 2018/727 Karar sayılı usulden red kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığını, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davacının hastanelerin sahip olduğu imkanları kullanım ihtiyacı doğduğunda davalı hastanenin imkanlarını kullandığını, hastane tarafından tahsil edilen ödeme tutarı üzerinden davacıya hak ediş ödendiğini, mahkeme tarafından bir tarafın tacir olmaması sebebiyle asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de takibe konu evrağın serbest meslek makbuzu olduğunu, bu nedenle ticari işin söz konusu olduğunu, kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, uzman doktor olan davacı ile davalı hastane arasındaki hizmet ilişkisi nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın tüketici mahkemesinde açıldığı, mahkemece tüketici işlemi olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın ticaret mahkemesine gönderildiği, istinafa konu kararda ticaret mahkemesince ticari dava olmaması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdiği görülmüştür. Davacının uzman doktor olduğu ve mesleği nedeniyle davalı hastaneden aralarındaki anlaşma doğrultusunda ücretini talep ettiği, bunun için davalı şirkete serbest meslek makbuzunu gönderdiği, ödeme yapılmaması üzerine davaya dayanak icra takibini başlattığı anlaşılmaktadır. Davalı yönünden işin ticari olması davayı ticari dava haline getirmez. Mahkemece verilen karar ve gerekçe yerinde olup istinaf talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 27/09/2019