Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2019/2136 E. 2019/2021 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2136
KARAR NO : 2019/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2018
NUMARASI : 2018/38 Esas – 2018/971 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli, 2018/38 Esas, 2018/971 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi. Davacının dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinden … ile davalılardan … A.Ş. (… ) arasında akdedilen Satış Vaadi Sözleşmesiyle … Projesi kapsamında 216.000 $ dolar bedelle 24 numaralı ve “69,91 brüt metrekareli Rezidans nitelikli bağımsız bölümün” müvekkile satılacağının kararlaştırıldığını, İ-Tower Bomonti Projesinin tamamlanmasını müteakip söz konusu proje Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden davalılardan …. A.Ş ile aralarında hukuki ve organik bağ olan diğer davalı …tarafından davacı müvekkile 05/08/2013 tarihinde Rezidans nitelikli iş yerinin devri gerçekleştirildiğini,Aynı şekilde diğer davacı müvekkillerinden, … ile davalılardan …A.Ş. (…) arasında akdedilen Beşiktaş …. Noterliği’nin 18/04/2011 tarih ve …Yevmiye Nolu düzenleme şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesiyle … Projesi kapsamında 216.000$ dolar bedelle 23 numaralı ve “61 brüt metre kareli Rezidans nitelikli bağımsız bölümün” müvekkile satılacağı kararlaştırıldığını, … Projesinin tamamlanmasını müteakip söz konusu proje ve Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinde davalılardan … A.Ş ile aralarında hukuki ve organik bağ olan diğer davalı …tarafından davacı müvekkile 13/08/2013 tarihinde Rezidans nitelikli iş yerinin devri gerçekleştirildiğini,Davacı müvekkilleri satın aldıkları bağımsız bölümleri ofis (iş yeri) olarak kullanmak amacıyla satın aldıklarını, müvekkilleri söz konusu taşınmazları satın almayı proje aşamasında karar verdiklerini, davalı şirketler tarafından müvekkilerine sunulan işyerine dair katalog planında, 60,91 m2 ve 61 m2 yazdığını , gerçekte ise teslimi yapılan taşınmazın bu metre karelerin altında olduğunu, Müvekkillerinin m2 hesabından eksik çıkan alan için müvekkilinin maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından, tahkikat sırasında davacı müvekkillerin belirsiz maddi zararlarının-alacaklarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda taleplerinin arttırılmak üzere, şimdilik Müvekkillerine ayrı ayrı 10.000,00-TL maddi zararının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ayrı ayrı verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı. Davalı …vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacıların, diğer davalı … firmasından düzenleme şeklinde Noter Satış Vaadi Sözleşmesi ile satın almış olduğu bağımsız bölümleri, ofis olarak satın almış olduğunu, satış vaadi sözleşmesinde tapu senedinin üzerinde söz konusu bağımsız bölümlerin iddia edildiği şeklide ofis/işyeri olduğunu gösteren bilginin bulunmadığını, tapu senedinde taşınmazın niteliği residans olarak gösterilmiş olduğunu, davanın görev itirazlarının kabulü ile görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, davacıların, davaya konu taşınmazların tapusunu 05.08.2013 ve 13.08.2013 tarihlerinde müvekkili davalı …Ş.’den devralmış olduğunu, devraldıktan yaklaşık 5 yıl sonra davayı ikame ettiklerini, davaya konu taşınmazların fiili teslim tarihini diğer davalı ile davacılarda bilmekte olup bu tarihin daha önceki bir tarih olduğunun karine olduğunu, davacıların 4077 sayılı kanunda yazılı 30 günlük hak düşürücü sürede, iddia etmiş oldukları ayıbı bildirmedikleri/ve veya dava açmadıkları, bu nedenle davanın hak düşürücü/ süre zamanaşımı nedeni ile usulden reddi gerektiğini,davanın … bakımından husumetten reddini, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin davacılar üzerinde bırakılmasını, her türlü haklarının saklı kalması kaydı ile karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.Davalı … A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan satış vaadi sözleşmesinde de rezidans niteliğindeki dava konusu bağımsız bölümleri konut olarak kullanmak üzere sözleşmeye girdiğini, davacılarca dosyaya ibraz edilen tapu senedi başlıklı belgelerde “Bağımsız Bölümün Niteliği” kısmındaki “Rezidans” ibaresinden de anlaşıldığını, davacılarca dosyaya sunulan faturalarda sözleşme konusu bağımsız bölümlerin satımlarına %1 KDV uygulandığının görüldüğünü, bahsi geçen yerlerin işyeri değil konut olarak inşa edilip satıldığını, davacılar dava dilekçesinin hiçbir yerinde tacir olduklarını ve dava konusu sözleşmelerin kendilerinin ticari işletmelerini ilgilendiren ticari iş olduğunu ileri sürmemekte olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, uyuşmazlığa bakmakla görevli Mahkeme Tüketici Mahkemeleri olduğundan Mahkemenin görevsizliğini, davacıların davalarının tefrikini, ayıp ihbar süresi geçmiş olduğundan davanın esastan reddini, ayıpli ifa olmadığından davanın esastan reddini, vekalet ücreti de dahil olmak üzere her türlü yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 25/12/2018 tarih, 2018/38 Esas, 2018/971 Karar sayılı “Mahkememizin Görevsizliği nedeniyle hmk 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine, Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevlİ İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine Gönderilmesine, HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına ” kararı davacılar ve davalılar tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar, görevsizlik kararının hatalı olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuşlardır. Davalı … AŞ, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacıların dosya içerisindeki mevcut dilekçelerinde dava konusu taşınmazı yatırım amacıyla satın aldıklarını beyan ettiklerini, davacıların tüketici olmadıklarını, bu nedenle tüketici mahkemesine verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuşlardır. Davalı …… AŞ, görevsizlik kararı verildiği halde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuşlardır. Dava, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve sözleşme hükümleri gereği, tapuda devri yapılan taşınmazların, tanıtım broşürleri, katalog planı, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen m2 birim ölçüleri ile teslim edilen m2 birim ölçüleri arasında tespit edilen düşük metrekare farkından kaynaklı sözleşmeye aykırılık nedeniyle, davacıların uğramış oldukları maddi zararlarının tazminine yönelik açılan belirsiz alacak davasıdır. Mahkemece, davacıların tacir olmadıkları, … Projesi kapsamında satıma konu taşınmazları, işyeri/ofis olarak aldıklarına dair herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı ve satıma konu taşınmazları kişisel yararlanma dışında aldıkları hususunu kanıtlayamadıkları, davacıların satıma konu taşınmazları tüketici sıfatı ile satın aldıkları ,davacıların tüketici tanımına uyduğu ve bu nedenle davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçeleriyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmiştir.Davacıların ve davalı …AŞ’nin istinaf sebeplerinin incelenmesinde,6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; tüm dosya kapsamına göre davacılar, davaya konu taşınmazları mesleki ve ticari amaçla satın aldıklarından, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmadıkları, taraflar arasında tüketici ilişkisi de bulunmadığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Hal böyle olunca dava konusu olayda tacir olmayan davacıların açtığı bu davada genel mahkemelerin görevli olduğu ticaret mahkemesinin görevli olmadığı anlaşılmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevli olmayan Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davacıların istinaf başvurularının reddine davalı … AŞ’nin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı …… AŞ,nin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlığı altındaki 331. maddesinin 2. fıkrasındaki “görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder” düzenlemesi uyarınca görevsizlik kararı sonucu verilen ret kararları henüz davayı esastan sonuçlandırmadığından davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine de o mahkemece hükmolunmalıdır. 323/ğ. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekâlet ücretine de görevsizlik kararında ayrıca hükmolunamaz.Dosya içeriğine göre, mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz önüne alınarak davacı aleyhine yargılama gideri ve davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye bırakılması usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:Davacılar ve Davalı …… AŞ’nin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE, Davalı … AŞ’nin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK 353/1/a/3 maddesine göre İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli, 2018/38 Esas, 2018/971 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,Dosyanın gerekçede belirtilen sebeplerle görevsizlik kararı verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,İstinaf kanun yoluna başvuru sebebiyle davalı … AŞ tarafından yatırılan harçların talep halinde kendisine iadesine,44,90 TL maktu karar ve ilam harcının ilk derece mahkemesince davacılardan ve davalı … … AŞ’den alınarak hazineye irad kaydına, İstinaf yargılaması sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esas hakkında verilecek karar ile hüküm altına alınmasına,İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan yargılamanın niteliği ve A.A.Ü.T. hükümleri göz önünde bulundurularak davalı … AŞ lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair; tarafların ve vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.03/10/2019